Yıldıray Çiçek / TÜRKGÜN
Sol’un yüzsüzlüğü, mantıksızlığı, pişkinliği, ahlaksızlığı ara vermeden devam ediyor. Özellikle belediyelerinde vurgun düzeni kuran CHP ve ortakları, halkın ekonomik meselelerini istismar ederek sömürmek için elinden geleni yapmaktadır. Ekrem İmamoğlu 46 bin TL balık faturasının, sözcü Murat Ongun 420 bin TL yurt dışı tatil ücretinin, Kemal Kılıçdaroğlu evinin mutfağında mütevazı rolleri oynarken 100 bin TL’lik otelde çıkmasının hesabını vermeden şimdi bir de Ekrem İmamoğlu’nun Meral Akşener’in İP’inin 80 milyonluk bir faturasını ödediği ortaya çıktı. Ekrem İmamoğlu’nun reklam, medya, trol birlikteliğine 800 milyon bütçe ayırdığı da yalanlanmamıştı.
Daha önce de Mansur Yavaş’ın İP Milletvekili Bedri Yaşar’a 107 milyonluk ihale verdiği de bunlar için normal karşılanmıştı. Koray Aydın’a çok yakın olan Milletvekili Bedri Yaşar’ın “Çocuklarım ihaleyi almış, haberim yoktu, sonradan öğrendim.“ açıklaması da tam bir pişkinlik örneği olmuştu.
Böyle bir vurgun düzeni yaratan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu geçtiğimiz günlerde yine akıllara şaşkınlık veren “Elektrik faturamı ödemeyeceğim” şeklinde sivil itaatsizlik çağrısında bulunmuştur. HDP’nin Doğu ve Güneydoğu’da elektrik ve doğalgaz faturalarını bahane ederek protesto gösterileri yapması da birbirine paralel adımlardır.
Bir muhalefet lideri elbette elektrik, doğal gaz faturaları üzerinden eleştirileri ve çözüm önerileri sunabilir. Ama Kemal Kılıçdaroğlu’nun yapmaya çalıştığı kamu düzenini bozmaya yönelik bir eylemdir. Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Elektrik faturamı ödemeyeceğim” açıklamasından sonra birçok vatandaş “Biz de CHP’li belediyelerin su faturalarını ödemeyeceğiz” açıklaması yaptı. Vurgun düzeni kurmuş, belediye bütçelerini borç batağına sokmuş CHP’li Belediye Başkanları “su faturalarını ödemeyecek geniş kitleler oluşursa” bunun altından nasıl kalkacaktır?
Kemal Kılıçdaroğlu böyle bir çağrı yapıyorsa, bu durum karşı hamleleri de meşrulaştıracaktır. CHP’nin ortağı İP bile bu sivil itaatsizlik ve isyan çağrılarının kendilerini vuracağını bildiği için Bahadır Erdem aracılığıyla “Genel başkanım kanuna aykırı hiçbir şeyi kendi de yapmaz, söylemez ve tavsiye etmez. Ödenmesi gereken fatura ödenecektir” şeklinde Kemal Kılıçdaroğlu’nu tevil yoluna gitmiştir.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun kamu düzenini bozmaya yönelik yaptığı yanlışın farkında oldukları için akıllarınca MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin “Faturayı ödemezse elektriği kesilmelidir. Günü geldiğinde kuzu kuzu ödeyeceğini…” şeklinde başlayan Kılıçdaroğlu’na yönelik eleştiriyi Özgür Özel, Mahir Başarır gibilerin “Bu cümleyi Genel Başkanımıza değil; 84 milyona söylemiştir. Takdir halkımızın…” diyerek en iyi bildikleri cambaza bak oyunu oynamaktadırlar. “Ödenmesi gereken fatura ödenecektir” diyen ortağınıza ne cevap vereceksiniz peki?
Bunları asıl çıldırtan MHP Lideri’nin, Kılıçdaroğlu’nun (HD(P)KK ilişkisine “Nasıl olsa Kandil’e yabancı değildir” göndermesi yaparak, teşkilatlarına “Kılıçdaroğlu’na birer tane Kandil gönderin” talimatı vermesidir. Kandil’in terör elektriğine trafo olan CHP’nin derdi halkımızın bir meselesini çözmek değildir. Halkın ekonomik meselelerini istismar ederek, iktidar değişikliğine ulaşmak ve emperyalizm odaklarını Türkiye’de mutlu hale getirmektir.
