Türkgün Futbol Fatih Terim Al Shabab’ta: “İmparator Aslanlar İni'nde tahta çıkıyor”

Fatih Terim Al Shabab’ta: “İmparator Aslanlar İni'nde tahta çıkıyor”

Fatih Terim, Al Shabab ile anlaştı. Suudi Arabistan kulübü, Türkçe "Merhaba İmparator" paylaşımıyla duyuru yaptı. Yeni dönem resmen başlarken son paylaşımda “İmparator Aslanlar İni'nde tahta çıkıyor” denildi.

Fatih Terim, Al Shabab ile anlaştı. Suudi Arabistan kulübü, Türkçe "Merhaba İmparator" paylaşımıyla duyuru yaptı. Yeni dönem resmen başlarken son paylaşımda “İmparator Aslanlar İni'nde tahta çıkıyor” denildi.

MUHABİR: Çiğdem Özkan

Suudi Arabistan’ın Al Shabab Kulübü, deneyimli teknik direktör Fatih Terim’i resmen açıkladı. Duyuru, gece 04.00’te yapılan sosyal medya paylaşımlarıyla gerçekleştirildi.

TÜRKÇE PAYLAŞIMLA DUYURDULAR

Kulübün Türkçe paylaşımı dikkat çekti. Al Shabab’ın resmi hesabında “Merhaba İmparator” ifadeleri kullanıldı.

İngilizce sayfada da Türkçe olarak “Al Shabab’ın hikayesi, İmparator ile devam ediyor” denildi.

“İMPARATOR ASLANLAR İNİ'NDE TAHTA ÇIKIYOR”

Fatih Terim’in Al Shabab serüveni resmen başlarken, kulübün bu özel duyurusu taraftarlar arasında büyük ilgi gördü.

Öte yandan kulübün İngilizce sayfasından yapılan yeni paylaşımda ise Fatih Terim'e “hoş geldin” denilerek şu ifadeler kullanıldı: “İmparator Aslanlar İni'nde tahta çıkıyor”

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Başyazı Kıbrıs’a daha çok dikkat etmeliyiz

Kıbrıs’a daha çok dikkat etmeliyiz

Kaynak: Yıldıray Çiçek

ABD ve İsrail’in taşeronu konumundaki terör örgütü PKK’nın elebaşlarından Duran Kalkan, yaklaşık yedi ay önce dikkat çekici bir açıklamada bulunmuştu. Adeta önceden bir sinyal verircesine şu ifadeleri kullanmıştı:

“Tabii ki dananın kuyruğu Kıbrıs'ta kopacak. Bu savaşın merkezi Türkiye'dir. İçinde yer aldığı sisteme en karşı konumda olan, sistemle en çok çelişen, 3. Dünya Savaşı'nın bir tarafı olan Türkiye'dir. Sıra Kıbrıs’a gelecek. Türkiye sınırına gelecek ve savaş Türkiye’de yoğunlaşacak.”

İsrail’in Kıbrıs üzerindeki uzun vadeli planları artık her yönüyle kendini açıkça göstermektedir. Bu doğrultuda kamuoyunu uyarmak amacıyla daha önce “Siyonizmin KKTC’deki örümcek ağı”, “KKTC'deki Yahudi çıfıtlığına dikkat” ve “ABD-İsrail taşeronu PKK ön sinyal veriyor!” başlıklı yazılar kaleme almıştım.

İsrail’in, Yahudi iş insanları ve şirketleri aracılığıyla KKTC’de yoğun biçimde toprak satın aldığı; bu durumun bizzat KKTC medyasında gündeme geldiği ve kamuoyunda ciddi tartışmalara yol açtığı bilinmektedir. İsrail’in kısa vadeli değil, yüzyılları kapsayan stratejik planlar çerçevesinde hareket ettiği düşünüldüğünde, bu gelişmelerin ciddiyetle ele alınması kaçınılmazdır.

Son dönemde Kıbrıs’ta adeta bir düğmeye basılmışçasına yaşanan hareketlilik dikkat çekicidir. Rum-Yunan unsurlar, uluslararası planlamalar içinde adeta figüran konumundadır. Fanatik Rum gruplar, EOKA terör örgütünün kuruluşunun 70. yılında, Lefkoşa’yı ikiye ayıran sınır hattında KKTC topraklarında bulunan sivillere taş atarak saldırmış ve hakaretlerde bulunmuştur.

Yunanistan’ın 25 Mart’taki ulusal bayramı kapsamında düzenlenen geçit töreninde askeri birliklerin “Kıbrıs Yunan’dır” sloganları atması ve Türkiye’ye yönelik küfürlü ifadeler kullanması da bu gerginliğin tesadüfi olmadığını gözler önüne sermektedir. Üstelik Yunanistan Genelkurmay Başkanı Dimitrios Houpis’in, “Türkiye’ye beş dakika içinde müdahale etmeye hazırız” açıklaması, bölgedeki tansiyonun askeri düzeyde dahi ne kadar tırmandığını göstermektedir.

Tüm bu gelişmeler ışığında, Yunanistan’ın ve Rum kesiminin bu denli provokatif ve pervasız adımlar atmasının arkasında bir yönlendirme olduğu açıktır. Birilerinin bu unsurları sistematik biçimde teşvik ettiği ve adeta iplerini elinde tuttuğu ortadadır. Zira ne Yunanistan'ın ne de Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin, bu tür çıkışları bağımsız iradeyle gerçekleştirmesi mümkün görünmemektedir.

Bu süreçte dikkat çeken bir diğer gelişme ise geçtiğimiz ay Beyaz Saray’da düzenlenen “Yunan Bağımsızlık Günü” resepsiyonunda yaşanmıştır. Başpiskopos Elpidoforos’un, ABD Başkanı Donald Trump’ı “Roma İmparatoru Büyük Konstantin”e benzeterek, “Bu işaretle git, zafer kazan. Konstantin’i (İstanbul’u) al! Armagedon başlıyor!” ifadelerini kullanması, sadece siyasi değil, aynı zamanda dini ve tarihsel bir altyapıya dayanan çok yönlü bir planlamanın devrede olduğunu göstermektedir.

Bütün bu gelişmeler, Kıbrıs özelinde yaşanacak her gelişmeyi büyük bir dikkatle izlememiz gereken bir döneme girdiğimizi açıkça ortaya koymaktadır.

Bu çerçevede şaşırtan bir diğer gelişme ise Kazakistan, Özbekistan ve Türkmenistan’ın Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nde büyükelçilik açmasıdır. Bu adım, çeşitli soru işaretlerini beraberinde getirmiştir. Türk Devletleri Teşkilatı’nın bu konuda kamuoyunu bilgilendirici bir açıklama yapması artık elzem hâle gelmiştir.

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *