Nefes almanın ve kalp atış hızınızı değiştirmenin, bunamanın bir türü olan Alzheimer hastalığıyla bağlantılı olan toksik protein seviyenizi azaltabileceği bulundu.
Güney Kaliforniya Üniversitesi (USC) Leonard Davis Gerontoloji Okulu'ndan uzmanlar, bir nefes alma tekniğinin hastalığa yakalanma şansınızı azaltabileceğini keşfettiler.
108 kişi üzerinde yapılan bir çalışmada, nefes egzersizinin günde iki kez 20 dakika boyunca yapıldığında kandaki amiloid beta miktarını etkili bir şekilde azalttığı gösterildi.
Amiloid beta, nörologların Alzheimer hastalığına doğrudan neden olabileceğine inandıkları, Alzheimer hastalığıyla ilişkili toksik proteinlerdir.
NEFES EGZERSİZİ NASIL YAPILIR?
Nefes egzersizi basittir. Tek yapmanız gereken beş saniye boyunca nefes almak ve aynı süre boyunca nefes vermektir.
Araştırmacılar, fark yaratmak için bunu dört haftalık bir süre boyunca günde iki kez 20 dakika yapmanızı önermekte.
NASIL İŞE YARAR?
USC ekibi, nefes almanın kalp atış hızını etkileme şekli nedeniyle bunun kandaki amiloid betayı etkilediğine inanıyor.
Kalp atış hızındaki değişiklikler daha sonra sinir sistemini ve beynin protein üretme ve onları temizleme şeklini etkiler.
Araştırmacılar şöyle açıklıyor: "Uyanık ve aktifken, genellikle sempatik sinir sistemimizi kullanırız. Bu bazen 'savaş ya da kaç' sistemi olarak bilinir ama aynı zamanda egzersiz yapmak, dikkati odaklamak ve hatta uzun süreli anılar yaratmaya yardımcı olmak için de kullanırız."
"Sempatik sinir sistemi aktive olurken, her kalp atışı arasındaki sürede çok fazla değişiklik olmaz. Aksine, parasempatik sistem aktive olduğunda, kalp atış hızı nefes alırken artar ve nefes verirken azalır."
"Gençken ya da zindeyken vücudumuz sempatik sinir sistemi ile eşi olan parasempatik sinir sistemi arasında kolayca kayar."
"Sistemimizin 'dinlen ve sindir' bölümü olarak da bilinen parasempatik sinir sistemi, sakinleşmemizi, besinleri kolayca sindirmemizi ve sağlıklı bir uyku çekmemizi sağlar. Bu tür faaliyetler meydana geldiğinde, kalp atışları arasındaki farklılık daha fazladır."
Önceki araştırmalar, parasempatik sinir sistemine erişme yeteneğimizin - ve dolayısıyla kalp atış hızımızı değiştirmenin - yaşlandıkça önemli ölçüde azaldığını göstermiştir. USC ekibi buna nefes egzersizi ile erişerek Alzheimer riskimizi azaltabileceğimize inanıyor.
Araştırma yazarı Profesör Mara Mather şunları söyledi: "Sempatik ve parasempatik sistemlerin, Alzheimer ile ilgili peptitlerin ve proteinlerin üretimini ve temizlenmesini etkilediğini biliyoruz.
"Yine de, yaşlanmadaki bu fizyolojik değişikliklerin, bir kişinin Alzheimer hastalığına yakalanmasına neden olan faktörlere nasıl katkıda bulunabileceğine dair çok az araştırma var."
Araştırma kapsamında 18-80 yaş arası 108 katılımcıya günde iki kez 20'şer dakikalık nefes egzersizleri uygulandı. Hepsinin kulaklarına takılı bir kalp monitörü vardı; bir dizüstü bilgisayara bağlıydı.
Grubun yarısına kumsal sahnesi veya parkta yürüyüş gibi sakin şeyler düşünmesi veya sakin müzik dinlemesi talimatı verildi.
Bu arada, kalp atış hızı çizgisinin mümkün olduğunca sabit kalmasını sağlamak için dizüstü bilgisayar ekranında görüntülenen kalp atış hızlarına dikkat etmeleri talimatı verildi.
Diğer gruba, bilgisayar ekranındaki bir kalp atış şeması ile nefeslerini ritmik olarak hızlandırmaları söylendi.
Araştırmacılar, deneyden önce ve egzersizlerden dört hafta sonra tekrar katılımcıların kan örneklerini aldı.
Daha sonra amiloid beta peptitleri ölçmek için her iki gruptan katılımcıların plazmasını incelediler. Özellikle, amiloid beta 40 ve 42 olmak üzere iki peptidi incelediler.
Her iki peptitin plazma seviyeleri, bilgisayar kalp atış şeması ile birlikte nefes alan grupta azaldı - bu, beş saniye nefes alıp vermeye eşit bir ritimdi.
"Prof. Mather şunları ekledi: 'Şimdiye kadar, egzersiz müdahaleleri amiloid beta seviyelerini azaltmamıştır. Ancak, düzenli olarak kalp atım hızı değişkenliği biyo-geribildirimi yoluyla yavaş tempolu nefes alma egzersizleri yapmak, plazma amiloid beta seviyelerini azaltmak için düşük riskli bir yöntem olabilir ve yetişkinlik boyunca bu seviyelerin düşük kalmasına yardımcı olabilir."
Kaynak: Sabah