Yıldıray Çiçek / TÜRKGÜN
İP’li Lütfü Türkkan’ın Meral Akşener’i HD(P)KK ve terörist Demirtaş ilişkisinden dolayı eleştiren şehit ağabeyine ettiği ağır küfür sonrası, İP parti olarak oluşan tepkiden sarsıldığı gibi, İP’in siyasi patronu CHP de etkilendi. CHP siyasi proje dengesinde HDP’yi bir teraziye, İP’i de diğer teraziye yerleştirdiği için bu partilere gelebilecek her olumsuz tepkide büyük kaygı duyuyor.
Lütfü Türkkan ahlaksızlığının ağırlığı yüzünden İP Grup Başkanvekilliği görevinden istifa ettirilse de, CHP ve İP konuyu hala şehit ağabeyinin provokasyonu olarak değerlendirmektedir. Lütfü Türkkan “bacıya” küfretmemiş olsaydı, bugün ortada konuşulan bir şey olur muydu? Olay sıradan bir olay olup geçer giderdi. Mesele çok ağır bir küfrün olmasındandır.
Eğer şehit ağabeyi provokasyon yapmışsa, onun en büyük yardımcısı da İP’li Lütfü Türkkan olmuştur.
İP içinde olayı “provokasyon” olarak pazarlamaya çalışan ilk kişiler Koray Aydın ve Müsavat Dervişoğlu olmuştu. Oysa ortada tek tartışılan Lütfü Türkkan’ın ağzının lağım oluşuydu. Bunun provokasyon olarak maskelenmesi zaten mantığa, vicdana, ahlaka uygun değildir.
CHP de yaveri İP’in bu “provokasyon maskesini” İP’e ve ittifaklarına zarar vermemesi için sahiplendi. Önce CHP sözcüsü Faik Öztrak, daha sonra Kemal Kılıçdaroğlu yaşanan olayı şehit ağabeyinin “Provokasyonu” olarak değerlendirip köşelerine çekildiler. Ahlaksız siyasetin merkezi CHP, “bacıya” edilen küfürü bile kınayamamıştır.
Oysa kendilerinden birinin namusuna yönelik bir hakaret, küfür olduğunda ortalığı inleten bunlar değil miydi?
Terörist Demirtaş’ın eşine yönelik yapılan hakarette kınama mesajı yayınlamayan bu cepheden kimse kalmış mıydı?
Bunlar ihanet eder, hırsızlık ve yolsuzluk yapar, usulsüzlüğe bulaşır, eroinle yakalanır, ihale yandaşlığı yapar, adam kayırmacılığı yaparlar, yalan söylerler, ikiyüzlülük yaparlar, her türlü ahlaksızlık içinde debelenirler mesele olmaz ama bir başkası yapınca Türkiye’de en fazla feryadı bunlar koparırlar. Bu durum ikiyüzlü ve sadece siyasi menfaatlerini düşündüklerini net bir şekilde gösteriyor.
Meral Akşener grup toplantısında Lütfü Türkkan’a sahip çıkarken Lütfü Türkkan’dan aşağı kalır bir dili ve karakteri olmadığını da göstermiştir. İşine geldiğinde “Ben bir kadınım” diyen Meral Akşener kullandığı üslup ve dil ile bir kez daha kendini iğrenç bir noktaya taşımıştır. Recep İvedik filmlerinde bile bu pespaye dil görülmemiştir. Terörist Demirtaş’ın eşine sahip çıkmak için “Kadınlık, ahlak, namus, dil, üslup” pazarlayan Meral Akşener, şehit çobanın ağabeyine edilen küfüre hem sahip çıkmış hem de kendisi de yeni küfür ve hakaretler etmiştir.
Meral Akşener İP’i kopunca düştüğü çukurda debelenip duruyor. Debelenirken de daha iğrenç bir üsluba sahip olduğunu tüm topluma yansıtıyor.