Kadir YILDIZ / NURSULTAN
Kazakistan ziyareti kapsamında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Çavuşoğlu, Ukrayna’nın boğazlardan savaş gemilerinin geçişine izin verilmemesi için bulunduğu resmî talebe ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Montrö anlaşmasının gayet net olduğunu belirten Bakan Çavuşoğlu, “Boğazlardan savaş gemilerinin geçişini Türkiye durdurabilir. Ama Montrö Sözleşmesinde ayrıca bir şey var. Burada savaşın tarafı olan ülkelerin gemilerinin kendi üslerine dönme talebi olursa, o zaman ona izin verilmesi gerekiyor” dedi.
Kırım tatarlarının Türkiye’ye sığınma talepleri olduğunda da kapıların her zaman açık olduğunu ifade eden Bakan Çavuşoğlu, Ukrayna’daki Türk vatandaşlarının tahliyesi için ise hava, kara ve deniz yoluyla tahliye için her türlü planlamanın yapıldığını belirtti.
Kazakistan İle İlişkiler
Kazakistan ile imzalayabileceğimiz anlaşmaların üzerinden geçtik. Yatırımların korunması ve teşviki anlaşması gibi bir iki anlaşmayı gözden geçirmemiz gerekecek. Sonuçta askeri iş birliği ve savunma sanayi işbirliğini geliştirme konusundaki irademizi ortaya koyduk. Diğer taraftan Kazakistan özel kuvvetler dahil, güvenlik birimlerini yeniden yapılandırma çalışmasına girdi. Bizden de bir heyet gelecek. Güvenlik birimlerimiz düzeyinde de temaslar var. Kazakistan ile her alanda ilişkilerimizi geliştirme konusunda bugün bir kere daha ortak iradeyi ortaya koyduk.
Rusya Nerede Duracak?
Ukrayna bunu bir işgal olarak tanımlıyor. Ama şimdi Rusya nerede duracak? Donbas bölgesinde askeri harekat için Ukrayna içinde bir güvenlik tedbiri mi aldı, çünkü ilk vurduğu yerler genellikle askeri bölgeler, havaalanları ya da askeri üsler. Stratejik yerleri vurduğunu görüyoruz. Bazı yerlerde telekomünikasyon kulelerini vurduğu da söyleniyor. Kiev havaalanına da bir saldırı oldu. Kırım’a yakın Herson bölgesinde de karadan içeriye girdiği yerler de var. Ama Ukrayna bunu Ukrayna’nın tamamını işgal yönünde bir askeri harekat olarak tanımlıyor.
Biz tabi bu askeri harekatın hemen durmasını istiyoruz. Dün bu amaçla Cumhurbaşkanımız Putin ile bir görüşme yaptı. Geçtiğimiz günlerde Lavrov ile görüştük. Kulebayla da görüşmüştük, onları Antalya’da bir araya getirebilir miyiz diye konuşmuştuk. Rusya, ‘ikili konuları konuşmak için bir araya geliriz’, dedi. Kuleba şimdi New York’da, biz yardımcısı Emine Hanım ile görüştük. Onlar, 8 saat içinde Kiev’e gelebileceklerini söylüyorlar. Biz çabalarımızı sürdüreceğiz ama her şeyin bizim elimizde olmadığını da başından beri söylüyoruz.
Türkiye’nin Tavrı
Türkiye’nin başından beri bu konudaki tutumu net. Biz her ikisiyle de iyi ilişkileri olan bir devlet olarak tansiyonun düşmesi için elimizden gelen sağ duyulu çabayı gösterdik.
Bir ilhaka ya da savaşa karşıyız, tanımaya karşıyız. Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü destekliyoruz. Biz savaşın tarafı değiliz. Herhangi bir çatışmanın içinde olacak bir ülke değiliz. Dengeli ama hakkaniyetten yana uluslararası hukuktan yana ilkesel tutumumuzu sürdürmeye devam edeceğiz. Bu askeri harekatın bir an önce bitmesi için elimizden gelen çabayı göstereceğiz.
Ukrayna’nın Boğazlar Talebi
Ukrayna resmi bir talepte bulundu. Montrö Antlaşmasının maddeleri gayet açık ve net. Bugüne kadar Türkiye Montrö Antlaşmasını tereddütsüz her seferinde uygulamıştır. Yani Türkiye’nin taraf olmadığı bir savaşta, savaşın tarafı olan ülkelerle ilgili alınabilecek tedbirler var. Boğazlardan savaş gemilerinin geçişini Türkiye durdurabilir. Ama Montrö Sözleşmesinde ayrıca bir şey var. Burada savaşın tarafı olan ülkelerin gemilerinin kendi üslerine dönme talebi olursa, o zaman ona izin verilmesi gerekiyor. Uzmanlarımız birincisi savaş hali var mı onu çalışıyor. Savaş halini hukuken kabul edersek bu süreç başlayacak. İkincisi, savaş halini kabul edersek, Montrö bağlamında savaş gemilerinin geçişini yasaklayacağız. Ama yasaklasak da Rusların böyle bir hakkı var. Sözleşme yapılırken, Rusya kendisince madde koydurmuş. 19. , 20. , 21. Madde bunları düzenliyor. En sonunda diyor ki, kıyıdaş ülkenin gemisi kendi üssüne dönme talebiyle geçmek isterse buna izin verilir.
Yaptırımlardan Türkiye nasıl etkilenir?
Her bir yaptırım, herkesi etkiler bu muhakkak. Yaptırımlar bazen bazı ülkeler için fırsatlar da ortaya çıkarır fakat biz prensip olarak yaptırımların sorunları çözmediğini eskiden beri söylüyoruz. Bu aslında sadece ilkesel bir durum değil, gözlemlediğimiz de bu. Bugüne kadar çok yaptırım kararları gördük ama Rusya’ya yönelik yaptırımlara baktığımız zaman daha çok şahıslara yönelik olduğunu görüyoruz. Bazı ekonomik özellikle finansal yaptırımlar var.
Sonuçta yaptırımların bizi ne kadar etkileyeceği yaptırımların ölçüsüne, kapsamına bakar. Mesela doğalgazı, petrolü kapsayacak mı? Mutlaka sadece bizi değil, Avrupa’yı da etkiler. Turizmi de mutlaka etkiler. Bu sürecin ne kadar süreceğine bağlı.
Kırım Tatar Meclisi Türkiye’den Sığınma İsterse?
Bizim Kırım Tatarlarına kapımız her zaman açık. Kırım’ın illegal ilhakını tanımadığımızı her vesileyle söylediğimiz gibi bu süreçte de ülkemize gelen Kırım Tatarı kardeşlerimize de kucak açtık. Türk soylulara özel bir statü ile vatandaşlık veriyoruz. Kırım Tatarlarını da bu statüye dahil ettik. İlave gelmek isteyen olursa, biz her türlü yardımı yaparız.
(ABD ve Batı’nın tavrı) ABD’nin, diğer Batılıların başından beri konuştuğu şey yaptırımlar. Herhangi bir asker göndermeyeceklerini zaten söylediler. Verdikleri silah, askeri ürünler ile ilgili içeriği nedir, ne değildir, o konuda bir şey söylemek istemem.
Türk Vatandaşlarının Tahliyesi
Ukrayna’da 20 bin civarında vatandaşımız vardı. 12 Şubat’tan itibaren tüm vatandaşlarımıza tek tek telefonla ulaşarak doğu bölgelerine gitmemelerini söyledik. Telefonlarımızı 7 gün 24 saat açık olarak paylaştık. İşleri olmayanların yavaş yavaş Ukrayna’dan ayrılmalarını da söyledik. 22 Şubat’taki tanıma kararından sonra da yine vatandaşlarımıza ulaşarak bölgeyi terk etmelerini söyleyerek ilave uçuş planladık. Öğrencilerimizden sadece 4 bilet satılınca uçuş iptal oldu. Ama planlamamızı da yaptık, öğrencilerimizi de buradan uygun bir şekilde tahliye edeceğiz. Hiç ayrılmak istemeyenler, ailesi, işi gücü olanlar da var. Biz olası bir gelişmede hava, kara ve deniz yoluyla vatandaşlarımızı nasıl tahliye edeceğimize yönelik planlamamızı yaptık. Tüm hava sahası kapatılırsa, komşu ülkelere, Moldova, Polonya ve Romanya’ya vatandaşlarımızı karayolundan geçirmek için gerekli çalışmaları yaptık. Türk otobüs firmalarıyla ücretini biz karşılamak üzere anlaştık. Vatandaşlarımızın belirlediğimiz bu ülkeler üzerinden PCR testi alınmadan ve vizesiz geçişleri için de her türlü çalışmayı yaptık.