Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Aralık ayı sonunda Tunus'ta yaptığı açıklamada da Wagner Grubu'nu işaret ederek, "Sormak lazım, Libya'da bulunan, 5 bini Sudan'dan, 2 bini Rusya'dan Wagner diye girenler hangi sıfatla geldiler, orada ne işleri, hangi bağlantıları var?" dedi.
Söz konusu güvenlik şirketi Türkiye'nin gündemine Erdoğan'ın bu açıklamasıyla girmiş olmasına karşın, adının duyulmaya başlaması birkaç yıl öncesine dayanıyor ve Rusya'nın Afrika'daki faaliyetlerinin artmasıyla bir paralellik gösteriyor.
Wagner Grubu hakkında resmi bir bilgi bulunmuyor. Rus hükümeti de bu şirketle aralarında bir bağ olduğu iddialarına yanıt vermiyor.
Şirketin sahibi Evgeni Prigozhin kim?
Wagner'in arkasında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e en yakın isimlerden biri olarak gösterilen Evgeni Prigozhin'in olduğu iddia ediliyor. Bu iddialar, doğrulanmış değil ancak yapılan araştırmalar sonucunda oluşan genel kanı Wagner'in sahibinin Prigozhin olduğu yönünde.
Sahip olduğu catering şirketiyle Rusya devlet başkanlığının yiyecek ve içecek ihtiyaçlarını karşıladığı için "Kremlin'in aşçısı" lakabıyla bilinen Prigozhin, gizemli bir iş adamı. Hakkında çok fazla bilgi bulunmuyor.
Ancak, Putin'in döneminde aldığı yüksek meblağlı ihalelerle tanınıyor. Catering firmasının yanı sıra restoranı, medya ajansları ve petrol ile madencilik şirketleri var.
Evgeni Prigozhin'in adı, Rusya'nın 2016'daki başkanlık seçimlerinde Başkan Donald Trump lehine müdahale ettiği iddialarıyla ilgili ABD'de açılan soruşturmaya da karıştı.
Prigozhin, yaydıkları sahte haberlerle manipülasyon yaptıkları gerekçesiyle müdahale iddialarının odağında yer alan "trol fabrikalarını" kuran isim olarak gösteriliyor. Prigozhin, "trol fabrikaları" nedeniyle 2018'de ABD'de yaptırım listesine de alındı.
Şirket nerelerde faaliyet gösteriyor?
Wagner'in ne zaman kurulduğu tam olarak bilinmiyor. İlk olarak, 2014 yılında Rusya'nın Kırım'ı ilhak ettiği dönemde ortaya çıktıkları ve Ukrayna'da yoğun olarak faaliyet gösterdiği düşünülüyor.
O dönemde Ukrayna'ya bağlı olan Kırım'da havaalanı gibi kritik noktaları ele geçiren ve "küçük yeşil adamlar" olarak adlandırılan, asker üniformalı kişilerin bugün Wagner Grubu'na bağlı paralı askerler olduğu iddia ediliyor.
Wagner'e bağlı olduğu düşünülen paralı askerlerin ortaya çıktığı bir diğer yer de Rusya yanlısı silahlı grupların orduya karşı mücadele yürüttükleri Ukrayna'nın Donbass bölgesi.
2015 yılından sonra ise Rus paralı askerlerin Suriye'de faaliyet göstermeye başladığı görülüyor. Uluslararası basın kuruluşlarında yer alan haberlerde, Suriye hükümetinin Palmira'nın Irak Şam İslam Devleti'nden (IŞİD) geri alınması düzenlediği operasyonda faal rol oynadıkları belirtiliyor.
Ayrıca, Suriye'nin başkenti Şam'ın korunmasında da rol aldıkları ifade ediliyor.
Ancak şirketin faaliyetlerinin mercek altına alınması Afrika'daki faaliyetlerinden dolayı oldu. Orta Afrika Cumhuriyeti'nde şirketin faaliyetleriyle ilgili araştırma yapan üç Rus gazeteci, 2018 yılında öldürüldü. Bu cinayetlerin arkasında Wagner'in bulunduğu yönündeki iddialar hiçbir zaman kanıtlanmadı.
Orta Afrika Cumhuriyeti'nin yanı sıra Madagaskar, Zimbabve, Sudan ve Libya da şirketin faaliyet gösterdiği ülkeler arasında yer alıyor. Reuters haber ajansı, Ocak 2019'da yayınladığı bir haberde, Wagner'e bağlı paralı askerlerin Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro'nun korumalığını yaparken görüldüğünü bildirdi.
Rus şirketlerinin Afrika'daki bazı ülkelerde özellikle enerji alanında yatırım yapabilmek ve bu yatırımlarını koruyabilmek için Wagner Grubu'nun desteğine ihtiyaç duyduğu belirtiliyor.
Libya'daki faaliyetleri hakkında neler biliniyor?
The Daily Telegraph gazetesine Mart ayında konuşan İngiliz hükümetinden bir kaynak, Wagner'in Libya'nın doğusunu kontrolü altında tutan General Halife Hafter'e bağlı güçlere destek veren yaklaşık 300 elemanının olduğunu ve Libya Ulusal Ordusu'na da top, tank, insansız hava aracı ve mühimmat tedarik ettiğini söyledi.
Aynı kaynak gazeteye yaptığı değerlendirmede, "Bu paralı askerler, Tobruk ve Derna'daki derin su limanlarını Rus filosunun gelebilmesi için güvenlik altına almaya çalışıyor. Ayrıca, güney Avrupa'ya enerji kaynaklarının akışını da buradan kontrol edebilirler" dedi.
Birleşmiş Milletler tarafından tanınan ve Türkiye'nin de desteklediği Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti, geçen yıl Mayıs ayında iki Rus vatandaşını "içişleri karışmaya çalışmak" suçlamasıyla tutukladı. Bloomberg haber ajansı, tutuklanan iki kişinin üzerinden Wagner Grubu ile bağlantılı olduklarını gösterdiği iddia edilen dizüstü bilgisayar ile hafıza kartlarının çıktığını bildirdi.
Wagner Grubu'nun Libya'daki faaliyetleriyle ilgili yayınlanan en detaylı araştırmalardan birisi Daily Beast web sitesi, bağımsız Rus haber portalı Proekt ve uzun bir süre Rusya'da hapis yatan iş adamı Mihail Khodorkovski'nin finanse ettiği Londra merkezli Dossier Centre tarafından, şirkete ait çok sayıda iç yazışma incelenerek yapıldı.
Bu incelemeye göre, Wagner'a bağlı paralı askerler, Libya'da yalnızca silah temin etmekle kalmıyor, aynı zamanda özellikle sosyal medya üzerinden propaganda faaliyetlerinde de bulunuyor.
Haberde, şirketin yapılacak olası bir cumhurbaşkanlığı seçiminde Hafter'in aday olması halinde, kazanması için usulsüzlük ve propaganda faaliyetlerinde bulunmaya hazırlandığı vurgulandı.
Wagner'in iç yazışmalarında, Hafter'in kontrolü altına aldığı toprakları savaşarak değil, aşiretlere rüşvet vererek ele geçirdiği ve burada da ağırlıklı olarak Birleşik Arap Emirlikleri'nden gelen 150 milyon doları kullandığı öne sürüldü.
Yazışmayı inceleyen web siteleri yaptıkları haberlerde, belgeler içerisinde Libya'da kaç Rus paralı askerinin bulunduğuna dair herhangi bir bilginin yer almadığını vurguladı.
Habere göre, belgelerde öne çıkan bir diğer önemli nokta da Prigozhin ve Wagner bağlantılı başka isimlerin Muammer Kaddafi'nin oğlu Seyfülislam Kaddafi ile temas kurdukları yönünde.
2018 yılında başlayan temaslar, 2019'da da devam etti ve Wagner Grubu'na bağlı bazı isimler Kaddafi'nin Rusya'ya gelip temaslarda bulunmasını sağladı.
Haberlerde, Rus yetkililerin Wagner'in Libya'da telefonla yaptırdığı bir ankette Hafter ve Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin Başbakanı Fayaz el Sarraj'ın önünde, birinci sırada çıkan Seyfülislam Kaddafi'nin Libya'nın bir sonraki lideri olma potansiyeli olup olmadığını anlamaya çalıştıkları belirtildi.
Proekt Genel Yayın Yönetmen Roman Badanin, Wagner ile ilgili yayınladıkları haberlerin ardından çok sayıda tehdit mesajı aldıklarını açıkladı. Badanin, kendisinin ve çalışanlarının Facebook, Telegram ve Google mail hesaplarına girilmeye çalışıldığını ve en az bir çalışanın da sokakta takip edildiğini söyledi.
Prigozhin, Wagner ile bağlantısı olduğu iddialarını reddediyor. Wagner Grubu ve Rus hükümeti de aralarında herhangi bir bağ olup olmadığı yönündeki soruları yanıtlamıyor.