Asrın felaketi sonrası Türkiye, yaralarını sarmak için canla başla çalışırken deprem üzerinden yürütülen dezenformasyonla da mücadelesini sürdürüyor.
Türkiye bu hususta büyük bir kenetlenme ve tek yürek olma örneklerini her fırsatta sergilerken depremin ilk gününden itibaren kaos ortamı oluşturmak isteyen provokatörler, masabaşı üretimi sistematik yalanları sosyal medya aracılığıyla dolaşıma soktu.
Dezenformasyonun ve asılsız bilgilerin en açık örneklerinden biri de Fatih Altaylı'dan geldi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kabine Toplantısı sonrasında yaptığı açıklamada 7,7 ve 7,6'lık depremde yıkılan binaların yüzde 98'inin 1999 öncesi yapıldığını söylemişti.
Altaylı, Habertürk'ün "10 ilin vahim bina tablosu" başlıklı haberinde binalara ait verilerin yer aldığı "Depremin vurduğu illerde ikamet edilen binanın inşa yılına göre hanehalkı oranı" başlıklı tabloyu "Depremin vurduğu illerdeki binaların yaşları" başlığıyla değiştirerek algı operasyonuna girişti.
Fatih Altaylı'nın yalan haberciliğin ürünü olan tabloyu sosyal medyasından paylaşarak kriz peşinde koştuğu görüldü.
Sonrasında gelen tepkiler üzerine HaberTürk, Fatih Altaylı'nın paylaştığı skandal tabloyla ilgili açıklama yapmak zorunda kaldı.
HaberTürk'ten yapılan açıklamada, "10 ilin vahim bina tablosu" başlıklı haberimizde binaların yaşı ya da inşa yılı değil bu illerdeki hane halkının oturduğu konutların ortalama inşa yılları derlenmiştir. Ancak verilerin çarpıtıldığı görülmüştür" ifadeleri kullanıldı.
Böylelikle Habertürk, yaptığı açıklamayla Fatih Altaylı'nın manipülasyonunu ifşa etmiş oldu. Manipülatif paylaşımlarıyla tescillenen Altaylı, özür dilemek yerine sesiz sedasız paylaşımını sildi.
Bu yaşanan son manipülasyon, geçen günlerde Fatih Altaylı'nın Habertürk programındaki konukları da şahit göstererek "Ben hayatımda hiç bir şeyi manipülasyon yapmadım. Bu mesleği bırakırım, manipülasyon yapmam" sözlerini akıllara getirdi.
Manipülasyon yapmadığını iddia eden Fatih Altaylı'nın yeni skandal sonrası mesleği bırakıp bırakmayacağını önümüzdeki günlerde göreceğiz.