Merhum Sinan Ateş cinayetiyle ilgili dava Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam ediyor. Duruşmaların bitiminde bugün/yarın mahkeme kararını verecek ve suçluların cezaları belli olacak. Elbette karar ne olursa olsun tartışmalar da sürecek çünkü Sinan Ateş cinayeti gerçekleştiği günden itibaren bu davayı bir siyaset malzemesi olarak kullananlar, bu olay üzerinden MHP’yi ve Ülkü Ocakları’nı kurumsal kimliğini yaftalamak istemektedir. Bunun başını CHP çekmekte ve kuyrukları da onu taklit etmektedir. Dertleri asla hukuk, adalet değildir. Bu cinayet olayında gizem kalmaması yahut her yönüyle ortaya çıkmasını istemeleri ise asla gerçek değildir. İdeolojik takıntı bunların eylemlerini ve söylemlerini daha azgın hale getirmekte... MHP/Ülkücü düşmanlığı yanında, bu olayı Cumhur ittifakının ayağına pranga olarak takmak istemeleri bu yüzden… Bunun içinde her türlü kara propagandayı, iftirayı, yalanı meşru görüyorlar. CHP Genel Başkanı Özgür Özel işte bu pervasızlık içinde, özellikle iki MHP Genel Başkan Yardımcısını iftiralarla, yalanlarla hedef alıyor.
Var mı delilin? Yok…
Var mı ispatın? Yok…
Olmayan bir olayın delili, ispatı da zaten olmaz.
Özgür Özel, iddianamede adı bile olmayan isimleri niçin hedef alıyor? Türkiye’nin en köklü partisi CHP’nin başındaki adam “zan, şüphe, dedikodu, iftira” üzerinden kesin yargılarla ahkâm keser, insanları suçlar mı? Varsa somut belgen, delilin yayınlarsın. Kararı kamuoyu verir. Mesleği eczacılık olan Özgür Özel, hastalara da bu kafa yapısıyla ilaç verdiyse vay o hastaların haline…
Hendek-Kobani olaylarında azmettirdiği PKK’lı teröristlere 793 askerimizi, polisimizi şehit ettirmiş, yüzlerce vatandaşımızı hayattan koparmış, binlerce insanın yaralanmasına sebebiyet vermiş ve bu terör eylemlerindeki her katkısının somut belgesi, görüntüsü olduğu halde PKK’lı terörist Demirtaş’a “Özgür’lük” isteyen, cezaevine selam gönderen Özgür Özel’in; Sinan Ateş davasında kim hukuk, adalet ve gerçeklik aradığını düşünebilir? Terörist olduğu Türk yargısı tarafından tescillenmiş, yüzlerce kişinin azmettirici katili olan PKK’lı Selahattin Demirtaş’a özgürlük isteyip, Sinan Ateş olayında somut bir delille hiçbir alakası olmayan MHP’li yöneticileri azmettirici gibi göstermek nasıl bir ahlak anlayışıdır?
CHP’nin medyası ve yöneticileri de daha başka isimleri hedef alıyor. Konuşuyorlar, yazıyorlar; inanın %99’u yalan ve iftira…
Kimse “olayın üstü kapatılsın”, “katil, azmettirici ceza almasın” demiyor. Olayın sebep ve sonuçları sonuna kadar aydınlatılsın elbette. Kimsenin kafasında soru işareti kalmasın! Ama Özgür Özel gibi olayı siyasi açıdan istismar eden, olaylara göre ikiyüzlü davranışlar sergileyen kişilere de dikkat edilsin… Bu kadar basit…
MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’yi öfkelendiren işte bu istismarcı ve ikiyüzlü tavırlardır. O yüzden muhataplarına haykıra haykıra “Milliyetçi Hareket Partisi’ne organize Pensilvanya operasyonu çekenlere ne Ülkü Ocakları’nı ne de Milliyetçi Hareket Partisi’ni çiğnetmem, hayır çiğnerim diyenler varsa, istedikleri yerde, bu davaya hayatını adamış inanmış bir Ülkücü olarak hepsini birden heyecanla beklerim.” demiştir.
MHP ve Ülkü Ocaklarına aylardır iftiralarla saldırırken, siz kendinize gül mü atılmasını bekliyordunuz ki, CHP ve Halk TV olarak feryat-figan eşliğinde kurumsal ağıtlar yakıyorsunuz? Siyasi ve medya olarak tüm kullanım haklarınızı onbinlerce kişiyi öldürmüş terör örgütü PKK’nın unsurlarına teslim ederek, adalet ve hukuk gibi kavramları kirletmeyin… Çok tiksindirici oluyorsunuz.
YILDIRAY ÇİÇEK / TÜRKGÜN
