Türkgün Dünya Trump, Obama ile rekabet istediğini açıkladı: Üçüncü dönem adaylığı

Trump, Obama ile rekabet istediğini açıkladı: Üçüncü dönem adaylığı

ABD Başkanı Donald Trump, basın toplantısında üçüncü dönem adaylığı isteğini ve Barack Obama ile rekabeti arzuladığını belirtti. Ayrıca TikTok'un geleceği, Kuzey Kore ile ilişkiler ve BM Daimi Temsilcisi adayları hakkında da önemli değerlendirmelerde bulundu. İşte detaylar..

ABD Başkanı Donald Trump, basın toplantısında üçüncü dönem adaylığı isteğini ve Barack Obama ile rekabeti arzuladığını belirtti. Ayrıca TikTok'un geleceği, Kuzey Kore ile ilişkiler ve BM Daimi Temsilcisi adayları hakkında da önemli değerlendirmelerde bulundu. İşte detaylar..

KAYNAK: İHA-AA

ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray’da düzenlediği basın toplantısında, iç ve dış politika ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Trump, gazetecilerin sorularını yanıtlarken, gündemdeki sıcak konulara dair fikirlerini paylaştı.

Üçüncü Dönem Adaylığı: Obama ile Rekabet İsteği

Trump, bir sebepten dolayı üçüncü kez aday olma şansı verilmesi durumunda, rakip olarak Demokratların eski Başkanı Barack Obama'yı görmek istediğini belirtti. Trump, "Bunu çok isterdim. Bu iyi olurdu. İnsanlar benden tekrar aday olmamı istiyor," dedi.

Trump, üçüncü dönem adaylığı ile ilgili yaptığı açıklamalarda, bu konuda herhangi bir araştırma yapmadığını ancak böyle bir seçeneğin olduğunu söyledi. "Bunu yapabilecek bir yol var," diye ekledi.

TikTok’un Geleceği: ABD Şirketine Satış veya Kapanma

Trump, sosyal medya platformu TikTok’un ABD şirketine satılması ya da tamamen kapanması konusuna dair verdiği sürenin yaklaştığını hatırlattı. Ancak Trump, bu süreyi "isterse uzatabileceğini" ve TikTok konusunda esnek olduğunu belirtti. Trump, "Aslında ben çok esnek bir insanım," diyerek, TikTok’un geleceği için karar verme yetkisini kendisinde gördüğünü ifade etti.

Kuzey Kore ile İyi İlişkiler: Trump’ın Kim Jong-un Açıklamaları

Trump, Kuzey Kore ile ilişkileri hakkında yaptığı açıklamada, Kim Jong-un ile çok iyi bir ilişkisi olduğunu vurguladı. "Kim Jong-un ile harika anlaşıyorum. Bunu duymaktan nefret ediyorsunuz ama bu çok önemli," şeklinde konuştu. Trump, Kuzey Kore’nin büyük bir nükleer güç olduğunu ve Kim Jong-un’un oldukça zeki bir lider olduğunu söyledi. Ayrıca, "Muhtemelen bir noktada bir şeyler yapacaklar," diye ekledi.

BM Daimi Temsilcisi Adayları: Yeni İsimler ve Değişiklikler

Trump, Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilciliği için birçok kişinin istekli olduğunu belirtti. Ancak, Temsilciler Meclisi Üyesi Elise Stefanik’in bu pozisyon için aday gösterilmesinin "gelecek seçimleri riske atmak istemediği" için değiştirileceğini söyledi. Trump, eski İsrail Büyükelçisi David Friedman ve özel temsilci Ric Grenell’in de adaylar arasında olduğunu belirtti.

Trump’ın Gelecek Yurt Dışı Ziyaretleri: Suudi Arabistan ve Körfez Ülkeleri

Trump, önümüzdeki aylarda Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Katar'ı ziyaret etmeyi planladığını açıkladı. Trump, bu ziyaretlerin ABD’nin dış politikasında önemli bir yere sahip olduğunu ifade etti.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Başyazı Kıbrıs’a daha çok dikkat etmeliyiz

Kıbrıs’a daha çok dikkat etmeliyiz

Kaynak: Yıldıray Çiçek

ABD ve İsrail’in taşeronu konumundaki terör örgütü PKK’nın elebaşlarından Duran Kalkan, yaklaşık yedi ay önce dikkat çekici bir açıklamada bulunmuştu. Adeta önceden bir sinyal verircesine şu ifadeleri kullanmıştı:

“Tabii ki dananın kuyruğu Kıbrıs'ta kopacak. Bu savaşın merkezi Türkiye'dir. İçinde yer aldığı sisteme en karşı konumda olan, sistemle en çok çelişen, 3. Dünya Savaşı'nın bir tarafı olan Türkiye'dir. Sıra Kıbrıs’a gelecek. Türkiye sınırına gelecek ve savaş Türkiye’de yoğunlaşacak.”

