Türkgün Çevre Sabiha Gökçen Havalimanı'nda bayrak değişimi

Sabiha Gökçen Havalimanı'nda bayrak değişimi

İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı'nın (İSG) Üst Yöneticisi (CEO) Serhat Soğukpınar, Malezya Havalimanları Holdings Berhad'ın (MAHB), IC Holding ile yaptığı stratejik işbirliğinin sona erdirmesinin ardından 31 Mayıs'ta görevinden ayrılacak.

İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı'nın (İSG) Üst Yöneticisi (CEO) Serhat Soğukpınar, Malezya Havalimanları Holdings Berhad'ın (MAHB), IC Holding ile yaptığı stratejik işbirliğinin sona erdirmesinin ardından 31 Mayıs'ta görevinden ayrılacak.

KAYNAK: AA

Şirketten yapılan açıklamaya göre, İSG, işletmecisi MAHB ve IC Holding arasındaki stratejik işbirliğinin başarıyla sona erdiğini duyurdu.

Soğukpınar'ın 26 Aralık 2023'te CEO olarak atanmasıyla başlayan işbirliği, havalimanı operasyonlarının optimize edilmesi konusunda önemli kilometre taşlarına imza attı.

Soğukpınar, İSG'nin işletmecisi MAHB, IC Holding ile yaptığı stratejik işbirliğinin sona erdirmesinin ardından 31 Mayıs'ta İSG CEO'luğu görevinden ayrılacak.

Operasyonel mükemmellik ve sürekli iyileştirme faaliyetlerinin sorunsuz devamının sağlanması amacıyla, İSG Stratejik Planlama ve Hazine Yönetimi Direktörü Kerem Maybek mevcut görevinin yanı sıra, yeni CEO'nun Haziran 2024 sonu itibarıyla resmi olarak görevine başlamasına kadar İSG CEO'luğuna vekalet edecek.

Bu bağlamda MAHB, İSG'yi etkin ve sürdürülebilir şekilde işletmeyi ve aynı zamanda tüm misafirlerine yüksek standartta hizmet sunmayı taahhüt ediyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Başyazı O gün vicdanınıza kayyum olarak şeytan atanmıştı

O gün vicdanınıza kayyum olarak şeytan atanmıştı

Kaynak: Yıldıray Çiçek

Biliyorsunuz, Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Hançerlendim” diyerek veda ettiği CHP Kurultayı’nda Özgür Özel, partinin yeni genel başkanı seçilmişti. Bu kurultayın ardından tartışmalar bizzat CHP’liler tarafından başlatıldı ve parti içinde sular hâlâ durulmuş değil. İddialara göre, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin maddi kaynakları kullanılarak delegelerin iradesi parayla yönlendirildi; bazı delegelere cep telefonu hediye edildi, hatta kapalı döviz büroları üzerinden çeşitli mali işlemler yapıldığı da öne sürüldü. Tüm bu şaibeleri CHP’ye yakın yazarlar ve yorumcular gündeme taşımıştı. Bazı eski CHP yöneticileri ise konuyu doğrudan yargıya taşıdı. 

Bu gelişmelerle birlikte, “CHP’ye kayyum atanabilir mi?” sorusu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik operasyonlarla eş zamanlı olarak kamuoyunun gündemine oturdu. Tam da bu tartışmalar yaşanırken, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’ndan dikkat çekici bir açıklama geldi. 

CHP’ye yeniden yakınlaşma sinyalleri veren Dervişoğlu, şunları söyledi: 

“Cumhuriyet Halk Partisi’ne kayyum atamaya kalkışmak, ancak siyasi bir çılgınlık olarak tarif edilebilir!” 

Ben de bu köşede onun bu hararetli sözlerine yönelik “MHP’ye çılgın gibi kayyum istiyordun!” başlıklı bir yazı kaleme almıştım. Kendisi bu yazıya, bir basın toplantısında şu ifadelerle yanıt vermişti: “Biz, MHP’nin idare biçimindeki yanlışlıklardan hareketle olağanüstü kongre talebiyle imza topladık. Yeterli sayıya ulaştık ve bu imzaları parti genel merkezine ilettik. Parti, kongre yapmaktan kaçınınca, mahkemeye başvurduk. Mahkeme, çağrı heyeti belirledi ve kongre yapılmasını sağladı. Bizim talebimiz kayyum değildi. Bugün MHP’ye yakın bir gazetede bir köşe yazarı bu durumu istismar etmiş. ‘CHP’de kayyuma karşı, MHP’de kayyumu savunuyor’ diyor. Böyle bir talebim hiçbir zaman olmadı. Kayyumu hayatım boyunca savunmadım, bugün de savunmam. CHP’nin iç meselesine gelince... Bahsettiğiniz konu, kongrenin adil yapılıp yapılmadığıyla ilgilidir. Kongre süreçleri, takvime göre işler. İtiraz edersiniz, Seçim Kurulu değerlendirir ve karar verir. Bu süreç, öyle bir süreç değildir.” 

 

Ancak gelin görün ki… 

Bizzat CHP’lilerin, “Şaibe var, parayla delege satın alındı” diyerek mahkemeye taşıdığı bir kurultayın akıbeti hakkında “CHP’ye kayyum atamak çılgınlıktır” diyeceksin ama MHP’ye “kongre yapılsın” bahanesiyle kayyum atandığında sessiz kalacaksın, öyle mi Müsavat Bey? 

Bugün “CHP’ye kayyum atamak siyasi bir çılgınlıktır” diyorsun da geçmişte içinde yer aldığın “Değişimci” grubun MHP’ye kayyum atanması sürecinde neden benzer bir açıklama yapmadın? 

Belki “MHP’ye kayyum atayın” demedin; ama o sürecin tam da merkezindeydin ve CHP’ye yaptığın gibi “Bu bir çılgınlık” diye kendini ortaya da atmadın! 

Bu yanardöner çabanın savunulabilir hiçbir tarafı yok. 

Hatta öyle gözünüz dönmüştü ki, MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin tam kalp ameliyatı olduğu gün imzaları MHP Genel Merkezi’ne getirip teslim etmiştiniz. İmza sayısı üzerinden, içinde bulunduğunuz kalitesiz ve gözü dönmüş kadro Liderimizin sağlığıyla bile dalga geçmişti. 

Asıl işte o gün sizin kalbinize, vicdanınıza, vefanıza, mazinize kayyum olarak şeytan atanmıştı. Müsavat Bey, ben bir durumu istismar etmiyorum. Bu, tarihin hafızasında yer etmiş bir gerçektir. 

Son sözü, değerli sanatçımız Osman Öztunç’un dizeleriyle söyleyelim: 

“Namert sofralarda aşlar devrilsin 

Temeller, duvarlar, taşlar devrilsin 

Siyaset meydanında başlar devrilsin 

Kahrolsun devran!”

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *