ABD Başkanı Donald Trump, Dünya Sağlık Örgütü'nü (DSÖ) koronavirüsün yayılışının üzerinin örtülmesi ve krizin kötü yönetilmesinde rol oynamakla suçlamış ve bu konuda bir değerlendirme yapılana kadar ülkesinin örgütün bütçesine yaptığı katkıların 2-3 ay askıya alınacağını açıklamıştı. Bu karar dünyanın önde gelen sağlık uzmanları tarafından çok ve tehlikeli bir adım diye nitelenip kınanırken, Birleşmiş Milletler de bu yüzden çok daha fazla insanın öleceği uyarısında bulundu.
"İnsanlığa karşı işlenen bir suç"
Dünyanın en saygın tıp dergisi sayılan Lancet'in yayın yönetmeni Doktor Richard Horton, Trump'ın kararının "insanlığa karşı işlenen bir suç" olduğunu söyledi ve "Her bilim insanı, her sağlık çalışanı, her yurttaş küresel dayanışmaya bu dehşet verici ihanete karşı koymalıdır" dedi.
BM'den de tepki geldi
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Dünya Sağlık Örgütü'nün şu anda Covid-19'a karşı küresel savaşın kazanılmasında hayati bir rol oynadığını, şu anda fonları kesmenin ve suçlamanın zamanı olmadığını söyleyerek sözlerin şöyle sürdürdü:
"Şimdi ödemeleri kesme, hataları sorgulama zamanı değil. Bu salgını arkamızda bıraktığımız zaman, hastalığın nasıl ortaya çıktığı, her yere nasıl bu kadar yayıldığını ve bütün mercilerin krize nasıl yaklaştığını anlamak üzere geriye dönüp bakmaya ve bundan sonrası için hayati dersler çıkarmaya zamanımız olacak."
Bill Gates: Bu fikir tehlikeli
ABD'nin fonlamayı durdurmasıyla DSÖ'nün en büyük finansörü Bill ve Melinda Gates vakfı haline gelecek. Microsoft'un kurucusu Bill Gates, Trump'ın kararını Twitter'da eleştirdi ve "Küresel bir sağlık krizi yaşanırken Dünya Sağlık Örgütü'nün fonlamasını durdurma fikri, kulağa geldiği kadar tehlikeli. DSÖ'nün görevi Covid-19'un yayılımını yavaşlatmak ve eğer çalışmaları durdurulursa onların yerini alabilecek başka bir kuruluş da yok. Dünya'nın DSÖ'ye her zamankinden çok ihtiyacı var" dedi.
ABD'li uzmanlarda tepkili
Trump'ın kararına ABD'de bazı önde gelen bilim insanlarından da tepkiler geliyor.
ABD'de ve dünya çapında Covid-19 ile mücadelede önemli rol oynayan John Hopkins Üniversitesi Kamu Sağlığı ve Güvenliği Merkezi'nden Doktor Amesh Adalja da DSÖ'nin hatalar yaptığını ve reform ihtiyacı duyulduğunu ama bunun kriz atlatıldıktan sonra yapılması gerektiğini söyledi, "Pandemi'nin en tehlikeli olduğu bir dönemde bu tür bir şey yapamazsınız" diye konuştu.
Boston Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden salgın hastalıklar uzmanı Doktor Nahid Bhadelia ABD'nin Dünya Sağlık Örgütüne ödemelerini durdurmasına "Tam bir facia. DSÖ ülkelerin veri ve teknoloji paylaşımı yaptıkları pandeminin dünya çapında boyutunu gözlememizi sağlayan küresel teknolojik bir ortaklıktır" diye tepki gösterdi.
Amerikan Dış İlişkiler Konseyi adlı etkili Amerikan düşünce kuruluşunun eski kıdemli üyelerinden Laurie Garret, Dünya Sağlık Örgütü'nün Afrika, Güney Amerika ve Asya Pasifik ülkelerinin çoğu açısından tek umut olduğunu söyleyerek kararı kınadı.
WHO kamu sağlığı ve insan hakları merkezinin başkanı Lawrence Gostin, diğer ülkelerin ABD'nin katkılarının kesilmesinin yaratacağı boşluğu doldurmak için ödemelerini artıracaklarını tahmin ettiğini söyleyerek ve bu karardan nihai olarak ABD'nin zarar göreceğini kaydetti, "Küresel sağlık alanında hem de bir pandeminin orta yerinde Amerika sesini kaybedecek" diye konuştu.
DSÖ'ye yönelik eleştiriler
Dünya Sağlık Örgütü, salgınla mücadeleyi yönetirken bazı konularda hatalar yapmakla eleştirilmişti.
En çok getirilen eleştirilerden biri örgütün, Çin'de hükümetin başlangıçta hastalıkla ilgili bilgileri gizlediği ve haber sızdıranları cezalandırıldığı bilindiği halde Çin'e fazla olumlu yaklaştığı yönündeydi.
Örneğin 14 Ocak tarihinde DSÖ tarafından atılan bir tweette "Çin yetkililerinin yürüttüğü ön araştırmalarda virüsün insandan insana geçtiğine dair açık bir kanıt bulunmadığı sonucuna varıldı" denmesi en çok eleştirilen şeylerden biri.
Fakat WHO yetkilileri aynı zamanda 10 ve 11 Ocak tarihlerinde çeşitli ülkelerden sağlık yetkilileriyle yaptıkları teknik brifinglerde, daha önceki koronavirüs salgınlarına bakılarak, insandan insana bulaşmanın kuvvetli bir ihtimal olduğu uyarısını yapmışlar ve buna göre önlem alınmasını istemişlerdi.
Amerikan yönetiminin DSÖ'ye ve genel olarak Birleşmiş Milletler örgütlerine yönelik bir başka eleştirisi de Çin tarafından kendi toprağı sayılan fakat ayrı bir yönetime sahip Tayvan'ın, örgüte üye sayılmaması.