İsrail’in Kıbrıs üzerindeki uzun vadeli planları artık her yönüyle kendini açıkça göstermektedir. Bu doğrultuda kamuoyunu uyarmak amacıyla daha önce “Siyonizmin KKTC’deki örümcek ağı”, “KKTC'deki Yahudi çıfıtlığına dikkat” ve “ABD-İsrail taşeronu PKK ön sinyal veriyor!” başlıklı yazılar kaleme almıştım.

İsrail’in, Yahudi iş insanları ve şirketleri aracılığıyla KKTC’de yoğun biçimde toprak satın aldığı; bu durumun bizzat KKTC medyasında gündeme geldiği ve kamuoyunda ciddi tartışmalara yol açtığı bilinmektedir. İsrail’in kısa vadeli değil, yüzyılları kapsayan stratejik planlar çerçevesinde hareket ettiği düşünüldüğünde, bu gelişmelerin ciddiyetle ele alınması kaçınılmazdır.

Son dönemde Kıbrıs’ta adeta bir düğmeye basılmışçasına yaşanan hareketlilik dikkat çekicidir. Rum-Yunan unsurlar, uluslararası planlamalar içinde adeta figüran konumundadır. Fanatik Rum gruplar, EOKA terör örgütünün kuruluşunun 70. yılında, Lefkoşa’yı ikiye ayıran sınır hattında KKTC topraklarında bulunan sivillere taş atarak saldırmış ve hakaretlerde bulunmuştur.

Yunanistan’ın 25 Mart’taki ulusal bayramı kapsamında düzenlenen geçit töreninde askeri birliklerin “Kıbrıs Yunan’dır” sloganları atması ve Türkiye’ye yönelik küfürlü ifadeler kullanması da bu gerginliğin tesadüfi olmadığını gözler önüne sermektedir. Üstelik Yunanistan Genelkurmay Başkanı Dimitrios Houpis’in, “Türkiye’ye beş dakika içinde müdahale etmeye hazırız” açıklaması, bölgedeki tansiyonun askeri düzeyde dahi ne kadar tırmandığını göstermektedir.

Tüm bu gelişmeler ışığında, Yunanistan’ın ve Rum kesiminin bu denli provokatif ve pervasız adımlar atmasının arkasında bir yönlendirme olduğu açıktır. Birilerinin bu unsurları sistematik biçimde teşvik ettiği ve adeta iplerini elinde tuttuğu ortadadır. Zira ne Yunanistan'ın ne de Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin, bu tür çıkışları bağımsız iradeyle gerçekleştirmesi mümkün görünmemektedir.

Bu süreçte dikkat çeken bir diğer gelişme ise geçtiğimiz ay Beyaz Saray’da düzenlenen “Yunan Bağımsızlık Günü” resepsiyonunda yaşanmıştır. Başpiskopos Elpidoforos’un, ABD Başkanı Donald Trump’ı “Roma İmparatoru Büyük Konstantin”e benzeterek, “Bu işaretle git, zafer kazan. Konstantin’i (İstanbul’u) al! Armagedon başlıyor!” ifadelerini kullanması, sadece siyasi değil, aynı zamanda dini ve tarihsel bir altyapıya dayanan çok yönlü bir planlamanın devrede olduğunu göstermektedir.

Bütün bu gelişmeler, Kıbrıs özelinde yaşanacak her gelişmeyi büyük bir dikkatle izlememiz gereken bir döneme girdiğimizi açıkça ortaya koymaktadır.

Bu çerçevede şaşırtan bir diğer gelişme ise Kazakistan, Özbekistan ve Türkmenistan’ın Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nde büyükelçilik açmasıdır. Bu adım, çeşitli soru işaretlerini beraberinde getirmiştir. Türk Devletleri Teşkilatı’nın bu konuda kamuoyunu bilgilendirici bir açıklama yapması artık elzem hâle gelmiştir.

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *