Yıldıray Çiçek / TÜRKGÜN
Türk milleti için aslolan etnik kökeni, mezhebi, dini inanışı ne olursa olsun birlik ve beraberliğini muhafaza etmesidir. Yüzyıllardır bu birliği ve beraberliği bozmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Gün geliyor Türk-Kürt ayrım kartını açıyorlar, gün geliyor Alevi-Sünni ayrım kartını, gün geliyor laik-antilaik ayrım kartını açıyorlar. Türk tarihinde çok örnekleri olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasından bu yana bu “ayrım kartlarını” açmayı hiç bırakmadılar.
Hepsini dönem dönem fitne olarak toplum içinde uygulamaya çalıştılar. Bu fitnenin ateşini onlar fitilledikçe, toplumun sağduyusu ve milletin temel dinamikleri söndürüyor.
Alevi-Sünni ayrım kartını açmak, sürekli güncel tutulan fitnelerin başında gelmektedir. “Cemevlerine saldırı, Alevi vatandaşların evine çarpı konuldu” hiç değişmeyen provokasyon yöntemleridir. Bazı sol terör örgütleri de cemevlerinde teröristlere cenaze töreni düzenleyerek halkı kışkırtma provokatörlüğü yapmaktadır.
Böyle bir ortamda gerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gerekse MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin Alevi vatandaşlarımıza yönelik birliği, beraberliği ve kardeşliği güçlendiren adımları, temel dinamik tesiri olmaktadır. Hükümet Aleviler konusunda çok anlamlı adımlar atarken, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin Alevilere yönelik çok anlamlı açıklamaları ve onları kardeşlik sınırları içinde kucaklayan adımları Alevi-Sünni ayrımı yapmak isteyen fitnecilere çok büyük darbe olmuştur. MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin Alevi kardeşlerimize yönelik kucaklayıcı tavrı, döneme ve sürece dayalı değildir. MHP Genel Başkanı olduğu günden bu yana yaptığı her açıklama, attığı her adım Alevi kardeşlerimizle gönül köprüsü kurmakla şekillenmiştir.
Kahramanmaraş'ta 1978'de yaşanan ve 7 gün süren olayların 44. yılında (19 Aralık ile 26 Aralık) yine birileri fitneyi kaşımak istedi, kimileri yaraya tuz basmak istedi ama MHP Lideri Devlet Bahçeli, MHP’nin Mersin mitinginin olduğu gün (18 Aralık) Alevi dernek temsilcileriyle gönül köprüsü güçlendirilmiş bir görüşme gerçekleştirdi. O görüşmeden bir gün sonra Kahramanmaraş’taki acı olayların yıl dönümünde çok anlamlı bir sosyal medya açıklaması yaparak “Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesinde üstüme kayıtlı 5788,91 metrekarelik (yaklaşık 6 dönüm) arsayı bilabedel Horasan Erenleri Federasyonu’na hibe ediyorum” dedi ve tüm Alevilerin gönlüne huzur veren adımı attı. Değişik partilere mensup Alevilerin o gün yayınladığı yorumlar, bazılarının şahsıma gönderdiği mesajlar ve MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’yi arayarak teşekkür eden Türkiye’nin birçok yerindeki Alevi kurum, dernek, vakıf yöneticisinin ve kanaat önderlerinin tutumları, bu tür adımların kardeşliği çelikleştireceğini çok net göstermiştir.
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin, cemevi için tapuyu teslim ederken söylediği “Benim ismimi koymayın, Horasan erenlerinden önemli bir zatımızın ismini koyarsanız memnun olurum” sözleri de Horasan erenlerinin gönlüne uygun, onların ruhunu şad eden bir davranış olmuştur.
Çelikten bir imanın, manevi bir ufkun ve ilahi bir şuurun yolundan gidenin Alevi-Sünni fitnesi yaratması mümkün mü? Zaten bu fitneyi bu yolda gitmeyenler yaratıyor. Türk milletine düşen, Horasan erenlerinin izinden gitmek ve onların manevi ışığında birliğimizi, beraberliğimizi korumamızdır. MHP Lideri Devlet Bahçeli bu şuurla yürüdüğü için hep birliğimizi, beraberliğimizi koruyacak adımlar atmaktadır.
