YILDIRAY ÇİÇEK / TÜRKGÜN
Türkiye’de son yıllarda olduğundan farklı gösterilen, gösterildiğinden çok farklı olan, algılarla balon gibi şişirilen, eksiklikleri, yanlışlıkları, ihanetleri fazilet, en ufak olumlu hareketleri keramet olarak gösterilen iki isim ön plana çıkmaktadır. Birisi Ekrem İmamoğlu, diğeri Mansur Yavaş… Bunlarla ilgili propaganda sistemi adeta “Atın önüne et, itin önüne ot” şeklinde işlemektedir. Oysa at eti, itte otu yemez. Ankara ve İstanbul’da hizmetsiz ve tamamen lakırdı ile heba edilen 5 yıl var. Ekrem İmamoğlu her mikrofona konuştuğu ve her kameraya poz verdiği için daha çok deşifre olmuştur. Mansur Yavaş ise mikrofon ve kameradan uzak kaldığından bu yönü daha geç deşifre olmuştur. Mesela İstanbul’da sel olduğunda Bodrum’da tatil pozları veren ve bunu da “Tatil bazı insanlara yakışmıyor ama bana yakışıyor” diyerek adeta İstanbul halkıyla dalga geçen Ekrem İmamoğlu portresi karşısında, Ankara/Mamak’ta sel olduğunda haftalarca İngiltere’de okuyan kızının yanında olan Mansur Yavaş, o süreçte hiç ortada görünmeyerek tartışılan kişi olmamıştı.
Bunların hali ve karakteri bu… Bu iki isim için CHP’liler bile “Hizmet yapmadı” derken, bazıları bunların şişirilmiş propagandasını kraldan çok kralcı rolünde yapmaktadır.
Bunları, bazıları "Kirpi yavrusunu 'pamuğum' diye severmiş..." misali öyle anlatıyor ki, bu tipleri tanımasan nerdeyse inanacaksın.
Hele Şaban Sevinç isminde medyada stres yaratan bir tipleme var. İzlerken herkesi çileden çıkaran bu şahıs, Ekrem İmamoğlu’nu olmayan özellikleri ve hizmetleriyle öyle bir savunuyor ki, aman Allah’ım sanki dünyanın en iyi belediye başkanı… Sadece selde, karda, ulaşımda bile her maskesi düşmüş İmamoğlu’nu savunurken yüzü bile kızarmıyor.
Şaban Sevinç ne ayak diye konuşurken, Meral Akşener’in eski basın danışmanı Murat İde de Ekrem İmamoğlu’na destek için sözlerini kendisinin yazdığı bir şarkıyla adeta Şaban Sevinç’in tarikatına katılmış…
Şarkısının nakaratında İmamoğlu için demiş ki; “Gece gündüz çalışıyor hiç yorulmadan…”, “16 milyonun helal hakkını
Hakkıyla temsil ediyor bak İmamoğlu…”
Güler misin ağlar mısın?
İstanbul halkının bunca derdi varken, siyasi hesapları için Türkiye’yi gezmekten, tatil yapmaktan başka hiçbir özelliği olmayan adamı böyle pazarlamak ahlaki bir tavır olabilir mi?
Ekrem İmamoğlu seçimi kazandığında Yunan gazetelerinin “İstanbul'u Pontuslu kazandı” manşetini attığını, Yunanistan’ı ziyaret ettiğinde Yunan medyasının “Atalarının toprağını ziyarete geldi” diye haberleştirdiğini, yüzlerce askerimizin, polisimizin azmettirici katili olan PKK’lı Selahattin Demirtaş için “Sayın Demirtaş’ın siyasette aktifken çizdiği çizgiyi beğeniyordum” diyen, kitabı tiyatroya çevrilen PKK’lı Demirtaş’ın tiyatrosuna HDP’lilerle birlikte katılan eşini öve bitiremeyen, PKK’ya yardım ve yataklıktan görevden alınmış HDP’li Belediye Başkanlarına Diyarbakır’da destek pozu veren, Diyarbakır’daki PKK mesajlı sözde sanat galerisi ziyaretine HDP Eşbakanlarıyla birlikte katılan, HDP-Demirtaş aşkını hep canlı tutan Ekrem İmamoğlu için ayrıca şarkısında şunları söylemiş:
“Peygamberin (S.A.V) müjdesi bu kadim şehirde
Fatih’in izleri dolu her bir köşede
Mustafa Kemal gibi kutlu hevesle,
Sancak izinde yürüyor bak İmamoğlu”
Ey İstanbullu…
Peygamberimizin (S.A.V) manevi ölçülerine, Fatih Sultan Mehmet ve Mustafa Kemal Atatürk’ün izlerine, her türlü ihanet var ama bir de şiirdeki sözlere bak…
Murat İde bir de “Bu sözleri nasıl yazdınız diye soruyorlar. Ben tek başıma yazmadım. Birlikte çalışmaktan mutluluk duyduğum Sayın Meral Akşener'in, Ekrem Bey ile ilgili son 5 yıllık konuşmalarından süzüldü bu sözler" demiş… Murat İde, son 7 aydır Meral Akşener’in İmamoğlu için söyledikleri için de şarkı yapacak mı?
Mesela şu sözleri: Eli genel merkezde, gözü başka mevkilerde, boş zamanlarında da İstanbul'da olanlar bu şehri yönetemez."