Gemlik açıklarında 4 Aralık günü meydana gelen 5.1 büyüklüğündeki depremin tartışmaları devam ediyor. İstanbul'da da hissedilen sarsıntının ardından deprem uzmanı Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, olası büyük Marmara Depremi'nin 6.5 büyüklüğünü geçmeyeceğini ve merkez üssünün Kumburgaz olacağını açıklarken, meslektaşı Prof. Dr. Naci Görür ise Üşümezsoy'u ima ederek; "Onlar uzman değil. Bilimsel de değil. Herkese mikrofon uzatmayın. İnsanların vebalini alırsınız" ifadelerini kullandı. Kafa karışıklığı yaratan açıklamalar serisine son olarak Japon uzman Yoshinori Moriwaki da eklenirken, Moriwaki, İstanbul’daki riskli yerler için "Atatürk Havalimanı, Ataköy, Büyükçekmece, Küçükçekmece ve Avcılar" ifadelerini kullandı.
Olası depremin en çok Avrupa Yakası kıyıları ile Asya Yakası sahil bandını etkilemesi bekleniyor.
PARSONS'IN TEZLERİ
Vatandaşlarda endişeye neden olan açıklamalar sonrası konuştuğumuz Deprem Bilimci Prof. Dr. Osman Bektaş ise 'haberglobal.com.tr' aracılığı ile önemli açıklamalarda bulundu. İstanbul için adeta kıyamet senaryosu çizen uzmanların, ABD'li jeofizikçi Tom Parsons'ın 2000 yılında yayımladığı makaleye dayandığını söyleyen Prof. Dr. Bektaş, şunları söyledi: "Naci Hoca başta olmak üzere birçok arkadaşım Parsons'ın 2000 yılındaki '30 yılda yüzde 64 olasılıkla 7 ve üzeri deprem olacak' tezini gündeme getirmeye devam ediyor. Ancak Marmara Denizi'nde kırılması beklenen faylara ilişkin 23 yılda birçok yeni veri ve bilgi edildi."
7'DEN BÜYÜK OLMAZ
"Parsons'ın 2000 yılındaki tezi bilimsel çalışmaların sonucuna göre revize edildi. Artık Batı Marmara'daki fayların enerji biriktirmediğini ve bu fayların sürüklendiği bilimsel yayınlarla ortaya konuldu. Dolayısıyla Naci Hoca ve birçok meslektaşımın 7'den büyük deprem olasılığını düşük görüyorum."
17 Ağustos deprem felaketi Gölcük de büyük yıkıma yol açmıştı.
JAPON VE ALMANLAR YAPTI
"Marmara Denizi'ndeki en kapsamlı araştırmaları Japon ve Alman bilim insanları yaptı. Medyada adı bilinen araştırmacıların neredeyse tamamı Japon ve Almanlar'ın araştırmalarında gözlemci veya destekçi olarak yer aldı. Eldeki son verilere göre Marmara Denizindeki faylarda meydana gelen sürüklenme nedeniyle depremin büyüklüğünün 7'nin altında olacağı öngörülüyor."
ADALAR FAYI AKTİF
"Şener Hoca'nın 'Adalar Fayı ölü' demesi doğru değil. Adalar fayından mikro deprem aktiviteleri alıyoruz. 18 Eylül 1963 tarihinde, yaşanan 6.4 büyüklüğündeki depremin merkezi Çınarcık diye biliniyordu ancak sarsıntının Adalar Fayı üzerinde geliştiği ispatlandı. Bu fay ölü değil ancak fay sürüklenmeye bağlı deprem enerjisini harcıyor. Marmara'daki faylar krip yaptığı yani sürüklendiği için sarsıntının 7'den büyük olması mümkün gözükmüyor."
Türkiye, Asrın Felaketinin yaralarını sarmaya çalışırken, bir yandan da riskli yapılara yönelik dönüşüm projeleri hayat geçiriliyor.
SAHİL BANDI RİSKLİ
"Küçük Kıyamet olarak adlandırılan 1509 depreminin İstanbul'da yaptığı tahribat kayıtlarda yer alıyor. Bu deprem Asya Yakası'nda 7'ye yakın yıkım şiddeti, Avrupa Yakası'nda ise 8-9 yıkım şiddeti üretmiş. Tarihsel veriler ışığında Marmara Depremi olursa Asya Yakası'ndaki depreme dayanıksız binalarda hasar ve göçmeler olsa da, depreme dayanıklı binalarda hasar görülmez. Ancak Avrupa Yakası'nda özellikle Zeytinburnu'ndan Büyükçekmece'ye uzanan sahil hattında, depreme dayanıklı binalar hafif hasar alır, depreme dayanıksız binalarda ağır hasar veya çökmeler meydana gelir."
HEPSİ ENERJİ ÜRETMİYOR
"Özetle 2019'dan sonra yapılan çalışmalar gösteriyor ki, Marmara Denizi'nde 150 km uzunluğundaki fay her yerde deprem enerjisi üretmiyor. Dolayısıyla beklenen deprem 7'den küçük olacaktır. En önemli deprem uzmanlarından sayılan Japon Uchida makalelerinde fayın tümüyle enerji üretmediğini ortaya koydu. Fayın Batı Marmara'daki segmentinde enerji üretimi olmadığını anlıyoruz."
Kaynak: Haber Global