Dünyanın önde gelen ekonomilerinin 2010 yılından bu yana deflasyon ihraç etmek, enflasyon ithal etmek, ihracatı teşvik etmek ve ihracat alanında iş yaratmak için para birimlerinin tekrarlayan devalüasyonunu içeren bir para birimi savaşına girdiklerini bildiren ünlü yatırım danışmanı ve ekonomist James Rickards, “Kripto para birimleri, mevcut para sistemlerine olan güveni sarsabilir” dedi. Öte yandan Rickards “doların tek ciddi rakibi, sdr-dünya cbdc’si olabilir” ifadelerini kullandı.
Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği’nin (TSPB), bu yıl beşincisini düzenlediği Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi başladı.
Para savaşı
İki gün sürecek Kongre’nin ana konuşmacılarından biri olan dünyaca ünlü yatırım danışmanı ve ekonomist James Rickards, Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi’nde pandemi koşullarında küresel ekonomi açısından izlenen politikalar, dijital ve kripto paralar konusunda fikirlerini aktardı. Rickards, dünyanın önde gelen ekonomilerinin, 2010 yılından bu yana deflasyon ihraç etmek, enflasyon ithal etmek, ihracatı teşvik etmek ve ihracat alanında iş yaratmak için para birimlerinin tekrarlayan devalüasyonunu içeren bir para birimi savaşına girdiklerini düşündüğünü ifade etti.
Türkçeye ‘Yeni Büyük Çöküş’ ve ‘Kur Savaşları’ adlarıyla çevrilen ve dünyada ses getiren kitapların yazarı olan James Rickards, “Bu durum, kaçınılmaz olarak 2018’de başlayan ticaret savaşlarına yol açan ve iç altyapı yatırımları ve büyüme odaklı politikalar yokluğunda kimseye bir şey kazandırmayan bir oyundur. Şimdiyse, hükümet parasıyla rekabet eden ve hükümete bağlı olmayan kripto para birimlerinin yer aldığı ‘para savaşları’ isimli yeni bir aşama başladı” dedi.
“Doların tek ciddi rakibi..."
Hükümetlerin Merkez Bankası Dijital Para Birimleri (CBDC) adı verilen dijital paraları benimsediğini vurgulayan Rickards, CBDC’lerin gerçekte yeni para birimleri olmadığını, mevcut para birimleri için yeni ödeme kanalları olduğunu söyledi. Rickards, “CBDC’lerin gelişimi, nakit paranın ortadan kaldırılmasına, negatif faiz oranları yoluyla varlıklara el konulmasına yönelik elitlerin gündemini maskeliyor” diye konuştu. Rickards, kripto para birimlerinin de geniş çapta kabul gördüğünü hatırlatarak, şunları söyledi:
“Bunlar genel bir kapsamda analiz edilemez; ancak anonimlik, üst ihraç sınırı, yönetim, izinli ve izinsiz sistemler, işlem hızı ve likidite gibi kriterlere göre sıralanmalıdır. Bazı kripto para birimlerinin daha iyi kullanım durumları var ve diğerlerine göre daha güvenli ve faydalılar. Bitcoin tasarımı gereği deflasyonisttir ve bu nedenle rezerv para birimi statüsünün anahtarı olan tahvil piyasalarında kullanım için uygun değildir. Üstelik Bitcoin madenciliği, elektrik tüketimi yoluyla küresel karbondioksit emisyonlarını da artırıyor.”
James Rickards, küresel bir rezerv para birimi olarak ABD Dolarının tek ciddi rakibinin, Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından yönetilen ve bir Dünya CBDC’si olarak “özel çekme haklarını (SDR)” kullanan izinli bir blok zincir olabileceğini ileri sürdü. Rickards, “Özel çekme hakları (SDR) altına dayalı olsaydı, dolara yönelik bu meydan okuma çok daha güçlü bir durum alırdı” görüşünü savundu.
“Mevcut para sistemlerine karşı güven sarsılabilir"
Altının 3 bin yıldan fazla bir süredir rolünü, çeşitli şekillerde yerine getiren klasik bir para biçimi olduğunu belirten Rickards, “Altın için sorun, dijital para ortamında bu rolleri hala yerine getirip getiremeyeceğidir” dedi.
Kripto para birimleri ve CBDC'lerin, McLuhan'ın “iletişim ortamı, mesajın ta kendisidir” tezi ışığında düşünülmesi gerektiğini ileri süren Rickards şunları söyledi:
“Fiyat, kullanım durumu, tasarım özellikleri vb. gibi faktörler mesaj değildir, içeriktir, bir ortamdır ve çoğunlukla alakasızdır. Mesaj, kripto para birimlerinin, insan erişiminin ve ölçeğinin bir uzantısı ve bir bilgi mozaiğini anlamak için kullanıcının kapsamlı katılımını gerektiren bir ortam olduğudur. Dijital para birimi ortamı, birleşme için itici bir güç olabilen küresel bir etkiye sahip olduğu kadar, takıntılı davranış, açgözlülük, işlev bozukluğu ve sosyal bozulma kaynağı da olabilir. Bu anlamda, kripto para birimleri, mevcut para sistemlerini yerinden etmese bile onlara olan güveni sarsabilir.
"Etkilenen her taraf görmek istediğini görür"
Varlıkların halüsinojen bir etkisi vardır. Etkilenen her taraf görmek istediğini görür ve hiçbir kimse aynı şekilde görmez. Kritik soru; hangi para biçiminin diğerlerine üstün gelip gelmeyeceği değil, bu para biçimlerinden herhangi birinin başarılı olup olmamasının yatırımcı portföyleri üzerinde ne gibi etkileri olabileceğidir.”
Dört ana başlık kapsamında panel düzenlecek
Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi, fiziki olarak gerçekleştirilen açılış konuşmalarının ardından “Yeniden Birlikteyiz” temasıyla çevrimiçi olarak iki gün sürecek. Kongre’de, "Koronavirüs Sonrası Ekonomi ve Finansal Piyasalar", "Sürdürülebilirlik", "Dijital Dönüşüm ve Gelecek Senaryoları" ile "Yeni Nesil Girişimcilik ve Sermaye Piyasası Olanakları" olmak üzere dört ana konu altında 35 panel, 23 eğitim programı yer alıyor. Panellerde dünyadan ve Türkiye’den 200’e yakın ünlü uzman, lider ve iş insanı fikirlerini paylaşacak.