Zorlu kış şartları eski veya yeni model bir çok otomobil için önemli riskler barındırıyor. Yapılan araştırmalara göre, sürücüler kış aylarında daha çok arıza yaşıyor ve servise gitme olasılığı diğer mevsimlere göre ciddi oranda artıyor.
Özellikle, kaygan veya buzlu yol şartlarında oluşan kazalar ile tuz veya toz gibi etkenler nedeniyle oluşan korozyon, servislerin kış aylarını yoğun geçirmesine neden oluyor.
Bu kapsamda, kış aylarına girilmeden önce sürücülerin alması gereken önlemleri ve dikkat etmesi gereken noktaları derleyen Mobil Oil Türk A.Ş., şu önerilerde bulundu...
Kış aylarına hazır olmanın ilk koşulu kış lastiklerinden geçiyor. Kış lastiklerinin yaz lastiklerine göre derin olan dişleri, yağışlı havalarda ve buzlu yol koşullarında daha iyi bir yol tutuşu sağlıyor. Böylece olası kazaların önüne geçilirken, aracın bağlantılı diğer aksamları da korunmuş oluyor.
Radyatörlerdeki suyun donmasını önleyen antifriz sıvısı mutlaka kontrol edilmeli. Özellikle 0 derece ve altına inen hava sıcaklıklarında suyun donmamasını sağlayan antifriz, soğutma sistemindeki kireçlenme, aşınma, pas gibi olumsuz etkilere karşı da otomobilinizi koruyor.
Silecekler kış aylarında en çok kullandığımız parçalar olarak öne çıkıyor. Yaz aylarında çok kullanılmayan silecekler, aşırı ısıya maruz kaldığında kış aylarında verimliliğini yitirebiliyor. Bu yüzden, sileceklerin kontrolü ve gerekirse değişimi önem arz ediyor.
Kuru havaların yanı sıra yağışlı havalarda da en sık kullandığımız noktalardan birisi cam suyu ve silecek suyu. Silecek suyu da kış aylarında yola çıkmadan kontrol edilmesi gereken bir diğer önemli etken.
Tıpkı sileceklerde olduğu gibi kış aylarında farlar da daha sık kullanılan otomobil parçaları arasına giriyor. Havanın erken kararması, yağış ve sis şartlarında farların düzgün çalışması hayati önem taşıyor. Bu yüzden, kış aylarında uzun, kısa ve sis farlarının düzgün çalıştığının mutlaka kontrol edilmesi gerekiyor.
Aşırı ısı değişiklikleri nedeniyle oluşan çukurlar ve yol yüzeyinde bulunan tuz ve kum gibi aşındırıcı maddeler otomobilin direksiyon ve süspansiyon sisteminin aşınmasını hızlandırabiliyor. Salıncak, alt rotil gibi temel süspansiyon elemanlarının, özellikle tuzdan kaynaklanan kirlenme nedeniyle düzenli olarak kontrol edilmesi gerekiyor.
Fren sistemine ait donanımlar yılın diğer mevsimlerine oranla kış aylarında daha yoğun bir aşınmayla karşı karşıya kalıyor. Bu nedenle, fren ve freni oluşturan parçaların her zaman büyük bir titizlikle ele alınması ve en ufak aksaklıkta değiştirilerek yenilenmesi gerekiyor. Bu noktada eski bileşenlerin kullanılması, sürüş güvenliğini zayıflatarak kazaların artmasına neden olabiliyor.
Uzun süre kullanılmış veya yaz aylarında uzun yollara maruz kalmış filtreler, kış aylarında otomobillerin geç ısınmasına neden olabiliyor. Ayrıca, yakıt donmalarına karşı yakıt filtresinin kontrol edilmesi ve aracın klimasının sağlıklı çalışabilmesi için polen filtresinin temiz olması gerekiyor. Bu nedenle kış aylarında hava, yakıt ve polen filtresinin uzman kişiler tarafından kontrol edilmesi öneriliyor.
Sıfırın altındaki hava sıcaklıklarında aracın aküsü voltaj veya güç kaybına uğrar. Bu durum aracın marş basmasında sorun yaşanması anlamına gelebilir. Hatta ömrünün sonuna gelmiş eski aküler aracı çalıştırmayabilir. Bu nedenle kış öncesi hızlı ve pratik bir akü testi yapmak iyi olabilir.
Hava sıcaklıkları düşmeden önce kontrol edilmesi gereken bir diğer nokta ise motor yağıdır. Kış aylarından önce motor yağı seviyesinin kontrol edilmesi ve eksikse tamamlanması gerekir.