BBC muhabiri Orla Guerin'in kaleme aldığı "Türkiye, Kovid-19'da kontrolü nasıl ele geçirdi" başlıklı yazıda, virüsün Türkiye'ye geç geldiği ancak kısa sürede ülkenin her köşesine yayıldığı ve bir ay içinde 81 ilin tamamının etkilendiği belirtildi.
"Dünyanın en hızlı büyüyen salgınlarından biriydi. Çin veya İngiltere'den daha kötüydü. Ölü sayısının artacağı ve Türkiye'nin o zaman en çok etkilenen ülke olan İtalya'ya dönüşeceğinden korkuluyordu." denilen yazıda, 3 ay geçmesine hatta tam bir karantina uygulanmamasına rağmen bunun gerçekleşmediği vurgulandı.
Ölü sayısının ilan edilenin iki katı olabileceğini öne süren doktorlar bulunduğu ancak yine de sonucun 83 milyonluk bir nüfusa oranla az olduğu kaydedilen yazıda, uzman görüşlerine de yer verildi.
- "AZ SAYIDA ÜLKE BAŞARILI OLDU, TÜRKİYE DE BU KATEGORİDE"
Kent Üniversitesi Viroloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Jeremy Rossman, "Türkiye, açıkça çok daha büyük bir felaketin önüne geçti. Türkiye, test, takip, izolasyon ve hareket kısıtlamalarıyla salgına oldukça hızlı tepki veren ülkeler kategorisine giriyor. Bu, virüsün yayılmasını azaltma konusunda etkili olan ülkelerden oluşan oldukça küçük bir kulüp." dedi.
Alınan önlemlerin sıralandığı yazıda, Fatih İlçesi Halk Sağlığı Müdürü Dr. Melek Nur Aslan, filyasyon çalışmalarından bahsetti. Dr. Aslan, kızamık takibinde edinilmiş onlarca yıllık deneyim sayesinde virüsü görüldüğü ilk gün olan 11 Mart'ta takip etmeye başladıklarını belirterek, "Planlar hazırdı. Onları raftan indirdik ve kullanmaya başladık." diye konuştu.
- "DÜNYAYA SUNACAĞI DERSLER VAR"
Yazıda filyasyon çalışmalarından gözlemlere de yer verildi. İfadelerine yer verilen Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Türkiye Temsilci Vekili Dr. Irshad Shaikh, Türkiye'nin halk sağlığı konusunda dünyaya sunacağı dersler olduğunu belirtti.
İlk başta endişeli olduklarını aktaran Shaikh, "Günde 3 bin 500 pozitif vaka vardı. Ama işe yarayan şey, test yapma oldu. Ve sonuçlar için 5-6 gün beklemek zorunda kalmadılar." şeklinde konuştu.
Karantina, izolasyon ve vaka izleme tedbirlerine de dikkat çekilen yazıda, Türkiye'nin hastalarda DSÖ'nün denemelerini geçici olarak askıya aldığı hidroksiklorokin ilacını kullandığının ancak bunun sonuçlarını değerlendirmek için erken olduğunun altı çizildi.
- HASTANE ÖVÜLDÜ
BBC ekibine Dr. Şehit İlhan Varank Hastanesine giriş izni verildiği, 2 yıllık hastanenin oldukça gelişmiş olduğu, virüse karşı parlak ve geniş bir savaş alanı sunduğu vurgulandı.
Başhekim Nurettin Yiyit de röportajında, tedavide hidroksiklorokini erken aşamada kullanmanın anahtar olduğuna değinerek, "Diğer ülkeler bu ilacı çok geç kullanır. Özellikle de ABD. Biz ise sadece başlangıçta kullanıyoruz. Bu ilaç konusunda hiçbir tereddütümüz yok. Etkili olduğuna inanıyoruz çünkü sonuç alıyoruz." dedi.
Dr. Yiyit'in hastanenin ölüm oranının yüzde 1'in altında olması ve yoğun bakım ünitesindeki boş yataklardan gurur duyduğu ifade edildi.
Yoğun bakımdan çıkan ve tabucu edilmek üzere olan bir hastanın da "Bana çok iyi baktılar, aynen annemin kollarında olmak gibiydi." dediği aktarıldı.
- "ÜLKE BİR BAŞARI HİKAYESİ OLARAK GÖRÜLÜYOR"
Türk Tabipler Birliği'nin Ankara'nın salgına verdiği tepkinin "yetersiz" olduğunu savunduğu ancak DSÖ Türkiye Temsilci Vekili Irshad Shaikh'in, "Bu genç bir salgın. Ama daha fazla insanın ağır hasta olmasını bekliyorduk. Bir şeyler yolunda gidiyor." dediği aktarıldı.
Türkiye'nin genç nüfus ve yoğun bakım yataklarının sayısının çokluğu gibi unsurlar sayesinde Kovid-19'la mücadelede avantajlara sahip olduğu ifade edilerek, "Ülke bir başarı hikayesi olarak görülüyor." denildi. Ayrıca salgın halen sürdüğü için çok dikkat edilmesi gerektiği de vurgulandı.AA