Muğla’da üniversite öğrencisi olan 27 yaşındaki Pınar Gültekin Cemal Metin Avcı tarafından vahşice öldürülmüştü. Cemal Metin Avcı’nın ’Canavarca hisle, eziyet çektirerek ve tasarlayarak öldürme’ suçundan yargılandığı davada karar çıktı. Tartışmalarda bu karardan sonra alevlendi.
Cemal Metin Avcı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Ceza daha sonra ‘haksız tahrik’le 23 yıla indirildi. Bu kadar vahşetin denendiği bir cinayet olayında cezanın “haksız takrik” gerekçesiyle 23 yıla inmesi elbette her türlü tartışmayı alevlendirir. “Haksız tahrik” olarak somut ele alınan olay nedir?
Gerekçeli kararda bu olayın ne olduğu elbette ortaya çıkacaktır. Olayla ilgili Pınar Gültekin’i de suçlayan çeşitli iddialar da vardır. Pınar Gültekin’in katilinin cezasının ‘haksız tahrik’le 23 yıla indirilmesi sonrası başta CHP olmak üzere tüm ittifak kuyrukları ayağa kalktı.
“İşte bu AKP iktidarının yargısı”, “Sarayın yargısı katile ödül verdi”, “Kadın cinayetlerinin önü- nü hükümet açıyor” tepkileriyle sosyal medyayı adeta inlettiler.
Yahu bir saniye! Bu cinayetle ilgili suçlanan bir taraf da CHP değil miydi?
Öldürülen Pınar Gültekin’in babası Sıddık Gültekin, “CHP milletvekilinin kendisini arayarak zan- lının ailesine yönelik şikâyetinden vazgeçmesini istediğine” ilişkin açıklama yapmamış mıydı?
Kendisini arayan kişinin CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin olduğunu söylememiş miydi?
Kızı öldürülmüş baba deli mi ki, durduk yere CHP milletvekilini böyle suçlasın?
CHP ve medyası olayın bu yönünü hiç araştırdı mı?
Olayın üzerine gitti mi?
Öyle “Kadın duyarlılığı” kasarak buradan siyasi istismar alanı oluşturmaya benzemez bu işler...
Kızı öldürülen babaya iddiaya göre, “Kızın öldü artık onu umursama bedeli neyse maddi olarak ödeyelim” teklifi yapılmış ama öldürülen Pınar Gültekin üzerinden hala siyasi rant devşirme yolunu arıyorlar.
Katile verilen cezanın kararı sonrası CHP’li siyasetçinin, yazarın, yorumcunun, sanatçının “Karara isyan ettiler” haberlerini okuyoruz. Bugün isyan edenler kızı öldürülmüş babanın iddialarına kulak astılar mı hiç?
Ortada somut bir şekilde bir tahrik yoksa ortaya atılan iddialar (burada yazmak istemiyorum) hayal ürünüyse, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının ‘haksız tahrik’le 23 yıla indirilmesi gerçekten hukuk adına garabettir ve katilin aynı zamanda onun CHP’li olan ailesinin kurtul- masına yönelik görünmeyen bir el devreye girmiştir.
Kızı öldürülen babaya “Şikâyetinden vazgeç” teklifi götüren CHP’li milletvekili iddiası da, “Yargıda katile sahip çıkanlar var” iddiası da çok detaylı araştırılmalıdır.
Bu kararın hukuki olarak içi doldurulmazsa, olayın içyüzü tam olarak aydınlatılmazsa bu tür kararlar kadın cinayetlerini tetikler...
Kadınlarımızı, genç kızlarımızı, çocuklarımızı katillerden koruyacak caydırıcı cezalar sağlam bir şekilde hukuk bünyesinde temellendirilmelidir.
Nüfusu güçlü, siyaseten kolu uzun, ahbap çavuş ilişkisi içinde olan insanların bu tür kararlara etkisinin olmaması lazımdır. Bir insanın canı kadar önemli bir şey olamaz.
