YILDIRAY ÇİÇEK / TÜRKGÜN
Kandil ve Pensilvanya’nın büyük stepnesi CHP’de ihanet tiyatrosu son sürat devam ediyor. Hiç ara vermiyorlar, nefes bile almıyorlar. Çünkü sahiplerine ihaneti başarıya ulaştıracaklarına dair söz verdiler. Her ayinlerinde bu yeminlerini tekrarlıyorlar.
Son bombayı da “Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi diyoruz artık adı özerklik veya başka türlü de konulabilir. Bunun değiştirilmesi gerekiyor” diyen Kemal Kılıçdaroğlu’nun PKK sempatizanı olan Başdanışmanı eski Şırnak Baro Başkanı Avukat Nuşirevan Elçi patlatmıştır.
Nuşirevan Elçi’nin bu açıklaması, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak’a sorulmuş, o da “Şunu açıkça ifade edeyim, Genel Başkanımızın, parti sözcüsü olarak benim ve grup başkan vekillerimizin dışında her beyan, ancak şahsi görüşü yansıtır. Partimizi hiçbir şekilde bağlamaz. Bu konunun partimizin de gündeminde olmadığını ilgili danışman ifade etmiş” şeklinde bir cevap vermiş…
Sanki Genel Başkanları Kemal Kılıçdaroğlu, danışmanı Nuşirevan Elçi’den farklı düşünüyor.
“CHP iktidarında yerel yönetim özerklik şartını mutlaka getireceğiz” diyen Kemal Kılıçdaroğlu değil mi?
Nuşirevan Elçi çıkıp “Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun çizgisi benim çizgim, sözü benim sözüm” derse Faik Öztrak ne cevap verecektir?
CHP bu saatten sonra iflah olmayacak derecede ihanet çukuruna düşmüştür.
Mesele zaten sadece CHP meselesi de değildir. 6+HDP masasının tamamı aynı çizgidedir.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun danışmanı Nuşirevan Elçi’den önce Ali Babacan’ın Anayasa’daki “Türklük tanımını değiştirme ve Kürtçeyi resmi dil yapma” vaatlerini tartışmıyor muyduk?
Kemal Kılıçdaroğlu, Temel Karamollaoğlu, Ali Babacan, İP’te bazı yöneticiler ve HDP zaten Anayasa’nın ilk dört maddesinin ve Anayasa’daki Türklük tanımının değiştirilmesini, değiştirilebileceğini ifade etmediler mi?
6+HDP masası tam olarak “Körler, sağırlar birbirini ağırlar” masasıdır.
Şu açıklamaları Cumhur İttifakı’nın bir mensubu yapsa bunlar yeri göğü inletirdi.
İP’in Sözcüsü Kürşat Zorlu’ya, Ali Babacan’ın Anayasa’daki “Türklük tanımını değiştirme ve Kürtçeyi resmi dil yapma” vaadi sorulduğunda “Babacan’ın taahhütleri bizi ilgilendirmiyor” diyor. Yarın da “Nuşirevan Elçi’nin açıklamaları bizi ilgilendirmiyor” diyerek sıyrıldıklarını sanırlar.
HDP’nin referandum, anayasa değiştirme ve yerel seçim ittifak ortağı olan İP’ten de bir şey beklememek gerektiğini zaten akıl sahibi herkes bilmektedir.
6+HDP masasında kimse kimseden farklı değildir. Siyasi ve şahsi menfaatler için hepsi birbirinin ihanetlerini kapatmaya yahut ortak olmaya razıdır. Aksi hâlde Ali Babacan ve Nuşirevan Elçi’nin açıklamalarına ortalığı yıkmaları gerekiyordu. Nuşirevan Elçi’nin CHP Genel Merkezi’nin salonunda var olan Türk bayraklarını kaldırarak röportaj yapması da zaten, “Anayasa’nın 2. ve 3. maddesi değişebilir” diyerek Türk bayrağını da hedefe koyan Kemal Kılıçdaroğlu’nun misyonuna uygundur. Hepsi düşünce ihaneti olarak birbirini takip ediyor. Bunlara iktidar versinler, Türkiye’nin tüm milli kimliği ve değerleri değiştirilsin umurlarında olmaz. Hani İP Milletvekili İsmail Koncuk “Meral Akşener siyasi menfaatleri için PKK’nın taleplerine bile evet der” demişti ya, onun gibi yani… Hepsinin ortak refleksi HD(P)KK’nın ağzına bakmak olduğu için biz bunlara şaşırmıyoruz. Siz de şaşırmayın…