YILDIRAY ÇİÇEK / TÜRKGÜN
“İnsanların yaptığı sahte paralar kadar, paraların yaptığı sahte insanlar da vardır. “
Bu söz her halde günümüzde yaşananları çok güzel özetliyor.
Zaman zaman haberlerde görüyoruz.
“Sahte avukat olduğu ortaya çıktı.”
“Sahte doktor olduğu ortaya çıktı.”
“Sahte öğretmen olduğu ortaya çıktı.”
“Sahte mühendis olduğu ortaya çıktı.”
“Sahte istihbaratçı olduğu ortaya çıktı.”
“Sahte estetikçi ortaya çıktı.”
“Sahte bal üreticisi ortaya çıktı.”
“Sahte parfüm üreticisi ortaya çıktı.”
Birçok meslek dalında sahteliğe yönelik birçok örnek daha verebiliriz. Hepsinin temelinde para kazanmak, insanları dolandırmak, aldatmak var. Yusuf Has Hacip’in dediği noktadayız: “Helalin adı kaldı, onu gören yok; haram kapışıldı, hâlâ doyan yok.”
Düşünsenize bir sağlık sorunundan kaynaklı hayati bir ameliyat oluyorsunuz, ameliyatınıza giren kişi sahte doktor… Bu bahsettiğim durum Ankara’da, Tekirdağ'da, İstanbul’da ve birçok ilde aynen gerçekleşti. Atalar “Yarım doktor candan eder, yarım imam dinden eder.” demişler. Bu sahteler yarım doktor bile değil…
Her alanda, her yerde bir sahtelik üretiyorlar. Bu hal toplumda gerçeğe karşı hep şüphe duymayı yoğunlaştırmakta ve bu şüphe hali aşırıya dönüşünce doğal olarak toplumu paranoyak yapmaya sürüklemektedir. Hani diyorlar ya “Adeta gerçeğinden ayırt etmek oldukça zor” diye… İnsanların gerçek mi sahte mi yani ne olduğuna dair tespitini yapmaktan toplumun psikolojisi bozuldu.
Geçen hafta Türkiye’nin gündemi İstanbul’daki bir anda ortaya çıkan sahte dolar meselesi oldu. Dolara bağlı işlemler durdu, herkes elinde bulundurduğu dolarların sahte olup olmadığı şüphesine düştü. O şüphe hala devam ediyor. Çünkü para sayma makineleri ve ATM’lerin saptayamadığı kadar sahte dolar varlığının olduğu iddiası vatandaşların şüphesini hala diri tutmaktadır. Dolandırıcılık karakter bozukluğu yanında elbette biraz zekâ gerektiriyor. Bizim dolandırıcılar da yakalanacağı güne kadar zekâ kredisini çeşitli alanlarda dolduruyor.
Toplum olarak gerçekten her manada büyük bir sınavdan geçiyoruz. Sahteyi- gerçekten ayırma mücadelesi günümüzün refleksi haline gelmiştir. Elbette her şeyin temeli sağlam bir ahlak ve karakter. Bu manada insanlar yetişmezse, gelecekte de bol bol sahtelikler toplumun dengesini bozmaya devam edecektir. Sahte insan üreten sistem devam ederse, dolandırmak amaçlı sahte mesleklerde elbette varlığını koruyacaktır. İnsanı insan gibi yaşatan bir insanlık yatırımı olmazsa, bu olayları her daim konuşmaya devam edeceğiz. İnsanın bozulmasına acil çözüm bulunmalıdır.
Ahmet Hamdi Tanpınar’ın “Cahilsin, okur öğrenirsin. Gerisin, ilerlersin. Adam yok, yetiştirirsin. Paran yok, kazanırsın. Her şeyin bir çaresi vardır. Fakat insan bozuldu mu, bunun çaresi yoktur.” Sözü günümüzde toplumun içinde bulunduğu duruma hem önlem adına yol haritası veriyor, hem de finali işaret ediyor. Yoğunlaşacağımız nokta burası olmalıdır.