YILDIRAY ÇİÇEK / TÜRKGÜN
Sosyal medyanın etki alanı genişledikçe, eline bir kamera, bir mikrofon alan reyting almak adına yahut bu işin ticaretini yapmak için sokaklara dökülmeye başladı. Son yıllarda, bu konularda acayip bir artış var. Her köşe başında sokak röportajları yapılıyor. İlginç olan şu ki, bu işi yapanlar genelde CHP ve uzantılarına hizmet eden propaganda üretiyor. Sanki bir merkezden yönetiliyor gibiler… Vatandaşlar arasında sürekli kaos, kavga üretiyorlar. Yaptıkları röportajların çoğunda hukuki ve ahlaki birçok sıkıntılı ifade olduğu halde, bile bile yayınlıyorlar. Montajda ve teknik düzenlemede asla bir düzeltme yapmadan yayına koyuyorlar. Röportaj esnasında da karşıt tarafları küfürlü, kavgalı birbirine düşürüyorlar. Sokak röportajı yapan 4-5 kişi var ki, sorusunu tarafsız sorup vatandaştan yorum alması gerekirken adeta ağızlarından kin, nefret, öfke saçarak yönlendirme ile sorularını soruyor. Zaten bunların niyeti baştan bozuk… Böyle ortamda da vatandaşın yorumları onlara benziyor. Ya da bilinçli kendilerine benzerleri ayarlıyorlar.
Sokak röportajlarının son haftalarda meşhur ettiği Dilruba Kayserilioğlu isimli bir bayan var… İktidarın politikalarını beğenmediği için ona oy verene hakaretler ettiğinden iki hafta tutuklu kaldı ve geçtiğimiz günlerde de serbest bırakıldı. Cezaevinden çıkar çıkmaz da CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in bulunduğu bir programa katıldı.
İktidara oy verenlere “gerizekalı” dedi. İsmail Haniye’nin suikast sonucu şehit edilmesi üzerine Türkiye’nin duruşunu "Elin Arap'ı öldü diye ben niye yas tutuyorum?" şeklinde eleştirdi. Tahliye edildikten sonra da "Söylediklerimin arkasındayım.” dedi.
Dilruba Kayserilioğlu’nu gündem olduğu günden bu yana takip ediyorum. Takip ederken de hep ideolojisini ve siyasi partisinin ne olduğunu düşündüm. Atatürkçü, Cumhuriyetçi, vatansever Türk kızı diye pazarlıyorlar.
"Elin Arap'ı öldü diye ben niye yas tutuyorum?" diyerek, İsrail’in vahşet düzenini devam ettirmek için yaptığı katliamlara sessiz kalan ama Irak’ın kuzeyinde 12 askerimizi şehit eden PKK’lı teröristler öldürüldüğünde “Hepsinin anısını yaşatacağız” diyen DEM Eşbaşkanı Tuncer Bakırhan ile siyasi aşk yaşayan Özgür Özel’e teslim olan Dilruba…
Dil bu olmamalı Dilruba…
Mesela, terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı DEM ile iç içe geçmiş CHP’ye nasıl bakıyorsun Dilruba?
Mesela, CHP’nin PKK’lı terörist Selahattin Demirtaş aşkına nasıl bakıyorsun Dilruba?
“Arab’ın yasından” bahsettin ya Dilruba!
HDP Genel Başkanı iken “PKK’lı teröristlerin cenaze törenine katılıp acısını paylaşmayan” HDP’li vekiller hakkında soruşturma açacağını söyleyen PKK’lı Demirtaş’a “Selam yollayan” Özgür Özel ile programlarda niçin kırışıyorsun onu da bir izah et…
Senin, İzmir’de Özgür Özel ile poz verdiğin gün, öldürülen PKK’lı teröristin evine taziye ziyaretine gitmiş PKK’lı sözde sanatçı Suavi, Özgür Özel ile sahnede el ele poz veriyordu. Hangi yastan bahsediyorsun sen Dilruba?
Bu hangi Atatürkçülük, hangi Cumhuriyetçilik?
İktidarı demokrasi sınırları içinde eleştir ama dilin mantığına uyum sağlasın, durduğun yer söylediklerine ayak uydursun… Özgür Özel ile poz verdikten sonra tüm kişiliğin sıfırlandı… Geriye de bir şey kalmadı zaten… O yüzden sen kendi yasını tut Dilruba…