Yıldıray Çiçek / TÜRKGÜN
Türk devleti uyuşturucuyla mücadele konusunda büyük başarı sergilerken, 6’lı masanın uyuşturucu üzerinden hükümeti suçlaması çok dikkat çekiyor. Dikkat çeken ise bu partilerin ortak işbirliği yaptığı HD(P) KK iken, uyuşturucudan bahsedebilmeleri için biraz da olsa utanç duygularının olmamasıdır.
Dünyanın tamamında yakalanan uyuşturucu miktarı 96 ton ve bunun 20 tonu Türkiye tarafından ele geçirilmişken, bu mücadeleyi görmeyip hem de uyuşturucu üretme ve ticaretini yapma konusunda dünyadaki büyük bir pastayı elinde tutan PKK/YPG uzantılarıyla iş tutan Kemal Kılıçdaroğlu’nun “İktidar uyuşturucu baronlarına yol veriyor, CHP uyuşturucu baronlarının saltanatına son verecek!” cümleleri kurması inanın utanmazlığın en büyük örneğidir. Uyuşturucunun büyük bir bölümü Suriye’de PKK tarafından üretilmektedir. Uyuşturucu trafiğini PKK/YPG yönetirken, uyuşturucu baronlarından hesap soracağını söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu, Türk devletinin Suriye’de PKK/YPG’ye karşı mücadelesini niçin sürekli engellemeye çalışıyor?
Kemal Kılıçdaroğlu yoksa “Uyuşturucu baronu benden olursa dokundurtmam” mı diyor?
HDP ile birlikte Suriye tezkeresine karşı çıkan CHP yoksa uyuşturucu trafiğinden pay mı alıyor?
HDP Eşbaşkanı Pervin Buldan’ın birçok yakını uyuşturucu trafiğine adı karışmış kişilerdir. Kemal Kılıçdaroğlu uyuşturucu trafiğini ortağı Pervin Buldan’dan dinleyebilir. Çok da aydınlanacaktır.
Mesela Meral Akşener’in de uyuşturucu mücadelesini hedef alan açıklamalarına hız vermesi son zamanlarda arttı. HD(P)KK ile birçok ortak noktada buluşan 6’lı masadaki bu partiler neyin cambazına bak oyununu oynuyor?
Sizlere de çok ilginç gelmiyor mu?
HD(P)KK uyuşturucunun merkezinde iken onlarla hem ortaklık yapacaksınız hem de hükümetin uyuşturucu mücadelesine kulp takacaksınız. Burada ciddi bir kuşkulu durum vardır. Dikkatler nereye çekilmek istenmektedir?
İktidar içinde bireysel uyuşturucu kullananlar ortaya çıktığında ortalığı yıkanların kendi içlerinde de yöneticiler, üyeler, amirler ortaya çıkınca dillerini nasıl yuttuklarını hatırlıyorsunuz değil mi?
Dertleri uyuşturucuyla mücadele değil, toplumu uyuşturucu illetinden kurtarmak hiç değil. Sadece işin istismarını yapmak. İstismar yapmakla da kalmayıp uyuşturucu üreten ve ticaretini dünyada en geniş yapan PKK ile de her alanda işbirliği yapıyorlar. Muhalefetin bu iki yönünü iyi idrak etmek lazımdır.
En önemli soru da şudur: Sürekli uyuşturucu baronlarından bahseden Kemal Kılıçdaroğlu uyuşturucunun merkezi olmuş Suriye’deki YPG’lilere dokunulmasına niye şiddetle karşı çıkıyor?
Bu sorunun cevabı, uyuşturucu mücadelesi konusunda sadece istismar peşinde olduklarını göstermektedir.
Uyuşturucu mücadelesinin istismarı da olmaz, savsaklaması da… Kim üretiyorsa, kim ticaretini yapıyorsa elleri kırılmalı. Uyuşturucu batağına düşen kişilerde kurtarılmalıdır.
Son olarak, Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener’in terör örgütü PKK’nın uyuşturucu trafiği hakkında yorumlarını duymak istiyoruz. Madem uyuşturucu baronlarına son zamanlarda bu kadar ilgililer…