21 Kasım 2024
weather
13°
Twitter
Facebook
Instagram
Türkgün Gündem Akkuyu "nükleer tesis" statüsüne kavuştu

Akkuyu "nükleer tesis" statüsüne kavuştu

Türkiye'nin ilk nükleer santrali Akkuyu Nükleer Güç Santrali, yakıtın gelmesiyle "nükleer tesis" statüsüne kavuştu. Yapılacak ön testlerin ve hazırlıkların ardından ilk ünitenin devreye alınması planlanıyor. Nükleer enerjiden elektrik üretiminin gelecek yıl başlaması hedefleniyor.

3 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Akkuyu "nükleer tesis" statüsüne kavuştu

Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nde kritik bir aşama daha geçildi. İlk ünitenin devreye alınması için geri sayımın başladığı projede, bugün taze nükleer yakıtın tesise gelmesiyle santral "nükleer tesis" statüsü kazandı. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Akkuyu Nükleer Güç Santrali İlk Nükleer Yakıt Getirme Töreni'ne canlı bağlantı ile katıldı.

"ELEKTRİK ÜRETİMİ 2024'TE"
Yakıtın tesliminden sonra yapılacak ön testlerin ve hazırlıkların ardından ilk ünitenin devreye alınması planlanıyor. Diğer 3 ünitenin de birer yıl arayla faaliyete geçmesi hedefleniyor.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, gelecek yıl nükleer enerjiden elektrik üretiminin başlayacağını açıkladı.

Türkiye'ye getirilecek yakıt çubukları, Akkuyu NGS'nin faaliyete geçmesiyle 1,5 yıl boyunca elektrik üretiminde kullanılacak. Kullanım ömrünü tamamlayan nükleer yakıt çubukları önce reaktör bölgesinde hazırlanan bir havuzda soğutma işlemine alınacak. Ardından da hazırlanan özel bir yerde muhafaza edilecek.

Yakıt çubuklarıyla kullanım süresince 124 bin 500 vagon kömürden elde edilen enerjiye eş değerde ısıdan, karbondioksit salımı olmaksızın elektrik üretilecek.

İNŞAAT 2018'DE BAŞLADI
Türkiye ile Rusya arasında 12 Mayıs 2010'da imzalanan hükümetler arası anlaşma kapsamında Mersin'in Gülnar ilçesine bağlı Büyükeceli bölgesinde yapımı devam eden Akkuyu NGS'nin birinci ünitesinin temeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in video konferans yöntemiyle katıldığı törenle 3 Nisan 2018'de atıldı. Böylece, ilk ünitenin inşasına ilişkin tam kapsamlı inşaat çalışmaları resmen başladı.

Bundan 2 yıl sonra, 8 Nisan 2020'de ikinci ünitenin inşasına başlanmasıyla çalışmaların ivme kazandığı projede, üçüncü güç ünitesine ilk beton 10 Mart 2021'de törenle dökülürken, dördüncü ve son ünitenin temeli ise 21 Temmuz 2022'de atıldı.

Dört ünitede de inşaat ve montaj çalışmalarının aynı anda yürütüldüğü projede böylelikle en yoğun inşaat aşamasına geçildi. Akkuyu NGS, aynı zamanda dünyanın en büyük nükleer enerji santrali inşaat sahası haline geldi.

Çalışmaların inşaat sahasının tamamında hız kesmeden devam ettiği projede, çoğunluğu Türk çalışanlardan oluşan binlerce kişi görev alıyor. İnşaat sahasında çalışan kişi sayısı en yoğun dönemde 30 bini buldu. Bugüne kadar 140 bin ton inşaat demirinin kullanıldığı ve 1,3 milyon metreküp betonun döküldüğü santralin yapımında 1300'den fazla iş makinesi görev yapıyor.

ELEKTRİK TALEBİNİN YÜZDE 10'UNU KARŞILAYACAK
Her biri 1200 megavatlık VVER-1200 tipi "III+" nesil reaktörlü 4 üniteden oluşacak Akkuyu NGS, toplam 4 bin 800 megavat kurulu güce sahip olacak.

Tam kapasite devreye girdiğinde yılda yaklaşık 35 milyar kilovatsaat elektrik üretecek santralin, tek başına Türkiye'nin elektrik talebinin yüzde 10'unu karşılaması öngörülüyor.

Akkuyu NGS'nin 60 yıl olarak planlanan işletme ömrünün ise 20 yıl daha uzatılma imkanı bulunuyor.

Sıfır emisyonla, çevreye zararlı sera gazı salımı yapılmadan kesintisiz elektrik üretilebilecek santral, Türkiye'nin "2053 net sıfır emisyon" hedefine sağlayacağı katkıyla da öne çıkıyor. Akkuyu NGS'nin işletmede kalacağı 60 yılda toplam 2,1 milyar ton karbon emisyonunu engelleyeceği hesaplanıyor.

İstihdam oranı proje aşamalarına göre değişen santralin işletme döneminde, 4 bin kişiye istihdam sağlanması hedefleniyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Bakan Soylu: Yıllardır dış güçler ve Amerika diyerek bir anlamda bu insanların üstündeki yükü de aldık

Bakan Soylu: Yıllardır dış güçler ve Amerika diyerek bir anlamda bu insanların üstündeki yükü de aldık