YILDIRAY ÇİÇEK / TÜRKGÜN
İsrail’in işgal ettiği Filistin topraklarında Filistinlilere yönelik yapmış olduğu katliam, ne sadece Filistin’in ne topyekûn Arapların ne de İslam dünyasının meselesidir. Ortaya çıkan katliam görüntüleri herkese büyük sorumluluk yüklemekle beraber dini ve ırkı birbirinden farklı olan tüm insanların meselesi olmalıdır.
Fakat Filistin ve Arap ülkeleri birlik içinde, İslam dünyası da tek yumruk olsa idi tüm dünyaya gerek kalmayacak bir manzara karşımızda olurdu. İsrail bu derece Filistin topraklarını işgal ederek büyüyemezdi ve bu derece mazlumların canını yakamazdı.
Cengiz Han’ın yüzyıllar önce söylediği “Bir mıh bir nalı kurtarır, bir nal bir atı, bir at bir komutanı, bir komutan bir orduyu, bir ordu bir ülkeyi kurtarır” şeklinde anlamlı bir sözü vardır. Bu sözün ışığında Filistin’in bugüne kadar yaşadığı dağınıklığa bakarsak Filistin’in en büyük meselesinin kurtarıcı bir önder çıkaramaması olduğu anlaşılacaktır. Belki bir komutan, bir önder Filistin’i bu işgal halinden kurtaracaktır. İsrail’in zulmü sürerken Filistin içindeki iktidar ve güç kavgası yıllardır güçlü birlikteliğin önünü tıkamaktadır. Filistin Kurtuluş Örgütü ve Hamas arasındaki rekabet bir avuç toprağa sıkıştırılmış Filistin için handikap olmaktadır.
Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas’ın, “Hamas, Filistin’i temsil etmiyor” şeklindeki güncel sözleri, Hamas’ın siyasi kanadının İsrail’e yönelik askeri saldırısından haberlerinin olmadığını ve kendilerine bilgi verilmediğini söylemesi, Filistin adına mücadele edenlerin dağınıklığını göstermektedir.
Filistin, bu derece dağınıklık içindeyken İsrail ise düşmanına karşı tek yumruk olabilmekte ve arkasına ABD ve batının diğer devletlerini alabilmektedir. ABD Başkanı Joe Biden’in, İsrail’e giderek “İsrail halkı ve dünyadaki herkesin ABD'nin nerede durduğunu bilmesi” diyerek ziyarete anlam yüklemesi, Ortadoğu’da kendi çıkarlarını korumak için İsrail’e ihtiyaç duyan ABD’nin, İsrail’in güvenliğini sağlamak adına birtakım stratejiler izlediğini göstermektedir. Joe Biden’in geçtiğimiz yıllarda söylediği “Siyonistim; siyonist olmak için Yahudi olmaya gerek yok.” sözü üzerinden, Joe Biden’in bu atmosferde gerçekleştirdiği İsrail ziyaretini eleştiren MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin, “ABD Başkanı Biden’in İsrail’i ziyareti ve aleni destek mesajı vermesi şiddet ve yıkım operasyonuna taraf olması demektir. Aynı zamanda tarihi bir yanlıştır. Biden’ın İsrail’e gitmesi akla iki seçenek getirmiştir: Ya İsrail saldırılarını doğrudan yönetmektedir ya da Siyonist lobiler tarafından yönetilmektedir. İki seçenek de felakete hizmettir.” sözlerini yan yana getirdiğimizde MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin can alıcı noktaya değindiğini görürsünüz. ABD, bu derece İsrail’in arkasında durmasa İsrail’in kudurma oranı bu derece olmaz. ABD’nin stratejik planlarında, başındaki başkan kim olursa olsun değişmeden İsrail politikasını devam ettirdiği gözükmektedir. İsrail’in ipini tutan, Amerika’dır. Elini bir çekse İsrail’in nefes alması zorlaşır. MHP Lideri Devlet Bahçeli, bu birlikteliği bildiği için geçtiğimiz hafta sonu “Sorun ne Türkiye'dedir, ne dünyadadır. Amerika ile İsrail arasındadır. Sorunu çözecekse onlar çözecek.” demişti. Fakat onlar çözüm değil, kan istiyor. ABD, Ortadoğu Bölgesini İsrail’i gazlayarak ateşe atma huyunu bırakmalıdır. Aksi halde bu bölgenin coğrafik tarifi kan okyanusu olur.