Türkgün Bilim Teknoloji Bakan Varank: Dünyadan buna talep olabilir

Bakan Varank: Dünyadan buna talep olabilir

Türkiye, yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı en yenilikçi aşı yöntemlerinden biri olarak kabul edilen virüs benzeri parçacıklara (VLP) dayalı aşı çalışmalarında kritik bir aşamaya geldi. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Sağlık Bakanlığı ile koordine halinde ocak ayı sonuna kadar insan çalışmasını başlatmak için çalıştıklarını belirterek, 'İlk aşamada 50 milyon doz aşı üretebilecek kapasite kuruluyor. Bu inovatif bir aşı metodu olduğu için dünyadan buna talep olabilir.' dedi.

Türkiye, yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı en yenilikçi aşı yöntemlerinden biri olarak kabul edilen virüs benzeri parçacıklara (VLP) dayalı aşı çalışmalarında kritik bir aşamaya geldi. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Sağlık Bakanlığı ile koordine halinde ocak ayı sonuna kadar insan çalışmasını başlatmak için çalıştıklarını belirterek, 'İlk aşamada 50 milyon doz aşı üretebilecek kapasite kuruluyor. Bu inovatif bir aşı metodu olduğu için dünyadan buna talep olabilir.' dedi.

Bakan Varank, dünyada sayılı, "TÜBİTAK Covid-19 Türkiye Platformu" kapsamında ise tek VLP ile geliştirilen aşı çalışmasını yerinde gözlemledi. Nobel İlaç'ın TÜBİTAK Marmara Teknokent’teki (MARTEK) Biyoteknolojik İlaç Tesisi'ni ziyaret eden Varank, çalışmalar hakkında yetkililerden bilgi aldı.

Bakan Varank'a, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal ile TÜBİTAK MARTEK Genel Müdürü Mehmet Ali Okur da eşlik etti.

Nobel İlaç Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Ulusoy'un ev sahipliğindeki ziyarette, Nobel İlaç Biyoteknoloji ve Yeni Ürün Değerlendirme Direktörü Dr. Hasan Zeytin, Varank'a yürüttükleri çalışmalar hakkında sunum yaptı.

Varank, sunumun ardından aşı çalışmalarının yapıldığı laboratuvarda incelemelerde bulundu.

Bakan Varank, yaptığı açıklamada, Türkiye'de hem biyoteknolojik hem de kimyasal ilaç açısından önemli tesislere sahip bir firmada incelemede bulunduğunu belirterek, "Bölgedeki en önemli yatırımlardan biri burada diyebiliriz. TÜBİTAK MARTEK önemli bir teknopark. İleri düzeyde araştırmalar yapılıyor." diye konuştu.

Virüs daha Türkiye'ye gelmeden TÜBİTAK olarak Türkiye'deki bütün bilim insanlarını bir araya topladıklarını anımsatan Varank, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bilim insanlarına, 'virüsle mücadele edebilecek hangi projeniz varsa bu aşı veya ilaç olabilir, korucu malzemeler olabilir, sizi desteklemek istiyoruz, yeter ki bu musibetle dünyanın mücadelesine Türkiye'nin de katkısı olsun hem de vatandaşlarını koruyabilsin.' dedik. Bu fikirle yola çıkarak TÜBİTAK Covid-19 Türkiye Platformu'nu oluşturduk. Bu platform çatısı altında 17 farklı projeyi destekliyoruz. Bunlardan 8'i aşı çalışması. İlk günden itibaren gerek Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı gerek TÜBİTAK ve gerekse Sağlık Bakanlığı olarak süreci yakından takip ediyoruz."

- "Bu aşı çalışmasında önemli bir aşamaya geldik"

Varank, bilim insanlarına yardımcı olmaya ve insan kaynağına katkı sağlamaya çalıştıklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Bu platform çatısı altındaki en önemli projelerden birisi, VLP denilen virüs benzeri parçacıklara dayanan aşı çalışması. Burada İhsan Gürsel ve Mayda Gürsel hocalarımız bu projeyi aslında başka bir platform için geliştirirken salgın çıktığında hemen bunu kendi platformlarına adapte ederek VLP'yle ilgili aşı çalışmasını hızlıca başlattılar. Bu aşı çalışmasında önemli bir aşamaya geldik. Aşının faz aşamasına yani insan denemelerine geçmesi için bir üretiminin yapılması gerekiyor."

