Türkgün Başyazı Türkiyelilik fitne bir sıfattır

Türkiyelilik fitne bir sıfattır

KAYNAK: Haber Merkezi

Türkiye’de Türklük şuurunda bir yükseliş olduğu gibi, Türklüğe karşı düşmanlıklar da her dönem güncelliğini korumaktadır. O düşmanlar tarih boyunca hep güncel olmayı başardılar. İçimizde gelişen gafletler, ihanetler, basiretsizlikler, vurdumduymazlıklar o Türklük düşmanlarına da sürekli yol açmıştır. Tarihte kurulan ve sonradan yıkılan birçok Türk devleti bu durumla karşılaşmıştır. Türkiye Cumhuriyeti de içerden ve dışarıdan kurulan tezgâhlarla kurulduğu günden beri yıkılmaya çalışılmaktadır. Tarihi boyunca isyanlarla, darbelerle, bünyesinde kurulan ve dışarıdan beslenen terör örgütleriyle yıkılmaya çalışılan Türkiye Cumhuriyeti, yaşadığı sürece elbette düşmanları da hep var olacaktır. Yaşatmaya çalışanlarla yıkmaya çalışanların mücadelesi hep sürecektir.

1643-63 yılları arasında Hive Hanlığı yapan devlet başkanı ve tarih yazarı olan Ebu’l Gazi Bahadır Han’ın binlerce yıl önce söylediği “Türk’ün düşmanı çoktur; ama onu korumak isteyenin düşmanı daha çoktur’’ şeklindeki anlamlı sözü bugünlerin özeti gibidir.

Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmak isteyenler öteden beri direkt milli kimliği hedef alıyorlar.

Mensubu olduğu Osmanlı’da yaşananları enine-boyuna bilen Atatürk, kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nde milli kimliği, Türklük şuurunu köklü hale getirmeye çalışmıştır.

Onun şu sözlerindeki derinlik, bunun sistemli bir çabasını göstermektedir:

- Türkiye Türklerindir.

- Eğer bende bazı fevkaladelikler görüyor, buluyorsanız bunları sadece ve yalnız Türk olmama, Türklüğüme bağlayınız.

- Taş kırılır, Tunç erir, ama Türklük ebedidir.

- Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki ASİL kanda mevcuttur!

- Türk, Türk olduğu için asildir. Çoğumuz, büyük babamızın babasını hatırlamayız. Bütün soy gururumuzu, Türk olmanın içinde buluruz.

- Ulusal varlığımıza düşman olanlarla dost olmayalım. Böylelerine karşı...'Türk'üm ve düşmanım sana, kalsam da bir kişi!' diyelim.”

Kiminin İslam maskesiyle, kiminin demokrasi, özgürlük çığırtkanlığıyla, kiminin etnik fitneyle milli kimliğimizi hedef aldığı Türklük; Türklüğü sıradanlaştırmak ve Türk milleti birlikteliğini yok etmeye çalışmaktan başka bir şey değil değildir. Bu süreçte elbette bu konularda duyarlı olan herkesin dikkat etmesi çok önemlidir.

Sanatçı Oktay Kaynarca’nın "Ben şehir milliyetçiliğini sevmem. Ülke milliyetçiliğini severim. Ben Türkiyeliyim. Türkiye milliyetçisiyim” sözleriyle başlayan tartışmalar bu konunun çok titizlikle değerlendirilmesi gerektiğini gösteriyor.

Oktay Kaynarca milli duyarlılığı olan bir sanatçıdır. Geçmişteki eylem ve söylemleri buna işaret etmektedir. Şehitlerimize ve şehit çocuklarına hep sahip çıkmıştır. Oktay Kaynarca “Türkiyeliyim” kimliğinin sanırım niçin kullanıldığını tam idrak edemiyor. Bu sıfatı kullanmadan o değerlendirmesini yapsa ve “Ben Türk milliyetçisiyim” dese zaten bir sıkıntı yaşamayacaktı. Gelen tepkiler üzerine kendini savunmak adına “Herkes Türk olmak zorunda değildir ama ben bir TÜRK olarak bu topraklarda yaşayan herkesi Türkiyelim dedirtmek adına Türkiyeli bir Türküm !!!!"” şeklinde yine yanlış barındıran yorumlarda ısrar etmektedir.

“Şehir milliyetçiliği” üzerinden başlattığı ve getirdiği nokta anlamsız olmuştur.

Oktay Kaynarca, elbette kimse zorla Türk olamaz. Ama sen Türk isen “Türkiyeliyim” demene gerek yok, onu Türk olmayanlar düşünsün… “Türkiyelilik” kavramı “Türklük” kimliğini sulandırmak isteyenlerin sinsi bir üretimidir. Onların kanını bitlendirmeye gerek yok. Türklük yükselen değer olacaktır. Türk çocuklarının zihnini kirletecek her kimlik oyunundan uzak durmak gerekir. Türkiye’de etnik fitne yayan milli kimlik düşmanları çoktur. Ön planda olan insanların, söylemlerinde herkesten çok dikkatli olması gerekir.

YILDIRAY ÇİÇEK / TÜRKGÜN

Yorumlar
Z
Ziyaretçi 9 ay önce
NE MUTLU TÜRKÜM Diyene
BEĞENME
0
CEVAPLA
Z
Ziyaretçi 9 ay önce
ne mutlu türküm diyene
BEĞENME
0
CEVAPLA
Türkgün 3. Sayfa Kocasını bıçakladı! Taksi çağırıp hasta olduğunu söyledi...

Kocasını bıçakladı! Taksi çağırıp hasta olduğunu söyledi...

İstanbul Kartal'da maddi anlaşmazlık nedeniyle tartışan Shoksana Tolibova, eşi Emre Erim’i bıçaklayarak öldürdü.

İstanbul Kartal'da maddi anlaşmazlık nedeniyle tartışan Shoksana Tolibova, eşi Emre Erim’i bıçaklayarak öldürdü.

KAYNAK: DHA

İstanbul'un Kartal ilçesi Karlıktepe Mahallesi'nde meydana gelen olayda, iddiaya göre maddi anlaşmazlık nedeniyle tartışan çiftin kavgası kanlı bitti. Özbekistan uyruklu Shoksana Tolibova (28), eşi Emre Erim’i (42) evde çıkan tartışmada bıçakla öldürdü.

Tartışma Kanlı Bitti: Eşini Göğsünden Bıçakladı

Yaklaşık dört yıldır evli oldukları öğrenilen çift arasında maddi sıkıntılar yüzünden başlayan tartışma kısa sürede büyüdü. İddiaya göre mutfağa yönelen Tolibova, eline geçirdiği bıçakla eşi Emre Erim’i göğüsünden bıçakladı. Aldığı bıçak darbesiyle yere yığılan Erim ağır yaralandı.

“Eşim Hasta” Diyerek Taksi Çağırdı

Olay sonrası panikleyen Tolibova, taksi durağını arayarak “Eşim hasta, hastaneye gitmesi gerekiyor” diyerek araç istedi. Adrese gelen taksi şoförü, yukarı çıktığında Erim’i yerde kanlar içinde yatarken buldu. Şoför durumu hemen 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi.

Bir Çocuk Babası Hayatını Kaybetti

Sağlık ekiplerinin olay yerine gelmesiyle yapılan ilk kontrollerde, bir çocuk babası Emre Erim’in hayatını kaybettiği belirlendi. Cenazesi, inceleme için Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Ardından ailesi tarafından teslim alınarak Kartal Merkez Camii'nde kılınan cenaze namazı sonrası toprağa verildi.

Şüpheli Kadın Kaçarken Yakalandı

Olay sonrası kaçmaya çalışan Shoksana Tolibova, Kartal İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı ekipler tarafından kısa sürede yakalanarak gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüpheli kadın, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *