Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, gündeme ilişkin soruları TRT Haber canlı yayınında yanıtladı.
Bozdağ, "Anayasada ne değiştirmek istiyorsunuz?" sorusuna şu şekilde cevap verdi:
"Geçen hafta Cumhur İttifakı Meclis grubu Anayasanın 24. maddesine 2 fıkra ekleyen, 41. maddedsini 1. fıkrasını belirleyen değişiklikleri imzaya açtı. Milletvekillerimiz de bu imzaya destek verecekler. Teklif, yarın veya bir gün Meclis Başkanlığı'na sunulacak.
Daha önce yaşanılan sıkıntılar tekrar yaşanmasın, acı tecrübeler tekrar etmesin diye öngörülen bir düzenleme. Teklife temel hak ve özgürlüklere anayasal güvence geliyor. Vatandaşlarımızın yaşam tarzlarını da teminat altına almaktadır. Teklifle din ve vicdan hürriyeti teminat altına alınacak. Vatandaşlarımızın yaşam tarzlarını da teminat altına almaktadır. Sadece temel hak ve hürriyetlerin kullanılmasında değil, kamu veya özel kesim tarafından sunulan mal ve hizmetlerinden de yararlanılmasının sağlanılması konusunda ayrımcılıklardan dolayı vatandaşlarımıza bir güvence getiriyor. Her alanda vatandaşlarımızı eşit gören uygulamalar sağlanacak. Tam olarak anayasal eşitlik getirmektedir. Ailenin toplumun temeli olduğu vurgulanmakta, evlilik birliğinin ancak kadın ile erkeğin evlenmesiyle açık bir şekilde vurgulanmaktadır."
"Ailenin kimler arasında kurulması gerektiğini anayasal düzeyde ifade ediyoruz"
Başka ülkelerde de aileyi korumak için tedbirler alındığını belirten Bozdağ şöyle konuştu:
"Buna benzer anayasal ve yasal değişiklikler yapıldı. Aile kavramı birçok ülkede büyük bir tehlike ve saldırı altında. O yüzden anayasal düzeyde değişiklik lazımsa onun için anayasal değişiklik yapılıyor. Aile, Türk toplumunun temelidir. Buradaki değişiklik kadın ve erkeğin evlenmesi ile kurulur ve eşler arasında eşitliği oluşur. Zaten evlilik birliği kurulduğunda aile de kurulmuş oluyor. Biz kimseyi hedef almıyoruz. Toplumun temelini oluşturan aileyi korumayı arzu ediyoruz. Aileyi tanımlamak yerine kimler arasında kurulması gerektiğini anayasal düzeyde ifade ediyoruz."
"Geleceğimizi korumak için böyle bir tedbir alıyoruz"
Muhalefetin de anayasal teklife destek vereceklerine inandıklarını belirten Bozdağ şunları söyledi:
"Bizim herkese gitmemizin sebebi şu. Bizim 335 oyumuz var. Meclis Başkanımız da kullanamadığına göre 334 oluyor. Teklifin kabul edilmesi için diğer partilerle görüşmemiz gerekir, yoksa bu sürecin nihayete ermesi mümkün gözükmüyor. Biz bu teklifte samimi olduğumuzu Türkiye'de kılık kıyafet konusunun tartışma konusu olmasının çıkmasını istiyoruz. Partilerimizin bu teklife destek vereceğini ümit ediyorum. Türk milletinin temelinin oluşturan aileyi korumayı hedefliyoruz. Dünyanın dört bir yanında tedbir alıyorsa Türkiye'nin gecikmesi Türkiye'nin aleyhine olur. Geleceğimizi korumak için böyle bir tedbir alıyoruz."
"Teklifi açıkça reddeden bir parti ben görmedim"
Teklifi açıkça reddeden bir parti olmadığını vurgulayan Bozdağ şu ifadeleri kullandı:
"Meclis'te bize ciddi bir itiraz yapılmadı. CHP seçime yakın sıcak bakmadığını referanduma gidilmesine karşı olduklarını belirtti, HDP başörtüsü konusuna sıcak baktığını, İyi Parti de bu konuda yetkili organlarıyla görüştükten sonra teklifi değerlendireceklerini söyledi. Açıkça reddeden bir parti ben görmedim. Teklif somuta dönülüp Meclis Başkanlığına sunulduktan sonra daha net göreceğiz.TBMM'de 400 ve üzeri oyla kabul edilirse referanduma götürülmeyecek. Biz referanduma gitmeden yasalaşmasını arzu ediyoruz."
"Teklif diye ucube bir şey ortaya koyuyorlar"
Bakan Bozdağ 6'lı masanın anayasa önerisine ilişkin de şunları söyledi:
"Teklife detaylıca baktım. Ucube bir şey ortaya koyuyorlar. Literatürde güçlendirilmiş parlamenter sistem diye bir kavram yok. Literatürde olmayan bir kavramı gündeme getirmiş oldular. Parlamenter sisteme tam bir dönüş yok. 2014-2018 arasına dönüş var. Bu değişiklilerin esasında bunu getirmek isteyenlerin özü başkanlık sisteminde başkan olmak için 50+1 oya ihtiyaç var. İktidar olma umudunu kaybedenler pazarlıklarla, değişik yol ve yöntemlerle parlamanter sisteme dönmek istiyorlar. Cumhurbaşkanını halka seçtirerek bu kılıf altında saklamak istiyorlar. Yürütme organını doğrudan seçme hakkını Türk halkından alıyorlar. Türk halkına güvenmeyen bir çalışma olmuş. Siyasetin alanı daraltılıyor, yargının alanı fazlasıyla açılıyor. Cumhurbaşkanına ömür boyu siyaset yasak anlamına geliyor. Cumhurbaşkanımızından korktukları için böyle bir şey yapmış olabilirler."
"Geçmişte Amerika'ya 'Go home' diyenler şimdi onlarla iş yapıyor"
Bozdağ, Kılıçdaroğlu'nun Türk halkının tecrübesine ve gücüne güvenmediğini şu sözlerle aktardı:
"Parlamenter sistemle hükümetler Ankara'da pazarlıklarla kuruluyor. Ekonomik siyasi krizler yaşanabilir. Koalisyonun bedelini, bu halk çok fazla ödedi. İktidarı kuran da değiştiren de halkın iradesini sandığa yansıtmasıdır. Halkın iktidar kurması devletin de milletin de yararınadır. 6'lı masa karar alabiliyor mu? Kaç toplantı yaptılar unuttuk. Konuşuyorlar konuşuyorlar dağılıyorlar. Aldıkları bir karar var mı? Bir parti ikinci yüzyılına çağrısını kendi yapar, elin Amerikalısına yaptırmaz, projelerini kendi üretir başkalarına ürettirmez. Kılıçdaroğlu, Türk halkının bilgisine, tecrübesine, gücüne güvenmiyor. Türkiye'nin önemli konularını Amerikalı birine emanet edebiliyor.
Geçmişte Amerika'ya "Go Home" diyenler şimdi onlarla iş yapıyor. Atatürk'ün partisine yakışmamıştır. Kabul edilebilir bir şey mi? Siyaset kurumuna güvensizliği gördüm. Kılıçdaroğlu danışmanlar ordusuyla CHP'yi yönetiyor. Bunlar yetmedi ABD'li danışmanları da buna katıyor. Parlamentoya ne gerek var. Siz eğer bunların doışındakilerle Türkiye'yi yönetecekseniz buyrun yönetin. Güvenmeyen hastalıklı bir zihniyetin görüntüsü var. Türk milleti bunlara yetki verse Türk vatandaşı olmayan bu danışmanlarıyla beraber Türkiye'yi nereye taşıyacaklar?"
"Türkiye'de temiz para var, yabancı sermaye için uygun ortam var"
Bozdağ, Kılıçdaroğlu'nun kara para iddiasına şu sözlerle tepki gösterdi:
"Elinizde kara para aklamasıyla ilgili, baronların uyuşturucudan elde ettiği parayla ilgili bütçe açığını kapamasıyla ilgili bilgiler varsa bunları açıklayın, medyaya verin, cumhuriyet başsavcılığına iletin, belgeleri de ekleyin. Herkes konuşuyor, konuşun da neresi yıkılıyorsa yıkılsın. Bu isimleri açıklayın. Sözleri doğru olmadığı için kimse taşı çekemiyor. Bunları savcılıklara bilgi, belge sunamıyor. Çünkü bunların aslı yok. Türkiye'de temiz para var, yabancı sermaye için uygun ortam var. Bu açıklamalar seçimlere dönük bir propagandanın parçası. "
Bakan Bozdağ, İsveç'teki teröristlerin iadesiyle ilgili, "PKK'lı teröristi iade etmesi samimiyet için bir başlangıç" dedi.
Bozdağ, önümüzdeki günlerde yeni bir yargı paketinin Meclis Başkanlığı'na getirileceğini söyledi.
2002'de Türkiye'de 76 tane müstakil adliye olduğunu aktaran Bozdağ, şimdi 353 tane müstakil adliye olduğunu ve vatandaşların daha güvenli yerlerde adalete erişebildiğini vurguladı.
Geçmişte Amerika'ya "Go Home" diyenler şimdi onlarla iş yapıyor. Atatürk'ün partisine yakışmamıştır. Kabul edilebilir bir şey mi? Siyaset kurumuna güvensizliği gördüm. Kılıçdaroğlu danışmanlar ordusuyla CHP'yi yönetiyor. Bunlar yetmedi ABD'li danışmanları da buna katıyor. Parlamentoya ne gerek var. Siz eğer bunların doışındakilerle Türkiye'yi yönetecekseniz buyrun yönetin. Güvenmeyen hastalıklı bir zihniyetin görüntüsü var. Türk milleti bunlara yetki verse Türk vatandaşı olmayan bu danışmanlarıyla beraber Türkiye'yi nereye taşıyacaklar?"