- "İnşallah biz ikincisi olacağız"

Nobel İlaç'ın Sağlık Bakanlığının GMP sertifikası verdiği bu tesislerinde şu anda aşının faz çalışmalarına, insan çalışmalarına geçmesi için gerekli üretimlerin yapıldığına işaret eden Varank, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bu üretimlerin kalite kontrollerinin yapılması lazım. Bunun yanında toksisite çalışması, yani insana ya da herhangi bir canlıya zarar verip vermediğinin çalışmalarının yapılması lazım. Tüm bu çalışmaları ay sonuna kadar tamamlayıp faz aşamasına geçmeyi planlıyoruz. Dünyada bu alanda (VLP aşı) özellikle Dünya Sağlık Örgütünün listesine girmiş çalışmalar var ama şu ana kadar sadece bir çalışma, faz 1'e geçmiş durumda. İnşallah biz ikincisi olacağız."

- "Müjde veririz"

Varank, çalışmanın oldukça inovatif bir yöntem olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:

"Protein tabanlı bir çalışma olduğu için de oldukça güvenilir ve etkisi de oldukça yüksek bir çalışma olduğuna inanıyoruz. Elbette bunları kanıtlamak için faz çalışmalarının, insan denemelerinin tamamlanması gerekiyor. Dünyada da ses getireceğine inandığımız virüs benzeri parçacıklara dayalı aşı çalışmamızda inşallah ay sonuna kadar Sağlık Bakanlığımızla koordine halinde insan çalışmasına başlamak istiyoruz. Burada alacağımız neticelere göre dünyada büyük etki oluşturabilecek bir aşıyı özel sektörümüzün de desteğiyle üretebileceğimize inanıyoruz. Faz çalışmalarına bir an önce geçebilirsek buradan dünyaya bir müjde veririz diye inanıyorum."

- İlk aşamada 50 milyon dozluk kapasite kuruluyor

Aşının faz çalışmalarında başarılı olması halinde seri üretime geçileceğini aktaran Varank, "İlk aşamada 50 milyon doz aşı üretebilecek bir kapasite kuruluyor. İhtiyaç halinde bunu artırabiliriz. Bu inovatif bir aşı metodu olduğu için dünyadan buna talep olabilir. Özel sektörümüz ve Sağlık Bakanlığımızla koordinasyon halinde tüm bu süreçleri yürütüyoruz." dedi.

- Türkiye'nin ilk teknokentlerinden

MARTEK, 1992'de TÜBİTAK Gebze yerleşkesinde Türkiye'nin ilk teknokentlerinden biri olarak kuruldu. 29 yıldır bilim ve teknoloji alanında Ar-Ge faaliyetleri yürüten firmalar için uzman ortamlar sağlayan MARTEK, ortak hedeflerde olan firmaların eşleştirilmesi, kümelenme ve ağ kurma çabalarının artırılmasını teşvik ediyor. MARTEK, global ortaklıklarla Ar-Ge merkezli projelerin üretilmesini sağlıyor.

- 2 bin litrelik üretim potansiyeli

Nobel İlaç, 2019 yılında Biyoteknolojik İlaç Tesisi'ni kurdu. Yılda 4 biyoteknolojik ürün geliştirme ve 2 bin litrelik üretim potansiyeli bulunan tesis, 40 seri biyoteknolojik ilaç üretimi yapabilecek kapasiteye sahip bulunuyor.

VLP aşılar, bir bağışıklık tepkisi uyandıran ancak hastalığa neden olmayan virüs benzeri parçacıklardan geliştiriliyor. Yeni bir yöntemle geliştirilen bu aşılar, bazı hastalıklar için halihazırda insanlarda kullanılıyor. Ancak dünyada Kovid-19 virüsü için onaylanmış bir VLP aşısı bulunmuyor.

- Cezeri ekibiyle buluştu

Bakan Varank, Nobel İlaç'ın ardından yine MARTEK'te bulunan Baykar Cezeri Yapay Zeka Robotik Teknolojileri Ofisi'ni ziyaret etti. Çalışmalar hakkında yetkililerden bilgi alan Varank, çalışmaları yerinde inceledi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Gündem Mahkemede yürek yakan soru: Oğlunun ve torununun başındaki dedeyi neden vurdun?

Mahkemede yürek yakan soru: Oğlunun ve torununun başındaki dedeyi neden vurdun?

Kırıkkale'de bir arazi kavgası sonucunda dede, oğlu ve torunu hayatını kaybederken, sanık kardeşler hakim karşısına çıktı. İddianamede müebbet hapis cezası istenirken, duruşma ertelendi.

