İsrailliler, Birleşmiş Milletler (BM) Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansının (UNRWA), İsrail ve işgal altındaki Doğu Kudüs'te faaliyetlerinin yasaklanması kararının uygulamaya girmesini kutladı.
Bir grup İsrailli, Ajans'ın 1951 yılından beri işgal altındaki Filistin topraklarında faaliyetlerini yönettiği Doğu Kudüs'ün Şeyh Cerrah Mahallesi'ndeki yerleşkesinin önünde toplandı.
UNRWA'nın İsrail ve Doğu Kudüs'te yasaklanmasını kutlayan İsrailliler, alkış tutup slogan attı.
Gruptaki 2 İsrailli ellerindeki spreylerle Ajans'ın tesisin önünde bulunan tabelasına önce İsrail bayrağı çizdi, ardından ise tabelayı tamamen boyadı.
İsrail’e bağlı Kudüs Belediyesi Başkan Yardımcısı Arieh King, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, UNRWA'nın 1951'de Ürdün'den kiraladığı yerleşke arazisi hakkında İsrail'in tasarruf sahibi olduğunu iddia etti.
Doğu Kudüs'teki UNRWA merkezinin yerine yerleşim birimleri ve kamu binaları inşa edilmesi gerektiğini savunan King, Ajans'ın eğitim ve sağlık faaliyetlerinin "çok kötü" olduğunu ileri sürdü.
King, Filistinli mültecilerin UNRWA tesislerinden ücretsiz faydalandığının hatırlatılması üzerine "İsrail'in sunduğu imkanlardan faydalanacaklar. Biz nasıl para ödüyorsak onlar da ödeyecek." diye cevap verdi.
BM'nin yıllardır İsrail'e karşı olduğunu öne süren King, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'i, çalışanları ve üyelerini İsrail'e düşmanlıkla suçladı.
İsrail'in UNRWA'ya yönelik yasaklama kararı
Tel Aviv yönetiminin, Birleşmiş Milletler (BM) Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansının (UNRWA) İsrail ve işgal altındaki Doğu Kudüs'teki faaliyetlerini sonlandırma kararı bugün yürürlüğe girmişti.
İsrail'in tanıdığı sürenin dolması üzerine UNRWA'nın BM çalışanları, Doğu Kudüs'ü terk ederken, yerel çalışanlar da merkeze gelmemişti.
İsrail Meclisi, Ekim 2024'te UNRWA'nın işgal altındaki Doğu Kudüs'ün yanı sıra İsrail'deki faaliyetlerine son verilmesini öngören yasa tasarısını kabul etmişti.
UNRWA'nın faaliyetinin sona ermesinin, Filistin topraklarındaki yaklaşık 2,5 milyon mültecinin hayatını olumsuz etkilemesi bekleniyor.