Türkgün Faydalı Bilgiler Uykunun azı da çoğu da zarar

Uykunun azı da çoğu da zarar

Günde 4 saatten az, 9 saatten de fazla uyumak sağlığı tehdit ediyor. Yetersiz uyku; depresyon riskini arttırıyor, obezite ve kalp rahatsızlıklarına neden oluyor. Uyku süresi kadar uyuduğunuz ortamın koşulları da zinde bir vücut için oldukça önemli.

Günde 4 saatten az, 9 saatten de fazla uyumak sağlığı tehdit ediyor. Yetersiz uyku; depresyon riskini arttırıyor, obezite ve kalp rahatsızlıklarına neden oluyor. Uyku süresi kadar uyuduğunuz ortamın koşulları da zinde bir vücut için oldukça önemli.

Uykunun çoğu da azı da zarar...

Düzensiz, yetersiz ve kalitesiz uyku, pek çok sağlık problemini beraberinde getiriyor.

Nöroloji Uzmanı Dr. Burak Paköz, 4 saatin altında uyuyanlarla 9 saatin üzerinde sürekli uyuyanların ölüm riskinin daha yüksek olduğunu söylüyor.

Aşırı uyku depresyon, obezite ve kalp rahatsızlıklarına neden oluyor

Aşırı uyumanın ilk olarak metabolizmayı etkilediğini aktaran Paköz, "Metabolizmada hareketsizliğe bağlı bir yavaşlamaya neden oluyor. Enerji harcayamadığımız için kilo alma, obezite gibi sağlık problemleri başlıyor. Ardından kalp rahatsızlıkları, kalp riskleri, inmeler dediğimiz beyin damar hastalıkları oluyor" dedi.

Çok uyumak aynı zamanda depresyona da sebep olabiliyor.

Yatak odasında gürültü, ışık, teknolojik cihaz bulunmaması gerekiyor

Uyunan ortamın izole olması ise bir diğer önemli nokta.

Uyunacak ortamda teknolojik cihazların ve gürültülü bir ışığın olmaması öneriliyor.

Biyolojik saat dışarıdan alınan uyaranlarla çalışıyor. Bu nedenle iyi bir uyku için gün içerisinde gün ışığından olabildiğince yararlanmak gerekiyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Kültür Sanat Ayasofya'nın ana kubbesinde tarihi restorasyon başlıyor

Ayasofya'nın ana kubbesinde tarihi restorasyon başlıyor

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, 1486 yıllık Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nin ana kubbesinin tarihin en geniş ve kapsamlı restorasyon sürecine alınacağını, kubbenin depreme karşı daha dayanıklı hale getirileceğini ve yapının özgün halinin titizlikle korunacağını bildirdi.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, 1486 yıllık Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nin ana kubbesinin tarihin en geniş ve kapsamlı restorasyon sürecine alınacağını, kubbenin depreme karşı daha dayanıklı hale getirileceğini ve yapının özgün halinin titizlikle korunacağını bildirdi.

KAYNAK: AA

Bakan Ersoy, sosyal medya hesabından, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'ndeki restorasyon ve güçlendirme çalışmalarına ilişkin açıklama yaptı.

Tarihe sahip çıktıklarını, Ayasofya'yı geleceğe taşıdıklarını aktaran Ersoy, "1486 yıllık Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nde, ibadete ara vermeden restorasyon ve güçlendirme çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu çalışmaların bir kısmını tamamladık, kalan bölümleri ise dikkatle yürütüyoruz. Bu süreçte, ana kubbe de tarihinin en geniş ve en kapsamlı restorasyon sürecine alınıyor. Kubbe depreme karşı daha dayanıklı hale getirilecek, yapının özgün hali titizlikle korunacak." ifadelerini kullandı.