Kırıkkale'de bir arazi kavgası sonucunda dede, oğlu ve torunu hayatını kaybederken, sanık kardeşler hakim karşısına çıktı. İddianamede müebbet hapis cezası istenirken, duruşma ertelendi.

KAYNAK: İHA

Kırıkkale'de çıkan arazi kavgasında dede, oğul ve torunun silahla vurularak hayatını kaybettiği olayla ilgili yargılanan 2 sanık kardeş hakim karşısına çıktı. Müşteki avukatın sanığa yönelttiği, "Torununun ve oğlunun başındaki dedeyi neden vurdun? Öldürdüğün İbrahim'e neden tekrar ateş ettin" sorusu dikkat çekti.
 

Olay, 6 Ağustos 2024 tarihinde Kırıkkale'nin Sulakyurt ilçesine bağlı Deredüzü köyünde meydana geldi. Araziye yapılacak çeşmenin su hattı kazısı sırasında başlayan tartışma, kısa sürede silahlı çatışmaya dönüştü. Erhan Çiftçi (46) ve kardeşi Kadir Çiftçi (40) ile karşı taraf arasında çıkan çatışmada, Satılmış (69), oğlu İbrahim (54) ve torunu Satılmış Cesur (17) hayatını kaybetti. Olayın ardından gözaltına alınan kardeşler tutuklanırken, enişteleri K.A. tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
 

Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, tutuklu yargılanan sanıklar Erhan Çiftçi ve Kadir Çiftçi hakkında "fikir ve eylem birliği içerisinde kasten öldürme" ve "çocuğa karşı işlenmesi nedeniyle nitelikli adam öldürme" suçlarından 2 kez müebbet ve 1 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, tutuksuz yargılanan sanık K.A. hakkında ise "suç delillerini yok etme ve gizleme" suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
Kırıkkale 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, sanık kardeşler ile tutuksuz sanık K.A, müştekiler, taraf avukatları ve maktul yakınları hazır bulundu. Duruşmada savunma yapan sanık Erhan Çiftçi, "Karşı taraf bize ateş etti. Kendimi korumak için tüfek ve tabancayla karşılık verdim. O gün sağlıklı düşünemedim. Mecburiyetten ateş ettim, yoksa beni öldüreceklerdi" dedi.
 

"İbrahim Cesur'a neden tekrar ateş ettin?"

Mahkeme başkanının, aracında neden silah bulundurduğu sorusuna ise, "Köyde domuzlar için silah taşıyoruz, silahlar hep arabamda olur" cevabını verdi.
Müşteki avukatlarından Uğur Yıldırım, sanık Erhan Çiftçi'ye, "Yerden silahı aldığını söyledin, peki torununun ve oğlunun başındaki dedeyi neden vurdun, yerde yatan İbrahim Cesur'a neden tekrar ateş ettin?" sorusunu yöneltti. Sanık ise, "Yerden silahı aldım ama dedeyi neden vurduğumla ilgili beyan vermek istemiyorum. İbrahim için yapılan suçlamayı da reddediyorum" şeklinde yanıt verdi.
 

Sanıklardan Kadir Çiftçi ise önceki ifadelerinin aksine olay yerinde olduğunu kabul ederek, "Satılmış bizi tehdit etti, sonra babası ve oğlu ile birlikte geldi. Arabayı siper edip bize ateş açtılar. Karşılıklı çatıştık" diye konuştu.
Tutuksuz sanık K.A. ise suçlamaları reddederek beraatını talep etti.
 

Olayın görgü tanıklarından M.T., "Tarlada çalışırken Satılmış Cesur eşekle geldi, ardından beyaz bir araçtan Erhan ve Kadir indi. Erhan tabanca, Kadir tüfekle ateş etti. İbrahim'in yere düştüğünü gördüm. Erhan beni arayıp Kadir'in suçsuz olduğunu, cinayeti kendisinin işlediğini söyleyerek öyle ifade vermemi istedi" dedi.
Duruşmada SEGBİS ile bağlanan Erhan Çiftçi'nin oğlu A.Ç. ise, "Babam bana tabancayı gömmemi söyledi, ben de eniştemin bahçesine gömdüm" ifadesini verdi.
Mahkeme heyeti, 2 sanığın tutukluluğunun devamına, olay yerinde 15 Mayıs'ta keşif yapılmasına karar vererek duruşmayı 26 Mayıs 2025 tarihine erteledi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *