Türkgün Başyazı Kanlı kene İsrail durmuyor

Kanlı kene İsrail durmuyor

Kaynak: Yıldıray Çiçek

Dünya barışını tehdit eden ve Ortadoğu’ya adeta bir kene gibi yapışarak kan emen, sürekli çatışmaları körükleyen İsrail’in başındaki Netanyahu, kaosu derinleştirmeye devam ediyor. Netanyahu ve benzeri liderler ortadan kaldırılmadan, Ortadoğu’da huzur ve güvenin sağlanması mümkün görünmüyor.

Gazze’de şu an için bir ateşkes sağlanmış gibi görünse de ABD Başkanı Trump’ın göreve gelir gelmez yaptığı “Gazze’yi bana vermezseniz, orayı cehenneme çeviririm” şeklindeki açıklamalarından sonra, ABD ve İsrail’in ateşkesi yalnızca İsrailli esirleri kurtarma sürecine dönüştürdüğü görülüyor. ABD ve İsrail, esirlerini kurtardıktan sonra Gazze ve bölge üzerindeki baskılarını artırarak yeniden şiddete başvuracaktır. Bu kaçınılmaz bir gerçektir; tüm eylem ve söylemleri bunu desteklemektedir.

ABD Başkanı Trump’ın desteğini arkasına alan Netanyahu, saldırgan tutumundan vazgeçmemekte ve şiddeti körüklemeye devam etmektedir. Nitekim geçtiğimiz günlerde uluslararası hukuku hiçe sayan şu açıklamalarda bulundu:

"Yeni rejimin askeri güçlerinin Suriye’nin güneyini tamamen boşaltmasını talep ediyoruz. HTŞ güçlerinin ve yeni Suriye ordusunun Şam’ın güneyine girişine izin vermeyeceğiz. Güney Suriye’deki Dürzîleri koruma konusundaki kararlılığımız sürecek ve onlara yönelik hiçbir tehdide müsamaha göstermeyeceğiz."

Filistin toprakları üzerindeki işgalinin hesabını henüz vermeyen İsrail, bölgede genişleme ve yeni işgaller peşindedir. İşlediği suçlara her geçen gün yenisini ekleyen İsrail, buna rağmen uluslararası arenada herhangi bir yaptırımla karşılaşmamaktadır. ABD, kendisini Birleşmiş Milletler ’in üzerinde görerek kurumun işlevini yok saymakta; bu nedenle İsrail, Gazze’de rahatça vahşet gerçekleştirmekte ve yıllardır Filistin’i adım adım işgal etmektedir.

ABD'nin, gelişmiş silahlarını İsrail’e vererek adeta “Arkandayım” mesajı vermesi, İsrail’in Suriye’ye yönelik tehditlerinin ve son günlerde Suriye’nin bazı bölgelerini bombalamaya başlamasının en büyük nedenidir.

Netanyahu, “Suriye’deki Dürzîleri koruma konusundaki kararlılığımız sürecek” diyor. Asıl niyeti, Suriye’de işgal atmosferi yaratmaktır. Gazze’de on binlerce masum insanı katleden birinin, Dürzîleri korumaktan bahsetmesi ise tam anlamıyla bir ikiyüzlülüktür. Kaldı ki, Suriye’de Dürzîlere yönelik bir tehdit mi var? Kim onlara dokunuyor?

Dürzî inancının temel öğretilerinden biri “İblîs’ten ve tüm kötülerden uzak durmak”tır. Böylesine bir öğretiye sahip bir topluluğun, Netanyahu gibi kanlı bir yaratıkla nasıl bir bağı olabilir? Dedik ya, Netanyahu Suriye’deki işgaline bahane aramaktadır.

Bölgedeki devletler İsrail’in bu hukuksuzluklarına karşı bir duruş sergilemezse yarınlarda kendileri de bu hukuksuzluğun kurbanı olacaktır. ABD ve İsrail’i yönetenler üzerinden “Hıristiyan ve Yahudiler bir oldular, Müslümanlarsa yüz parça..” sözünü değerlendirirsek maalesef acı manzaramız budur. On binlerce masum Gazzeli öldürülürken, Müslümanlar çaresizce izledi. Hatta bazıları, İsrail’in vahşetini meşru gören açıklamalar yapmaktan çekinmedi. Ne diyelim, baht utansın!

İsrail, bölgenin bir kanser hücresidir ve bu hücreyi bölgede genişletmek için her türlü çılgınlığı, pervasızlığı ve alçaklığı yapmaktadır. Elbette İsrail’in bu kanserli hücresi kendini bir gün nefessiz bırakacaktır. Temennimiz bu kanserli hücrenin genişlemeden kesilip atılmasıdır. İnsanlığın huzuru, güveni açısından bu şarttır.

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *