Yıldıray Çiçek / TÜRKGÜN
Yoldaş, fondaş, soldaş medya yurt dışından yine yemlenmeye devam ediyor. Daha önce Ruşen Çakır gibilerin medyasını fonlamasıyla gündeme gelen Amerikan Chest Foundation Vakfı güncel yeni bir liste yayınlamış, bu yeni listede de sözde muhalif olan, özde Türkiye düşmanlığı yapan sayfalara para yağdırmaya devam ettiğini göstermiştir. Yeni listeye BİANET, Serbestiyet ve Mezopotamya Vakfı gibi yerler eklenmiş.
Mezopotamya Vakfı biliyorsunuz PKK terör örgütüne yakınlığı ile tanınıyor. Yurt dışındaki bu tür hiçbir vakıf milli çizgide yayın yapan gazete, haber sayfalarıyla irtibata geçmiyor. Doğal olarak hep Türkiye aleyhinde kullanacağı gazeteleri, haber sayfalarını, televizyonları tercih ediyorlar. Çünkü onlara ihtiyaç olan Türkiye’de menfaatleri için kullanacakları etki ajanlarıdır. Yemlemeleri, beslemeleri, para yağdırmaları hep bu yüzdendir.
ABD yahut diğer ülkelerin Türkiye’deki medyayı, vakıfları desteklemesi, Türkiye’nin milli menfaatleri karşısında hep onlara göre atmosfer oluşmasını sağlaması adınadır.
İşin garip ve tuhaf tarafı ise ABD ve diğer ülkelerden beslenen bu fondaş gazete, haber sayfası, televizyonların milliyetçi Türkgün’ü sürekli hedef almasıdır. Geçtiğimiz yıl “Kamu kurumlarından en fazla reklam alan gazete” diye servis edilen, daha sonra yalanlamak zorunda kaldıkları yalan ve iftiraları hala ara sıra sürdürmeye devam ediyorlar.
Türkgün’e bu iftirayı Amerikan Chest Foundation Vakfı’ndan beslenen Gazete Duvar isimli haber sayfası atmıştı. Daha sonra haberi hazırlayan muhabir Türkgün’den gönderilen bilgilendirme sonrası “Yazıda aktardım ama yanlış anlaşılmasın yineleyim. En çok reklam alanı satan gazete en çok kamu kaynağı alan gazete değil. Türkgün sütun-cm’de birinci görünse de reklam bütçesi çok düşük” açıklamasını yapmak durumunda kalmıştı.
Ama tüm bu açıklamalara rağmen emperyalizm odaklı fonlananlar yine “Türkgün gazetesine kamu kaynaklarından reklam bütçesi yağıyor” propagandalarını yaparak kendi satılmışlarını gizlemeye çalışmaktadırlar. Bu fonlanan medyanın hizmet ettiği ana merkez CHP ve kuyruklarıdır. Mesela CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun eski avukatı Mustafa Kemal Çiçek’in “Son 3 yılda sorumsuzca harcanan 650 milyonun önemli bir kısmının kimlere, hangi yayın organlarına, anket araştırma şirketlerine verildiğini soramamak siyasi ahlaksızlığın ve vicdansızlığın tam da kendisidir” şeklindeki açıklaması da, CHP ve Sol’un borazanı Can Ataklı’nın “Artı 1 TV’nin kuruluş aşamasında bir CHP’linin 40 milyon TL’yi buharlaştırdığını” açıklaması da henüz aydınlanmamıştır.
Soldaş, fondaş, yandaş, yoldaş medyada bu tür rezaletler yaşanıyor. Tüm bunların tek nedeni Türkiye’de iktidarı ele geçirmek içindir. Yurt dışından ve yurt içinden beslenmeleri onursuzca devam ediyor. Ama onursuzlukta bunlara çok iyi yakışıyor.