“Kimi kar beyazdır ölüm,
Kimi gece karası.
Kimi sessiz sedasız yolculuktur gülüm,
Kimi yalnızlık belası.
Ölüm; Erken gelmiş ceza kimine,
Kimine geç kalınmış bir bekleyiştir.
Bazen benzer avuçlarından bir suyun kayıp gitmesine,
Bazen de gökyüzünde bir yıldızın yer değiştirmesidir.
Ölüm her canlının dünyasında bir son duraktır,
Kimine baharında gelir kimine kışında.
Zamanı değil belki ama yeri belli; İki nefes arasıdır,
Ne saçına bakar başında ne de hesap yapar yaşında.”
Mahmut Kızıloğlu
***
Bolu’daki yüreğimizi yakan yangın haberini duyunca ve televizyondan gelişmeleri izleyince bu şiirin duygusallığında, orada can pazarındaki insanlar gözümün önüne geldi. Kimi can havliyle odalardan atlıyor, kimi kucağında bebeğiyle pencere kenarında kurtarılmayı bekliyor, kimi içeride feryat ediyor, kimi çığlıklar atıyor, kimi odalardaki çarşafları birbirine bağlayarak aşağıya inmeye çalışıyor, kimi de çaresiz içerideki yakınından gelecek haberi bekliyor…
21 Ocak 2025 tarihi bizim için gerçekten yüreğimizi yakan bir gün oldu. Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'ndeki otelden gelen yangın haberi ve orada yitirdiğimiz canlar Türkiye’yi çok derin bir hüzne boğdu. Gece yarısı başlayan yangın sonrası 66 canımızı yitirdik… En son verilen bilgi içinde 51 yaralımız olduğu da söylenmişti. Umarım yaralılar içinden daha başka kaybımız olmaz.
Ortaya çıkan sonuca baktığımızda yangın çıkan ve 66 kişiye mezar olan otelde çok büyük ihmallerinin olduğu anlaşılmaktadır. Otel içinde ve dışında hayati tedbirlerin alınmadığı görülüyor. En önemlisi yangınlarda çok önemli can kurtarma fonksiyonu olan yangın merdiveni çok mantıksız bir şekilde otelin içine yapılmış, alarm sistemi çalışmıyor, su sensörü yok, belki ki otelde yangın karşısında nasıl davranacağını bilen personel yok, dışarıda bir erken müdahale edecek itfaiye ekipmanı yok… Anlayacağınız aklınıza gelen- gelmeyen her ihmal ve tedbirsizlik mevcut… Yetkili kurumlar tarafından denetimsizlik ihmali de eklenince böyle acı ve yürek yakan manzara karşımıza çıktı.
İhmali ve sorumluluğu olan herkes hesap vermelidir. Hayatının baharında, bu kadar ailenin ocağına ateş düşüren ihmallerin ve tedbirsizliklerin ana sorumluları asla cezasız kalmamalıdır. Bolu’daki otel yangını geçmişteki birçok yangının acısı ve bilançosundan ders çıkarılmadığını gösteriyor. 66 canımızı yitirdiğimiz bu acı otel yangını Türkiye’deki benzer yapılara önlem, tedbir alma, eksikleri giderme, kadro oluşturma adına ders olmalıdır.
Karlar altında bir bölgede yanarak ve boğularak hayatını teslim etmek… Çok acı çok…
Kış tatili yapmak ve çocuklarının karne ödülü için ayarladıkları bir otelde anılar biriktirmeye, dinlenmeye, eğlenmeye gitmiş insanlarımızdan 66 kişiyi kaybettik diğer yaralanalar yahut kurtulanlar da hayatı boyunca unutmayacakları bir travma ile yaşamak zorunda kalacaklar. Bu acılar son bulsun… Milletimiz böyle acıları değil, sevinçleri, mutlulukları paylaşsın…
Kaybettiğimiz canlara Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır, yararlılara acil şifalar dilerim.