YILDIRAY ÇİÇEK / TÜRKGÜN
28 Mayıs akşamı seçim sonuçları belli olduktan sonra Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın “14 Mayıs seçiminin de 28 Mayıs seçiminin de galibi 85 milyon vatandaşımızın tamamıdır. Biz ‘öyle bir kazanacağız ki kimse kaybetmeyecek’ demiştik. Öyleyse bugün kazanan sadece Türkiye’dir” açıklaması ve Sayın Devlet Bahçeli’nin “Bugün 85 milyon Türk vatandaşının tamamı kazanmıştır” değerlendirmesi sonrası sosyal medya hesabımdan “Seçimlerin kazananı Türkiye'dir. Öyle de olmalıdır. Kılıçdaroğlu'na oy verenler için de (PKK, FETÖ ve benzeri vatan hainleri hariç) oy verme gerekçelerini de iyi anlamak ve yeni dönemde onlara dokunan adımları atmak ve çözümleri hayata geçirmek lazımdır.
Bu toplumsal bir ihtiyaçtır.
İşte o zaman "Kazanan Türkiye oldu" yaklaşımı daha anlamlı olacaktır.
Artık ülkenin temel meselelerine yönelmek, çözümleri hayata geçirmek toplumun gerginliğini de alacaktır.
Makul gerekçelerle Kılıçdaroğlu'na oy vermiş vatandaşlarımızı aşağılayan, öteleyen hiçbir söyleme girilmemeli!
Ama Atatürk'ün partisi CHP'yi PKK/Kandil/Demirtaş ile eş değer hâle getiren, milli ve manevi konularda her pespayeliği hayata geçiren Kılıçdaroğlu ve kadrosu bunun hesabını vermelidir. Bu sonuçla Atatürk'ün mirasına uygun CHP'yi meydana getirecek Atatürkçü CHP'liler olacaktır.” şeklinde bir yorumda bulunmuştum.
Elbette Türk siyasetinde CHP merkezli gelişmeleri yine takip edeceğiz. Çünkü o da memleket meselesi olmuş durumdadır ama artık seçimler geride kaldı. Seçim merkezli tartışmalardan sıyrılarak ülkenin temel sorunlarına odaklanmak ülkenin aciliyeti durumundadır. Cumhurbaşkanı Erdoğan seçimlerden yine güven tazeleyerek çıktı ve yeni hükümet kabinesini kurarak yoluna devam ediyor. Türk milletinin iradesi de TBMM’deki çoğunluğu yine Cumhur İttifakı’na vererek büyük sorumluluk yükledi.
Türkiye’nin çözüme kavuşturulması ve mücadele etmesi gereken öncelikleri sırada beklemektedir.
Ekonomide iyileştirme adımları, hayat pahalılığı ve enflasyonla mücadele…
Irak, Suriye ve Türkiye merkezli devam eden terörle mücadele…
Seçimlerde halkın duyarlılığını bir kez daha hatırlattığı sığınmacılar meselesinde çözüm…
Hükümet bu konularda çözüme yönelik adımlar atar ve mücadelesini sürdürürse toplum büyük oranda rahatlayacaktır. Seçim öncesi hangi vatandaşa mikrofon uzatılırsa en çok değindikleri konular bunlardan oluşuyordu.
Çözüm ve mücadele odaklı hükümet/Cumhur İttifakı, bu sorumluluğun gereklerini yerine getirecektir. Zaten seçimleri kazanma artısı da bu manada duyulan güvenin sonucudur.
Makul-mantıklı her muhalif seçmenin talepleri de aynı zamanda zaten Türkiye’nin talebidir. Ekonomik sıkıntılar, Suriye, Afganistan ve Pakistan’dan gelen aşırı sığınmacı yükü sadece muhaliflerin değil, iktidara oy verenlerin de meselesidir.
Türk milletinin canını acıtan terör meselesi de vatanını, bayrağını ve milletini seven herkesin meselesidir.
Ülkemizin temel meselelerinde ve insanımızın temel ihtiyaçlarında ortaya konacak tüm müspet adımlar sonrası kazanan Türkiye olacaktır.
Türkiye birçok alanda yerli ve milli üretimlerle bağımsızlık sahasını genişletiyor ve dünya genelinde itibar çıtasını yükseltmiş durumdadır. Türk dünyasıyla kurulan ahenkli iş birliği ise yarınlar için umut vericidir. Mevcutta meselelerimiz var, sıkıntılarımız var, eksikliklerimiz var. Artık hepsini aşma ve çözüme kavuşturma zamanıdır.