22 Eylül 2024
weather
23°
Twitter
Facebook
Instagram
Türkçe Düşün
İstanbul
PARÇALI BULUTLU
23°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Türkgün Dünya Dünyada kadınların girmesinin yasak olduğu tek yer: 1045 yılından beri tek bir kadın bile...

Dünyada kadınların girmesinin yasak olduğu tek yer: 1045 yılından beri tek bir kadın bile...

Yunanistan'da Rus Ortodoks rahiplerinin bin yıldır yaşadıkları Aynoroz'daki Athos Dağı, dünyada kadınlara yasaklı olan tek yer olarak gösteriliyor. Yıllardır kadınların giremediği bu adada yaklaşık 2 bin erkek yaşıyor. Peki buraya kadınlar neden giremiyor? İşte Aynoroz ve Athos Dağı'nın ilginç hikâyesi...

3 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Dünyada kadınların girmesinin yasak olduğu tek yer: 1045 yılından beri tek bir kadın bile...

Yunanistan'da Rus Ortodoks rahiplerinin bin yıldır yaşadıkları Aynoroz'daki Athos Dağı, dünyada kadınlara yasaklı olan tek yer olarak gösteriliyor. Yıllardır kadınların giremediği bu adada  yaklaşık 2 bin erkek yaşıyor. Peki buraya kadınlar neden giremiyor? İşte Aynoroz ve Athos Dağı'nın ilginç hikâyesi...

Aynoroz, Güneydoğu Avrupa'da Yunanistan'ın Halkidiki Yarımadasından Ege'ye doğru uzanan üç dar ve uzun yarımadanın en doğusunda bulunan bir yerleşim yeri.

 

Resmi adı Aynoroz Özerk Keşişsel Devleti olan bu ilginç yer, Yunanistan toprakları içinde 390 kilometrekare bir alanda yer alıyor.

10. yüzyılda dinsel bir topluluk olarak doğan Aynoroz devleti; Bizans, Osmanlı ve Yunan, egemenlikleri boyunca bağımsızlığını korumayı başaran bir yer.

Özerk bir devlet yönetimi biçiminin bulunduğu Aynoroz'un asıl tanınma sebebiyse bu yarımadaya kadınların girmesinin yasak olması.

Bilinene göre bu ilginç yere 1045 yılından beri tek bir kadın ayak basmadı.

Adada 10. Yüzyılda manastırların yapılmaya başlanmasıyla beraber huzur ve adanmışlık fikirleri keşişlerde oluşmaya başladı.

Ve keşişler huzur ile adanmışlığı kazandıktan sonra kaybetmemek için adaya kadınların girmesini yasakladılar.

Yasağa rağmen kadınların yarımadayı ziyaret ettikleri olmuş. 1946-49 yılları arasındaki Yunan iç savaşında, yarımadaya kaçan hayvanlarını almaya gelen köylülerin arasında kadınlar da varmış.

1953 yılında Maria Poimenidou adlı bir kadın da, erkek kılığına girerek adaya gitmeyi başarmış ve bunun sonucunda kadınların Aynoroz'a gidişini yasaklayan bir yasa çıkarılmış.

Bu halkın başlıca gelir kaynağı zeytin ve üzümcülük. Yani burada hayati önem taşıyan iki madde bu.

Çünkü gelir, üretim, tüketim üçlüsü buna bağlı durumda.

Aynoroz, 20 manastırı temsil eden 20 kişilik bir meclisle yönetiliyor.

Estetik açıdan bakacak olursak 20 manastırın da mimari yapısı aynı. Manastırların etrafı yüksek surlarla ve bir kuleyle çevrilmiş şekilde.

Aynoroz'da yaşayan yaklaşık 2000 kişinin hepsi erkek. Genelde erkekler manastırda çalışıyor yani çoğu din adamı. Kısaca Aynoroz Adası'nda Komünal bir yaşam tarzı var.

Bölgeye karayolundan ulaşım bulunmuyor, ancak deniz üzerinden ulaşılıyor. Gidip herhangi bir tekneye bindiğinizde bölgeye hemen girilemiyor.

Zaten her gün sadece 100 erkek bölgeye giriş yapabiliyor.

Önce Selanik'ten randevu ve pin kodu, ardından limandaki bürodan giriş izni almanız gerekiyor.

Hele yabancıysanız bunların yanında kendi konsolosluğunuzdan tavsiye kağıdı, Yunanistan Dışişleri bürolarından izin kağıdı almanız gerekiyor.

Aynoroz yarımadasının statüsü günümüzde Avrupa Birliği ve Avrupa Parlamentosu’nda bile tartışılmakta.

Hatta Avrupa Parlamentosu sosyalist grubunun Hollandalı kadın milletvekili J. Svibel’in, AB ülkelerinde temel insan haklarının durumu ile ilgili 135 maddelik raporunun 255’e karşı 277 oyla kabul edildiği haberi hiç de hoş karşılanmadı.

Çünkü raporda Aynoroz’a kadınların ayak basmasına ilişkin yasağın, AB vatandaşlarının serbest dolaşım hakkını ve kadın-erkek eşitliğini ihlal ettiği belirtiliyordu.

Bölgenin tarihine bakacak olursak bu yerleşim yeri adını Trakyalı bir devden alıyor.

Poseidon'a dev kayalar fırlatmayı hobi edinmiş olan bu dev, kayayı denize düşürünce Athos Dağı'nın oluştuğu söyleniyor.

Diğer bir söylenceye göre, tam tersi olarak Poseidon Athos'a dev bir kaya fırlatıyor.

Athos'un altında kaldığı bu dev kaya Athos Dağı oluyor.

Adanın kutsal olmasının sebebi ise, söylencelerde Meryem Ana'nın kötü bir deniz yolculuğundan sonra bu güzel bölgede karaya çıkması ve bölgeyi çok beğendiği için Tanrı'nın burayı ona hediye etmesiyle yarımadanın "Bakire Meryem'in Bahçesi" olarak anılmayı başlaması.

 

Bölgenin kutsal durumu ve savaşlardan hasar almaması, tarihi ve muhteşem sanat eserlerinin ve ikonların çokça bulunmasını sağlamış.

1988 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesine alınan Athos Dağı, Ortodoksların en kutsal bölgesi olma özelliğinin yanı sıra mistik havasıyla da insanları etkilemeye devam ediyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Bakan Soylu: 6 milyon 400 bin kök kenevir ele geçirildi

Bakan Soylu: 6 milyon 400 bin kök kenevir ele geçirildi