Yıldıray Çiçek / TÜRKGÜN
6’lı masadaki partilerin Genel Başkanlarından hiçbiri TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın terör örgütü PKK’nın yayın organına çıkıp “Türk Ordusu kimyasal silah kullanıyor” iftirasına destek vermesi hakkında konuşmadı. Onun bu alçaklığına tepki göstermedi. CHP ve DEVA partisi ise TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı’ya direkt destek verdi.
Mahir Ünal’ın Cumhuriyet’in kazanımları ve değerlerine yönelik talihsiz açıklamaları karşısında çıldırmış gibi saldıran 6’lı masa, Türkiye Cumhuriyeti’nin Ordusu hakkında alçak iftira atanlara sadece sessiz kalmadı. Bizzat yaptıkları açıklamalarla destek verdiler. Bu da gösteriyor ki, Cumhuriyet konusunda sadece siyasi kazanç elde etmek için saldırdılar. Mahir Ünal kendisine gelen tepki yükünü kaldıramadığı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da uygun görmesiyle görevinden istifa etti. Peki, Türk Ordusu’na “Kimyasal silah kullanıyor” iftirası atan ve atanlara sahip çıkan Sezgin Tanrıkulu, Canan Kaftancıoğlu, Özgür Özel, Orhan Sarıbal CHP’deki görevlerinden istifa edecek mi? Bu 6’lı masa içinde niye hiçbir genel başkan bunların istifasını istemiyor?
Kemal Kılıçdaroğlu istemez-isteyemez zaten aynı bunlar gibi düşünüyor. Mahir Ünal üzerinden nutuklar atan Meral Akşener TTB Başkanı ve ona sahip çıkan CHP’liler karşısında niçin susuyor? 6’lı masa içindeki diğer Genel Başkanlara sormak zaten zaman kaybı ve gereksizdir. Onların bir ölçüsü, değer yargısı zaten hiç yoktur.
Türk Ordusu’na “Kimyasal silah kullanıyor” iftirası atanlara sahip çıkan CHP ve kuyrukları, ortakları HDP’nin Eşbaşkanı PKK’lı Pervin Buldan’ın “Cumhuriyetin 99. yıl dönümünü geride bıraktık. Kuruluşundaki ademi merkeziyetçilik ve demokrasi fikrinin terk edilerek, yerine Kürtler ve Aleviler başta, tüm farklılıkların ret ve inkarına dayalı tekçilik sisteminin devreye sokulmasıyla yaşanan 100 yıllık bir yıkım sürecinden bahsediyoruz” sözlerine de susmuşlardır. Mahir Ünal söz konusu olunca sırf Cumhur ittifakına zarar vermek için ortalığı yıkanlar, Pervin Buldan söz konusu olunca dillerini yutmuşlardır.
Medyada yer alan “Muhalefet ‘Cumhuriyet yüz yıllık bir yıkım süreci’ diyen HDP’li Pervin Buldan’a tek kelime etmedi” tepkileri sonrası metin içinde HDP ve Pervin Buldan geçmeyen yumuşak bir açıklama İP’ten geldi. Açıklamanın tonundan da belli ki, hamamın namusunu kurtarmaya yönelik bir açıklama olmuştur. CHP-HDP yancısı İP’in yaptığı açıklamanın bir hükmü de yoktur aslında. 6’lı masayı kuran CHP’nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Mahir Ünal’a gösterdiği tepki gibi niçin PKK’lı Pervin Buldan’a da tepki gösterememiştir?
Çünkü Pervin Buldan demek CHP demektir. Kemal Kılıçdaroğlu demek HDP demektir. Birbirlerini incitecek tek kelime etmezler, edemezler.
Türk Ordusu’na iftira atan TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı’ya sahip çıkan CHP’nin, PKK’lı Pervin Buldan’ın Cumhuriyet’e kin kusmasına susan CHP’nin kurduğu 6’lı masa Türk siyaset tarihine “İhanetin masası” olarak geçecektir.
Amerikalarda, İngilterelerde, Almanyalarda icazet arama turları düzenleyen Kemal Kılıçdaroğlu ihanet kokuşması yaşayan bir CHP yaratmış ve ittifak kuyruklarını da kendine benzetmiştir. Artık pervasızlıkta bile sınır tanımamaktadırlar. Al birini vur ötekine… Topla ve koy HDP sepetine…