Yıldıray Çiçek / TÜRKGÜN
İBB Başkanı daha önce “İstanbul nimet nimet” demişti. Meğerse nimet derken kelime anlamını koruma, yaşatma, İstanbul’a hizmet manasında söylememiş… Bunu kendisi, sözcüsü, partisi ve ittifak kuyruklarının rahatı, refahı için söylemiş…
Üç yıldır Ağustos böceği gibi ötmekten başka hiçbir şey yapmadı. Sürekli çenesi çalıştı. Sözcüsü Murat ile aldığı kilolara bakarsanız bir de midelerini güzel çalıştırdıkları anlaşılıyor. Bu pazar İstanbul’da seçim olsun Ekrem İmamoğlu’nun seçimi kazanması mümkün değildir. Cumhurbaşkanı adaylığı peşinde koştuğuna bakmayın. Bir rüzgâr olur da aradan sıyrılır mıyım diye çabalıyor. Ekrem İmamoğlu İstanbul’a hangi hizmeti yaptı da bu onu Cumhurbaşkanı adaylığına taşıyacak?
Yabancı ülkelerin büyükelçileri bunu gazlayınca bu da kendinde bir keramet var zannetti. Bu gazlamayı bizden çok Kemal Kılıçdaroğlu’nun düşünmesi lazımdır. ABD Büyükelçisi Ekrem İmamoğlu’nu iki ay önce ziyaret ediyor, Kemal Kılıçdaroğlu’nu ise daha yeni ziyaret etti. İstanbul halkı Ekrem İmamoğlu’nu seçerek kendi ayağına kurşun sıktı.
Ama bakın üç yıl hemen geldi geçti. İstanbul’un kurtulmasına az bir zaman kaldı. Asıl Kemal Kılıçdaroğlu CHP Genel Başkanlığı konusunda Ekrem İmamoğlu belasından nasıl kurtulacak onu düşünsün…
Kemal Kılıçdaroğlu Ekrem İmamoğlu’nu aday göstererek sadece İstanbul’a değil, kendi başına da bela etmiştir.
İstanbul’u sel bastığında tatilde, hayatı felç eden kar fırtınası olduğunda İngiliz Büyükelçi ile rakı-balık ziyafetinde olan, “Tatil bana çok yakışıyor” diyerek İstanbul halkıyla dalga geçen, İBB’yi hiçbir şey yapmadan borç yüküne sokan, İstanbul halkının parasını “Vur patlasın, çal oynasın” programlarına, yandaş ihalelere, yemeye, içmeye harcayan birisi İstanbul’a külfet değil de nedir?
Tatili ve trolleriyle meşhur İBB Sözcüsü Murat Ongun’un İstanbul’da kar rezaletinin yaşadığı günlerde “Sıcak odalar” edebiyatı yaparken yurt dışında kayak tatilinde olduğu deşifre olmuştu. Geçtiğimiz günlerde bir televizyon programında o günlerde Ekrem İmamoğlu ile yaşadığı diyalogları anlatıyor ve aynen şunu diyor: “O da dedi ki ‘Ne döneceksin Murat. Zaten herkes diyeceğini dedi. Sorun yok. Bak keyfine. Kafanı dinlendir ailenle güzel bir tatil yap’ dedi. Ben de tatil bitince döndüm.”
“İstanbul nimet nimet” dedikleri işte budur.
Ekrem İmamoğlu İstanbul’da “Bak keyfine” belediyeciliği üretmiştir.
İstanbul gibi kutsal bir nimet olan şehir bu CHP zihniyetinden kurtarılmalı, “Bak keyfine” belediyeciliğiyle İstanbul halkının maddi ve manevi değerlerinin sömürülmesine son verilmelidir.