'Libya krizine çözüm arayacak Berlin barış konferansı, barışçıl koşullar altında hazırlanmadı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Libyalı tarafları masaya oturtmak için büyük çaba sarf etti'.
Sputnik'e konuşan Rus uzmanlar, Berlin'de yapılacak Libya konulu konferans öncesi Libyalı taraflar arasındaki güç dengesini değerlendirdi.
Libya Ulusal Ordusu Komutanı Halife Hafter'in, Rusya ve Türkiye'nin yoğun çabalarıyla organize edilen Moskova'daki görüşmelerden aniden ayrılması ve taslak anlaşma metnini imzalamaması, ev sahibi Rusya'ya yönelik bir saygısızlık olarak değerlendirilmiş ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in konferansa katılımı konusunda soru işaretleri doğmuştu. Ancak Hafter, cuma günü Putin'e bir mektup göndermiş ve Kremlin, Rus liderin konferansa katılacağını duyurmuştu.
Rusya İnovatif Kalkınma Enstitüsü İslami Araştırmalar Merkezi Direktörü Kirill Semenov, Hafter'in mektupta nazik bir dil kullandığını ancak bunun Moskova'daki davranışını haklı göstermediğini belirtti. Mektupla birlikte Hafter'in Rusya'nın görüşmelere verdiği önemin farkına vardığının görüldüğünü kaydeden Semenov, ancak her şeye rağmen Moskova'da kurulan diyaloğun sekteye uğradığını vurguladı.
Semenov, "Hafter, daha önce de öngörülmez tutum sergilemişti. Geçen sene herkese ateşkese hazır olduğunu söylemesine rağmen Trablus'a saldırı başlatarak BM Konferansı'nı bozmuştu. Anlık kararlar alabiliyor. Moskova'nın bununla ilgili çıkarımlarda bulunacağını ve Hafter'e karşı dikkatli olacağını düşünüyorum" dedi.
'Müttefikleri bile ona karşı sert dil kullanmaya başlar'
Hafter'in er ya da geç taviz vermek zorunda kalacağını düşünen Semenov sözlerini şöyle sürdürdü: "Hafter, Trablus taarruzu için sonsuza dek hazırlık yapamaz. Güçler eşit değil. Moskova görüşmelerinin kesintiye uğramasından sonra, Hafter'in dış güçlerin kendisine verdiği desteği kaybetme olasılığını dışlamıyorum. Kaldı ki Hafter, doğudaki hükümetin tek temsilcisi değil, sadece bir askeri lider. Eğer Berlin konferansını bir kez daha bozmaya çalışırsa, müttefikleri bile onunla sert bir dille konuşmaya başlar."
'Barış görüşmesine katılım, taviz verilmesi anlamına geliyor'
Libyalı siyaset bilimci ve gazeteci Mustafa Feturi, Hafter'in yaklaşık bir yıldır Trablus'u kontrol altına almaya çalıştığına ve başarısız olduğuna dikkat çekti.
"Son dönemdeyse Hafter durumu kendi lehine değiştirdi, Sirte ele geçirildi ve Misrata'daki direniş zayıflatıldı. Ancak herhangi bir barış görüşmesine katılım, taviz verilmesi ve ele geçirilen yerlerin iade edilmesi anlamına geliyor" diye devam eden Feturi, Hafter bir karış toprak verse bile, Libyalı generalin ana amacının başkent Trablus'u almak ve daha da ilerlemek olduğunun altını çizdi.
