Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı, yeni tip koronavirüsün dünya genelinde açlık çeken nüfusu ikiye katlayacağı uyarısında bulundu.
Şu anda 135 milyon insanın açlıkla karşı karşıya olduğu belirtilen raporda bu rakamın 265 milyona çıkabileceği vurgulandı. Kıtlığın çatışma, ekonomik kriz ve küresel ısınma tehdidi altında olan 10 ülkeyi daha sert vuracağı belirtildi.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ile Dünya Gıda Programı (WFP) tarafından oluşturulan 16 üyeli Gıda Krizine Karşı Küresel Ağ'ın yıllık raporunda, 55 ülke ve bölgede 135 milyon kişinin açlıkla mücadele ettiği ifade edildi. Avrupa Birliği (AB) ve Birleşmiş Milletler'in Roma merkezli kuruluşları FAO ile WFP tarafından oluşturulan 16 üyeli Gıda Krizine Karşı Küresel Ağ, yıllık raporunu açıkladı.
"2020 Küresel Gıda Krizi" başlığıyla yayımlanan rapora göre, dünya genelinde incelenen 55 ülke ve bölgede, 2019 sonu itibarıyla 135 milyon kişi akut gıda güvensizliği yaşıyor. Afrika 73 milyonla bu alanda ilk sırada yer alırken, onu 43 milyonla Orta Doğu ve Asya bölgesi, 18,5 milyonla Latin Amerika ve Karayipler bölgesi, yarım milyonla da Avrupa izledi.
Buna göre, 22 ülkedeki 77 milyon kişi çatışma ve emniyetsiz koşullar, 25 ülkedeki 34 milyon kişi aşırı hava olayları ve 8 ülkedeki 24 milyon kişi de ekonomik şoklardan ötürü akut gıda kriziyle karşı karşıya kaldı.
Gıda krizi yaşanan 55 ülke ve bölgede, 5 yaş altında 17 milyon çocuk yetersiz besleniyor, 75 milyon çocuğun boyu da normalin altında bulunuyor.
Gıda krizi içindeki 10 ülke
Raporda, gıda krizi içindeki en kötü 10 ülke şöyle sıralandı: "15,9 milyon kişinin gıda krizi içinde olduğu Yemen, 15,6 milyon kişiyle Demokratik Kongo Cumhuriyeti, 11,3 milyonla Afganistan, 9,3 milyonla Venezuela, 8 milyonla Etiyopya, 7 milyonla Güney Sudan, 6,6 milyonla Suriye, 5,9 milyonla Sudan, 5 milyonla Nijerya (Kuzey bölgesi), 3,7 milyonla Haiti."
Raporda, çatışma, makroekonomik kriz, ani iklim değişimleri ve çöl çekirgeleri gibi etkenlerin tarıma verdiği zarar nedeniyle Yemen'in gıda krizini en kötü geçiren ülke olarak kalmaya devam edeceği ortaya kondu.
Koronavirüsün gıda güvenliğine etkileri
Raporda, gıda güvenliğine etkilerini hissettirmeye başladığı belirtilen yeni tip koronavirüs salgınının, sağlık sistemlerine aşırı yük getirmesinin muhtemel olduğu kaydedildi.
Raporda, "(Salgın) özellikle tarım ve tarım dışı sektörlerde çalışan en kırılgan grupların geçim kaynaklarını ve gıda güvenliğini harap edebilir. Küresel durgunluk, gıda tedarik zincirinin büyük ölçüde bozulmasına yol açacaktır" ifadeleri kullanıldı.
Açlık salgınıyla karşı karşıyayız
FAO Genel Direktörü Çü Dongyü de konuya ilişkin Twitter'dan yaptığı paylaşımda, "Dünya genelinde milyonlarca kişi çatışma ve felaketler nedeniyle akut açlık çekiyor. Kovid-19 ve çöl çekirgeleri milyonları daha fazla zorlamakla tehdit ediyor. Biz bunu kabul edemeyiz. İnovasyon ve yeni araçları kullanarak bu sorunlarla mücadele etmemiz gerekiyor" değerlendirmesinde bulunmuştu.