Bakan Ersoy, kubbenin iç yüzeyindeki mozaiklere zarar gelmemesi için çalışmaların dış yüzeyden yürütüleceğini belirterek, şöyle devam etti:

"Kurşun kaplamalar sökülerek onarılacak veya yenilenecek. Hava koşullarından etkilenmemesi ve mozaiklerin korunması amacıyla kubbe geçici olarak çelik konstrüksiyon ve özel branda ile kapatılacak. İbadet ve restorasyon çalışmalarının eş zamanlı devam etmesi için 43,5 metre yüksekliğinde 4 ana kolon üzerine çelik platform kurulacak. 'İbadet sürecek, tarih korunacak' diyerek, Ayasofya'yı hem koruyacağız hem de yaşatacağız."

YAPININ DİJİTAL İKİZİ OLUŞTURULDU

Kültür ve Turizm Bakanlığından, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nin ana kubbesinin restorasyonuna ilişkin yapılan yazılı açıklamada da Danıştay 10. Dairesi'nin hükmü doğrultusunda, 10 Temmuz 2020 tarihli ve 31181 mükerrer sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2729 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı ile Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nin yeniden ibadete açıldığı anımsatıldı.

Açıklamada, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nin ibadete açılmasının ardından yapının korunması ve kullanılması dengesini gözeten bilimsel bir yaklaşımla bütüncül projelerin hazırlandığı, rölöve, restitüsyon, restorasyon, statik, mekanik ve elektrik projeleriyle birlikte türbelerin, sıbyan mektebinin ve muvakkithanenin restorasyonunun planlandığı hatırlatılarak, daha önce yürütülen çalışmalara ilişkin şunlar kaydedildi:

"Bu süreçte külliyedeki tüm yapılar üç boyutlu olarak belgelenerek dijital ortama aktarıldı ve Ayasofya'nın dijital ikizi oluşturuldu. Projelendirme sürecinde geçmişten bugüne ait arşivler tarandı, bilgi ve belgeler bir araya getirildi, yapı strüktürel olarak incelendi. Deprem senaryoları doğrultusunda Ayasofya'nın tepkileri analiz edildi ve olası risklere karşı alınacak önlemler belirlendi. Tüm bu çalışmaların ardından Bilim Kurulu denetiminde uygulama sürecine geçildi. Bu kapsamda II. Mehmet, II. Selim, III. Murat ve Şehzadeler türbeleri ile Sıbyan Mektebi ve Muvakkithanenin restorasyonu tamamlandı. Daha önce kapalı olan galeri katı da bakım ve temizlik çalışmalarının ardından ziyarete açıldı."

ANA KUBBEDEKİ RESTORASYON

Yapının taşıyıcı sistemlerine yönelik yapılan analizler sonucunda ana kubbe ve yarım kubbelerde güçlendirme ihtiyacının belirlendiği vurgulanan açıklamada, kubbenin üzerinin geçici olarak kapatılması ile yürütülecek çalışmaların ardından dış yüzeydeki güçlendirme ve onarım çalışmalarının başlatılacağı bildirildi.

Açıklamada, 43,5 metre yüksekliğinde 4 ana kolon üzerine çelik platform kurulmasıyla hem ibadetin kesintiye uğramadan süreceği hem de kubbenin iç ve dış yüzeylerindeki uygulamaların sağlıklı biçimde sürdürüleceği belirtilerek, şu bilgelere yer verildi:

"Tüm bu çalışmaların sahada güvenli ve hızlı biçimde yürütülebilmesi amacıyla, doğu yönünde kurulmak üzere 41 metre yüksekliğinde ve 60 metre bom uzunluğunda kule vinç projelendirildi. Bu vinç, yapıya uygun mesafede ve güvenli dönüş alanı sağlayacak şekilde planlandı. Ana kubbe güçlendirmesi, kurşun değişimleri, mozaik konservasyonu ve cephe ile minare onarımları tamamlandıktan sonra geçici olarak kurulan çelik konstrüksiyon örtü, platform ve kule vinç, kuruldukları yöntemle sökülecek. Böylece Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nin tarihi kubbesi, kapsamlı bir güçlendirme sürecinin ardından özgün haliyle korunarak gelecek kuşaklara aktarılmış olacak."

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *