Türkgün Çevre El Nino bitti, yeni sıcaklık rekorları bekleniyor

El Nino bitti, yeni sıcaklık rekorları bekleniyor

Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz, 2023'te başlayan El Nino hava olayının sona erdiğini ancak etkilerinin temmuz ayı ortalarına kadar süreceğini ve bu süreçte yeni sıcaklık rekorları görülebileceğini belirtti.

Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz, 2023'te başlayan El Nino hava olayının sona erdiğini ancak etkilerinin temmuz ayı ortalarına kadar süreceğini ve bu süreçte yeni sıcaklık rekorları görülebileceğini belirtti.

KAYNAK: TRT Haber

Dünyada 2023, tüm zamanların en sıcak yılı olarak kayıtlara geçerken Amerikan Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi (NOAA) verilerine göre, geçen yıl küresel ortalama sıcaklık, 20'inci yüzyıl ortalaması olan 13,9 derecenin 1,18 derece üzerine çıktı. Bundan önceki en sıcak yıl olan 2016'da bu fark 0,15 dereceydi.

Bilim insanları küresel ısınmaya neden olan sera gazı salımına ek olarak geçen yıl kırılan küresel ortalama sıcaklık rekorunun ardında yatan en önemli faktörün El Nino hava olayı olduğunu belirtiyor.

Avustralya Meteoroloji Ofisi'nden yapılan açıklamaya göre Haziran 2023'te başlayan El Nino, nisan ayının ortalarında sona erdi ve başladığı dönemden 15 Mayıs'a kadar geçen yaklaşık bir yıl içinde rekor sıcaklığın yaşandığı gün sayısı 248 oldu.

"El Nino etkileri temmuz ortalarına kadar sürecek"

Ocak-şubat-mart-nisan en sıcak aylar olarak kayıtlara geçerken 15 Nisan ila 15 Mayıs tarihleri arasında da sıcaklıklar rekor düzeyde seyretmeye devam etti. El Nino’nun sona erdiği 15 Nisan’dan 15 Mayıs tarihine kadar 30 günün 17'sinde rekor sıcaklık yaşandı, son 13 günün tamamı rekor sıcaklık olarak kayıtlara geçti.

Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz, El Nino'nun ölçülüp belirlendiği Peru kıyılarından itibaren şiddetinin sona erdiğini söyledi.

Dünya genelinde El Nino'nun etkilerinin temmuz ortalarına kadar süreceğini ve bu süre içinde yeni sıcaklık rekorları beklediklerini aktaran Kurnaz, El Nino'nun başından itibaren 11 ayın tamamında sıcaklık rekoru kırıldığını, muhtemelen 12'inci ay olan mayısın da rekor sıcaklıklarla sona ereceğini kaydetti.

Son El Nino hava olayının 1998 ve 2016'daki gibi "Süper El Nino" olmadığını vurgulayan Kurnaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu aşırı kuvvetli değildi ancak iklim değişikliğinin üzerine bindiği için sıcaklıklar rekor kırdı. Bu nedenle aylarca dünya genelinde kırk türlü bela gördük ve bunları yine görmeye devam edeceğiz. İklim değişikliği nedeniyle dünya genelinde devamlı yukarı doğru giden bir ortalama sıcaklık var. Bu etki sürerken, bazı zamanlarda sıcaklık daha fazla yukarı gidiyor, bazı zamanlarda daha az yukarı gidiyor. Fazla yukarı gitmesine El Nino, daha az yukarı gitmesine La Nina diyoruz ama her durumda sıcaklıklar yukarı doğru gidiyor. Artık El Nino olduğunda hava sıcaklıklarının aşağı yukarı rekor kıracağını söyleyebiliyoruz. El Nino 3 sene hiç görülmese, La Nina bile olsa yüksek sıcaklık rekoru kırılır çünkü arka taraftaki iklim değişikliği çok şiddetli hale geldi."

"Yaz gittikçe uzuyor, kış gittikçe kısalıyor"

Nisan ayı sonunda dünya genelinde çok büyük sıcaklık artışları yaşandığını, mayıs başında ise havaların serinlediğini hatırlatan Kurnaz, "İklim değişikliğiyle birlikte bütün bu oynaklıklar da şiddetleniyor. İstanbul'da bu oynaklıkları görüyoruz. Nisan sonu, mayıs başında İstanbul'da yaşanan hava serinlemesi anormal değildi, mevsim normallerinin alt sınırındaydı sıcaklıklar. Ancak öncesindeki haftalarda 26-28 dereceleri gördük ve yaz geldi gibi bir tablo oldu. Bu oynaklık artıyor ve bu nedenle mevsimler kaydı diyoruz. Yaz gittikçe uzuyor, kış gittikçe kısalıyor, baharlarda gittikçe çok oynak dönemler oluyor. Bazı günler mevsim normallerinin üst sınırında sıcaklıklarda oynama oluyor, bazı günlerde ise alt sınırda oynama oluyor" ifadelerini kullandı.

