Bergamo kentindeki bir sanayi bölgesinden standart tekniklerle toplanan kirlilik örneklerinin birçoğunda Kovid-19’a özgü bir gen belirlendi.
Gazete Duvar’ın aktardığına göre analizler Avrupa’nın en yüksek kirlilik düzeyine sahip bölgelerinden Kuzey İtalya’daki yüksek enfeksiyon oranını açıklamak için öne sürülen bazı iddiaları destekler nitelikte.
Daha önce yapılan çalışmalarda da hava kirliğine yol açan parçacıkların mikropları barındırdığı ve kuş gribi, kızamık ve şap gibi hastalıklara yol açan virüslerin uzak mesafelere taşınmasında rol oynadığı görülmüştü.
The Guardian’ın aktardığına göre hava kirliliğiyle ilgili yeni çalışma, henüz başlangıç niteliğinde. Yani virüsün kirli parçacıklar üzerinde hastalığa neden olacak kadar yaşayıp yaşamayacağı henüz bilinmiyor.
Enfekte kişilerin öksürme ve hapşırmasıyla yayılan virüslü büyük damlacıkların bir veya iki metre içinde yere düştüğü biliniyor. Ancak çapı 5 mikrondan az olan çok daha küçük damlacıkların havada dakikalarca kalabileceği ve daha uzak mesafelere taşınabileceği düşünülüyor.
Uzmanlar bu küçük damlacıkların korona virüs enfeksiyonlarına neden olup olmayacağından emin değil. Ancak 2003’te ortaya çıkan SARS korona virüsünün havada yayıldığını ve bu yeni virüsün de küçük damlacıklarda saatlerce yaşayabileceğini biliyor.
Araştırmacılar da kirlilik parçacıklarının bulaşmadaki olası rolünün, kanıt olmadan dışlanmaması gerektiğini söylüyor.
Henüz hakem onayından geçmeyen çalışmanın başyazarı Leonardo Setti, virüsün hava kirliliği aracılığıyla taşınıp taşınamayacağını araştırmanın önemli olduğunu söyledi.
“Ben bir bilim insanıyım ve bilmediğim zaman endişelenmeliyim” diyen Setti, sözlerini şöyle sürdürdü: Eğer bilirsek, bir çözüm bulabiliriz. Ama bilmiyorsak, sadece sonuçlardan muzdarip olabiliriz.