Türkiye'nin bir zamanlar insansız hava araçları konusunda ABD ve İsrail'e nasıl muhtaç kaldığını emekli Orgeneral İsmail Hakkı Pekin çarpıcı biçimde anlattı.
Yurt içinde karakolların yüzlerce kişilik terörist gruplarca baskına uğradığı, çatışmaların saatler boyu sürmesine rağmen bazı bölgelere acil yardım ulaştırılamadığı o günlerde Türk Silahlı Kuvvetleri, Mehmetçiğin yükünü hafifletmek için yurtdışından mini insansız hava araçları satın alma yoluna gitmişti.
Amerikan General Atomics üretimi GNAT 750 serisi İHA'lar 1995 ile 2000 yılları arasında satın alındı.
Bu İHA'lara ödenen parayı ve GNAT'ların akıbetini emekli Orgeneral İsmail Hakkı Pekin, CNNTürk yayınında açıkladı.
Görev yaptığı dönemde İsmail Hakkı Pekin "1996 yılında ABD'den 4 tane insansız hava aracı aldık. Bu İHA'ların havadayken soğuktan donmama özelliği yoktu.
Yüksek irtifada hareketli kısımları donuyordu. Bu nedenle bu İHA'ların 4'ü düştü. 4 tanesi 4 milyor dolar..." diyen Pekin, İHA'ların düşmesinin ardından dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Hüseyin Kıvrıkoğlu ile görüşerek yeni İHA talebinde bulunduğunu şu sözlerle anlattı:
"Kıvrıkoğlu'na çıktım, ihtiyacımızı ilettim. Daha sonra Savunma Sanayii Başkanlığı vasıtasıyla 2 milyon dolara 2 tane daha İHA aldık bunlardan... Onlar da düştü. Şimdi geldiğimiz noktayı basite indirgememek, hafife almamak gerekiyor."
Sonraki yıllarda Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kullanması için İsrail yapımı HERON'ların satın alındığını hatırlatan Pekin, HERON İHA'ları İsrailli bir operatörün yönettiğini, bu kişinin hafta sonları izne gittiğini, dolayısıyla dağda PKK'lıların izlenemediğini anlattı. Pekin şunları söyledi:
"İsrail'den HERON kiraladık. Kullanan İsrailliydi; İsrailli firmanın adamıydı. Cumartesi-pazar çekip evine gidiyordu. Dolayısıyla hafta sonları izleme yoktu."
Konukların "Sanki teröristler cumartesi pazar tatil yapıyor!" şeklinde tepki verdiği bu durumu emekli Albay Coşkun Başbuğ ise şöyle yorumladı:
"HERON'un kaydettiği görüntüler çamur gibiydi, net değildi; asla kullanamıyorduk. Hatta 'kamerasını biz yapalım, ASELSAN yapsın' teklifi ilettik. Kabul etmediler. Zaten o süreçler bizi bu noktaya getirdi. Şimdi en kalitelisini yapıyoruz. Binlerce askerle yapacağımız operasyonu aracın içinde oturan üç gençle yapıyoruz. Ne şehit veriyoruz, ne de mayına basma riski var."