Kış mevsiminin yıllar içinde daha yumuşak geçmeye başladığına dikkati çeken Kurnaz, bu nedenle kışın ne zaman bitip ilkbaharın ne zaman başladığının ya da sonbaharın ne zaman bitip kışın ne zaman başladığının çok net olmadığını, aynı tablonun yaz geçişinde de görüldüğünü ve mevsim geçişlerinin artık grileştiğini dile getirdi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Siyaset Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz canlı yayında açıkladı: Baştan beri yanlış bir çağrı

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz canlı yayında açıkladı: Baştan beri yanlış bir çağrı

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in İBB'deki yolsuzlukları örtbas etmek için başlattığı ve Türkiye'nin ekonomisini hedef alan 'boykot' çağrısına tepki gösterdi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, 'Boykot sorumsuz siyaset ürünüdür. Ekonomiyi hedef alan bir çağrıydı, başından beri yanlıştı' dedi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in İBB'deki yolsuzlukları örtbas etmek için başlattığı ve Türkiye'nin ekonomisini hedef alan 'boykot' çağrısına tepki gösterdi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, 'Boykot sorumsuz siyaset ürünüdür. Ekonomiyi hedef alan bir çağrıydı, başından beri yanlıştı' dedi.

MUHABİR: Beybin Usanmaz

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, CNN Türk'te katıldığı programda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Özgür Özel'in 'boykot' çağrısına tepki gösterdi. Söz konusu boykotun sorumsuz siyaset ürünü olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz'ın gündeme ilişkin açıklamalarından konu başlıkları şöyle;

"Hiçbir demokraside meşru dışında bir şeyler yapmanın ayrıcalığı yok. Hiç kimsenin suç işleme özgürlüğü yok. Demokrasi ve hukuk devleti meşru zeminlerde gerçekleşen süreçlerdir. Muhalefet her fikrini meşru zeminde ifade edebilir. Kamu düzenini bozmadan şiddete yönelmeden, suç olarak tarih edilen eylemlere girmeden her türlü demokratik ifade gerçekleştirilebilir. Ama demokrasi dışı eylemleri güzel kavramlarla övmeye çalışmak doğru bir yaklaşım değildir. Hangi görüşten olursa olsun ben halkımızın bunu tasvip etmediğini düşünüyorum. İfade hürriyeti bir başkasına küfretme hürriyeti değildir. "

“SORUŞTURMAYI SİYASİ ALANA ÇEKİYORLAR”

"Soruşturmayı siyasi alana çekiyorlar. Yolsuzluk suçlamalarına hukuki çürütme yapmıyorlar. İfade hürriyeti en aykırı fikirleri bile demokratik standartlar içinde ortaya koyabilmek. Ama karşınızdaki insana zarar veriyorsanız demokrasi sınırlarını aşıyorsunuz demek. Ben Kırarım küfrederim deyip bunun bir karşılığı olmasın demek doğru değil. Bir ülkenin kalkınması ve yenilik yapması için ifade hürriyeti olmazsa olmazdır. Ama ifade hürriyeti hukukun sınırlarını aşma hürriyeti değildir. Tutukluluk hali bağımsız yargının belli standartlarda başvurduğu yol. Tutuklama bir insanın kesin şüpheli olduğu anlamına gelmiyor. Ama yargı güçlü deliller ve delil karartma ihtimali gördüğünde tutuklama başvurulan bir yöntem.

Geçmişte tutuklu sayısı daha fazlaydı. Bu oransal olarak azaldı. Hukukun bir takım ölçütleri var. Türkiye bir hukuk devleti. Kimsenin suç işleme özgürlüğü olmadığı gibi herkesin hakkını arama özgürlüğü var. Türkiye uluslararası hukukun da bir parçası. "

“BOYKOTUN TUTMADIĞINI SÖYLEYEBİLİRİZ”

"Boykottan etkilenme söz konusu değil. Boykotun tutmadığını söyleyebiliriz. Baştan beri yanlış bir çağrı. Ana muhalefet partisi ekonomiye zarar vermiş durumda. Boykot ettiğiniz 85 milyonun ekonomisi. Esnaf dediğiniz sadece AK Partili değil. Boykot çağrısı son derece yanlış siyasetçi bunu yapamaz. Sorumlu bir siyasetçi ülkenin yerli firmalarını hedef gösteremez. Bunu yapıyorsa toplumla kavga ediyordur. İş dünyasından ciddi tepkiler geldi. Bırakın iş sahiplerini ekmeğini kazananlar var orda. Bu tür çağrılar ayrıştırıcı çağrılar. Bir zamanların bu yeşil sermaye tartışmalarına götürür, toplumu kutuplaştırmaya ayrıştırmaya hiç kimsenin hakkı yok. Bütün milli sermaye grupları bizim varlığımızdır. İhracat yapan hizmet üreten müesseselerdir. Bunları hedef alıyorsanız siz toplumla mücadele ediyorsunuz demektir. Muhalefet toplumla, ekonomi ile kavga eder durumdalar. Burada toplumun itibar edeceğine ihtimal vermiyorum. İnsanımız aklıselimdir. Muhalefet partisi içerisindeki iç çekişmelerin bir yansıması. Yarın kurultay var. Herkes ana muhalefet partisinde en sert siyaset yapma yarışına girmiş durumda. CHP içindeki kavga toplumsal gerilime dönüşmüş durumda. CHP içi kavgayı toplumsal bir kavgaya dönüştürmeye çalışıyorlar. Gereksiz polemikleri toplumu kutuplaştırıcı meseleleri bir kenara bırakıp toplumun geleceğine sahip çıkmak durumuzdayız."

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *