YILDIRAY ÇİÇEK / TÜRKGÜN
Cumhur İttifakı seçimlere günler kala büyük bir moralle çalışmalarını sürdürüyor. Cumhur İttifakı’nın mitingleri büyük kalabalıklarla gerçekleşiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İstanbul’da resmi rakamlara göre 1 milyon 700 bin kişinin katılımıyla gerçekleştirdiği mitingi, Cumhur İttifakı’na büyük bir öz güven ve moral takviyesi olmuştur. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mitingleri sadece İstanbul üzerinden değil, Ankara, İzmir, Kayseri, Mersin, Manisa, Erzurum, Konya başta olmak üzere hepsi büyük kalabalıkla gerçekleşmiştir. Besleme anketlerle gücüne pranga vurulmak istenen MHP’nin mitingleri de keza büyük kalabalık ve coşkuyla geçmektedir.
Kemal Kılıçdaroğlu ittifakının birleşenleri, Cumhur İttifakı’nın morali ve öz güveni yüksek dereceli ilerleyişi karşısında sürekli bir kirli algı ve kara propaganda arayışı içindedir.
Cumhur İttifakı, Türk milletinin varlığına katkı, geleceğine garanti üretimlerle, projelerle, müjdelerle milletin huzuruna çıkarken, Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibinin tüm mitingleri “Aslı yok yaylasında bin beş yüz koyunum var benim (hey kekliğim hey)” hayali ve kıvamında geçmektedir. Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibinden bu millete hizmet bekleyenlerin aklına gerçekten şaşıyorum.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun ve CHP’nin avukatı Mustafa Kemal Çiçek onu çok iyi tanıyan biri olarak demiş ki: “Kemal Kılıçdaroğlu’nu “bir bilen, tanıyan, durumunu müşahade eden” olarak gayet net ve sarih olarak söylüyorum! Bu ülkeyi ve milleti yönetecek; ne bilgisi, ne liyakatı, ne vicdanı, ne öngörüsü, ne devlet adamlığı, ne ekibi, ne cesareti, ne imkân ve kabiliyeti, ne siyasi tarihe ilişkin okuması, ne fiziki ve zihin imkânı, ne temsil kabiliyeti, ne genel hâkimiyeti ve ne de vizyonu vardır!”
Kemal Kılıçdaroğlu’nun özeti budur. Fakat PKK’yı, FETÖ’yü ve tüm terör örgütlerini, Türk düşmanlarını cesaretlendiren özellikleri de bugün Türkiye’nin gündemi hâlindedir.
Bu yüzden bu seçimin sıradan bir seçim olmadığını vatanına, milletine, bayrağına sevdası olan herkes anlamaktadır. Zaten Cumhur İttifakı etrafında birleşilmesinin temel sebebi budur. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mitinglerinin yüz binleri, milyonları bulmasını bu hassasiyetler etrafında değerlendirmek lazımdır.
Vatandaş millet için üreteni, projesi olanı, vatanı tehlikelerden koruyanları gördüğü gibi, aynı zamanda vatan üzerinde hesap yapan PKK destekli Kemal Kılıçdaroğlu ekibinin millete kaos, kriz, istikrarsızlık dışında verebileceği bir şey olmadığını da çok net görüyor. Dikkat edin PKK’nın uzantıları seferberlik hâlinde Kemal Kılıçdaroğlu’nun kazanması hâlinde 14 Mayıs sonrası neler yapacaklarını bir bir anlatıyor. Kemal Kılıçdaroğlu ve ittifak ekibinden karşı bir ses duyan oldu mu? PKK kartlarını o kadar açıkça sergiliyor ki, hiçbir zaman bu kadar cesaretli oldukları görülmemiştir. Böylesine bir cesaret çözüm sürecinde bile ortaya çıkmamıştı. Kemal Kılıçdaroğlu isimli ve “vatan haini” demenin yanlış olmayacağı zat, acaba bu PKK’ya ne güvence verdi ki, bu derece coştular? Mesele Kandil’le sınırlı değil, şehirdeki HDP yöneticileri de aynı cümleleri kuruyor. “Öcalan’ı ve PKK’lı tutsakları kapıları kıra kıra özgürlüğe kavuşturacağız” diyorlar, “100 yıllık Türkiye Cumhuriyeti’ni değiştireceğiz” diyorlar, “Özerkliği ilan edeceğiz” diyorlar, “Afrin’i geri alacağız” diyorlar.
Kemal Kılıçdaroğlu ve avanesi söz vermiş ki, ortakları HDP’ye karşı susuyorlar. İşte bu yüzden bu seçim vatan seçimidir. Vatan hainine dur denilecek bir seçimdir.