İsviçre’nin Zürih kentinde yer alan FIFA Müzesi, futbol tarihinin en önemli anılarını bir araya getiriyor.
2016 yılında FIFA Başkanı Gianni Infantino tarafından açılan müze, 3 bin metrekarelik alanda binden fazla eşsiz eseri sergiliyor. Ziyaretçiler, burada futbol tarihine adım atarak unutulmaz bir yolculuk yapıyor.
Müze, futbol efsanelerine ait çok özel parçalarla dolu. Maradona’nın imzalı forması, Pele’nin unutulmaz hatıraları ve Cruyff’un ikonik çalımını temsil eden objeler, müzenin en çok ilgi çeken parçaları arasında.
Bu eserler, futbolseverlere geçmişteki büyülü anları yeniden yaşatıyor.
FIFA Müzesi’nin en popüler alanlarından biri, erkekler ve kadınlar Dünya Kupası’nın orijinallerinin sergilendiği bölüm. 1930’da Uruguay’da düzenlenen ilk Dünya Kupası’ndan 2022 Katar Dünya Kupası’na kadar tüm organizasyonlardan anılar bu alanda ziyaretçileri bekliyor.
FIFA’ya bağlı 211 ülkeye ait milli takım formaları müzenin önemli bir bölümünü oluşturuyor. Dijital ekranlar üzerinden ülkelerin unutulmaz başarılarını görmek mümkün. Türkiye’yi seçenler, İlhan Mansız’ın 2002 Dünya Kupası’nda Senegal’e attığı altın golü ve sonrasında yaşanan coşkulu sevinci bir kez daha izleyebiliyor.
Müzede yalnızca başarılar değil, futbolun ilginç hikayeleri de yer alıyor. 1966 Dünya Kupası’nda hakem Rudolf Kreitlein’ın notları, Afrika ülkesi Benin’de yapılan "juju büyüsü" gibi detaylar, futbol tarihine farklı bir açıdan bakma fırsatı sunuyor.
Müze, ziyaretçilerine yalnızca sergi değil, aynı zamanda interaktif bir deneyim sunuyor. Futbol oyun alanlarında ziyaretçiler yeteneklerini sergileyebilirken, farklı ülkelerden gelen futbol tutkunlarıyla etkileşim kurma şansı yakalıyor.
Ziyaretçiler, müzenin emanet dolaplarında efsane futbolcuların isimleriyle karşılaşıyor. Ronaldo, Messi, Zidane gibi isimlerin yer aldığı dolaplar, müzeye gelenlerin büyük ilgisini çekiyor. Bu isimlerin yazılı olduğu dolaplar, futbol tarihine verilen değeri gösteriyor.
Bugüne kadar 140’tan fazla ülkeden ziyaretçi ağırlayan FIFA Müzesi, futbolun evrensel bir tutku olduğunu bir kez daha kanıtlıyor.
