Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Karabağ'ın sembol şehri Şuşa'da, Şuşa Beyannamesi'nin birinci yıl dönümüne ithaf edilen "Azerbaycan-Türkiye Stratejik Müttefiklik İlişkileri: Kafkasya'da Barış ve İstikrar" başlıklı uluslararası konferansın "Kültür, Turizm ve Tarım alanında Azerbaycan-Türkiye Stratejik Müttefiklik İlişkileri" başlıklı panelinde konuşma yaptı.
Azerbaycan'ın kültür başkenti Şuşa'dan bölgeye ve dünyaya verecekleri mesajların çok önemli olduğunu vurgulayan Ersoy, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in vizyoner liderliğinde ve muzaffer başkumandanlığında azatlığına kavuşan Karabağ'ı yeniden ayağa kaldıracak çalışmaları yakından takip ettiklerini belirtti.
Ersoy, "2023 Türk Dünyası Kültür Başkenti olarak seçilen Şuşa'da gerçekleştirilecek, restorasyon ve altyapı geliştirme çalışmaları da dahil olmak üzere her türlü faaliyete elimizden gelen desteği ve yardımı yapmaya hazır olduğumuzu ifade etmek isterim." dedi.
Bir zamanlar tarihi ve kültürel zenginlikleriyle dünyaca ünlü olan Şuşa şehrinin eski kimliğine hızla kavuşacağına ve "Türk Dünyası Kültür Başkenti" misyonunu hakkıyla yerine getireceğine inancının tam olduğunu vurgulayan Ersoy, "Türk dünyasının kültür beşiği ve Karabağ'ın atan kalbi Şuşa, yeniden dirilecek ve dünyayı kendisine yine hayran bırakacaktır. Şuşa'yı eski ihtişamına kavuşturmak çok mühimdir." diye konuştu.
Ersoy, "Esaretinden kurtarılan Şuşa'da bulunan Türk kültür ve tarihinin eşsiz eserlerine ilişkin hasar tespitinin yapılması ve aslına uygun olarak restore edilmeleri bizim için büyük önem arz etmektedir. Bizim için diyorum ancak söz konusu tarihi eserler, insanlığın ortak mirası olarak değerlendirilecek kıymete sahiptirler. Şu anda, TİKA'nın Azerbaycan'daki faaliyetlerine ilişkin öncelikli konusu Karabağ bölgesinin yeniden kurulması ve kalkındırılmasıdır. Azerbaycan hükümetinin işgalden kurtarılan bölgelere yönelik bütünsel plan ve projelerinin tamamlanması, çeşitli sektörlerde durum ve ihtiyaç değerlendirme raporlarının hazırlanması ve muhatap kurumların proje taleplerini geliştirmelerinin ardından TİKA Başkanlığımız bölgeye yönelik proje ve faaliyetlerin daha somut hale gelmesini sağlayacaktır." ifadelerini kullandı.
Türkiye ile Azerbaycan arasında imzalanan Şuşa Beyannamesi'nde, uluslararası hukuka ve Birleşmiş Milletlerin şartlarına uygun şekilde küresel ve bölgesel barış ile istikrarın sağlanmasına yönelik ortak çabalara vurgu yapıldığını hatırlatan Ersoy, şunları söyledi:
"Şuşa Beyannamesi, ruhu ve fonksiyonları itibarıyla Kafkaslar'da her anlamda istikrarın ve güvenliğin sağlanması yoluyla bölge halkları için refahın temini ve artırılması konularında son derece gerçekçi, somut ve yeni bir iş birliği modeli olarak da değerlendirilmelidir.
Dünyanın neresinde olursa olsun bizden destek istendiğinde, Türkiye olarak ilgili bütün kurumlarımızla kültürün ve tarihin korunması için gayret gösterdik. Elbette Azerbaycan gibi bir kardeş toprağında bu yolda çalışmaktan imtina etmeyeceğiz. Karabağ'da, Şuşa'da ekeceğimiz kültür fidanlarının bereketinden bütün Kafkas coğrafyasının faydalanması çabasında da olacağız."