YILDIRAY ÇİÇEK / TÜRKGÜN
Televizyonda genelde haberleri ve tartışma programlarını izliyorum. Ama haber ve tartışma programlarını izlemek inanın çoğu zaman ruhuma ve bedenime işkence oluyor. Haberlerde sürekli cinayet, kavga, tecavüz, hırsızlık, hayvanlara şiddet haberleri… Ve aynı haberlerin gün içinde tekrar tekrar yayınlanması… Bunların tekrar tekrar yayınlanması öğretici olurken aynı zamanda hem yönlendirici hem de tavsiye edici oluyor. Bu tür haberler, toplumu bu yönde olumsuz etkilemektedir. Bu tür haber mekanizmasına engelleyici bir çözüm bulunmalıdır.
Tartışma programlarında ise sürekli tekrar konuları, kimin neyi savunduğu belli olmayan basit basit yorumlar, değerlendirmeler… Bu bazen iktidar savunuculuğu yapanlar için de geçerli oluyor. Genelde böyle bir manzara var ama Halk TV, TELE1, KRT, FLASH gibi muhalif kanallarda yayınlanan tartışma programlarına katılanlara bir bakın.
Cumhur İttifakı’na düşmanlık için âdeta haplanmış gibi ekranlara çıkan 6+HDP yandaşlarının bağırışları, delirmiş gibi hâlleri, nefret ve kin hâllerini yansıttıkları gözlerinin pörtlemiş manzaraları, yalanları, iftiraları, manipülasyonları…
Haberleri ve bu tür tartışma programlarını izlerken hâlimiz tam da Cemil Meriç’in “Tam bir kaçıştır televizyon. Yokluğa, boşluğa, şuursuzluğa açılan bir kapı“ şeklindeki tarifi gibi olmaktadır. Haber ve tartışma programlarını izleyip manevi yokluğa, boşluğa, şuursuzluğa düşmemek için gerçekten çok sağlam bir karakter gerekiyor. RTÜK’e bu manada çok büyük sorumluluklar düşmektedir.
Direkt CHP beslemesi olan televizyon kanallarındaki Barış’lar, Levent Gültekin’ler, Emin Çapa’lar, Ayşenur Aslan’lar başlı başına psikolojik işkence olurken, daha merkez kanallardaki Ersan Şen, Masum Türker gibiler de âdeta saç baş yolduran örnekler olmaktadır. Ben eskiden bu iki ismi milli-ulusalcı sanırdım. Demek ki her şey göründüğü gibi olmuyormuş… Düşüncelerinin tadına, tuzuna iyice bakmak gerekiyormuş.
Geçen gün Ersan Şen’in katıldığı bir program yine haber oldu. Bağırarak çağırarak tartışma programlarının reytinglerine katkı sağlayan Ersan Şen son olarak CHP milletvekiliyle Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı yüzünden kavga ediyordu. Ersan Şen “Atatürkçüyüm” diyor ama Mansur Yavaş, Ekrem İmamoğlu, Ali Babacan’ın cumhurbaşkanı adaylığı için kendini parçalıyor. İki belediye başkanı HDP oylarıyla seçilmiş kişiler, Ali Babacan ise partisini HDP’nin fotokopisi yaptığı hâlde, bu Atatürkçü(!) Ersan Şen bunlar için Kemal Kılıçdaroğlu’nu bile karşısına alıyor. Parayı çok sevdiği söylenen Ersan Şen’in bu isimlere 2019 yerel seçimlerinden sonra yakınlaşması da dikkat çekicidir. CHP’nin ihanet politikalarına susuyor ama Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığına şiddetle karşı. Yani dert CHP zihniyeti değil. O zihniyeti yine yaşatacak olanları desteklemesinin altında muhakkak bir menfaat ilişkisi vardır.
Masum Türker de Ersan Şen’e göre daha sakin ama 6+HDP masasını savunmak için öyle yorumlar yapıyor ki inanın ekran başında izleyen herkes çıldırıyor. O ne zaman ekrana çıksa, milletin tepkisi onu sosyal medyada gündem hâline getirmektedir. 6+HDP masasına dair öyle savunmalar yapıyor ki onun adına inanın biz utanıyoruz. Bir gün Ekrem İmamoğlu, CHP içinde kendini eleştirenlere ağır sözler söylemişti. Onu nasıl savundu biliyor musunuz? “Emperyalistlere söyledi o sözleri” diye… Fıkra bu kadar…