Türkgün Gündem DEAŞ'a darbe üstüne darbe vuruluyor

DEAŞ'a darbe üstüne darbe vuruluyor

Terör örgütü DEAŞ'a karşı etkin ve kararlı mücadelesini sürdüren Türkiye, geçen ay düzenlenen operasyonlarla örgüte ağır darbe vurdu.

Terör örgütü DEAŞ'a karşı etkin ve kararlı mücadelesini sürdüren Türkiye, geçen ay düzenlenen operasyonlarla örgüte ağır darbe vurdu.

Terör örgütü DEAŞ'a karşı etkin ve kararlı mücadelesini sürdüren Türkiye, geçen ay yurt genelindeki operasyonlarla örgüte büyük darbe vurdu, teröristlerin planladığı eylemler de güvenlik güçlerinin başarılı çalışmalarıyla engellendi.

Türkiye'de terör örgütü DEAŞ'a karşı yürütülen mücadele kararlılıkla devam ediyor. Operasyonlarını aralıksız sürdüren güvenlik güçleri, geçen ay İstanbul, Ankara, Samsun, Şanlıurfa, Kilis, Kocaeli, Kayseri ve Malatya başta olmak üzere farklı kentlerde şafak vakti eş zamanlı düzenledikleri başarılı operasyonlarla örgüte nefes aldırmadı.

AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, polis, jandarma ve hudut birliklerinin mart ayında yürüttüğü çalışmalarda, aralarında örgütün sözde sorumluları olduğu belirlenen yabancı uyrukluların da bulunduğu 105 şüpheli gözaltına alındı. Zanlıların adreslerindeki aramalarda çok sayıda örgütsel doküman ve dijital malzeme ele geçirildi.

Kolluk birimlerindeki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden 14 örgüt mensubu tutuklandı. Zanlılardan bazıları sınır dışı edildi, bazılarının ise adli makamlardaki işlemleri sürüyor.

Marttaki bazı operasyonlar
Ankara'da düzenlenen operasyonda, terör örgütü DEAŞ üyesi oldukları belirlenen 2'si Irak uyruklu 7 şüpheli gözaltına alındı.

Samsun'un İlkadım ve Tekkeköy ilçelerinde DEAŞ'a yönelik operasyonlarda 24 zanlı yakalandı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen zanlılardan 6'sı tutuklandı, 18'i ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Kilis'te, terör örgütü DEAŞ mensubu olduğu iddiasıyla gözaltına alınan 4 şüpheliden biri tutuklandı.

Samsun, Elazığ ve Kilis'te DEAŞ'a yönelik operasyonda 8 zanlı gözaltına alındı.

Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesinde Suriye'den yasa dışı yollarla Türkiye'ye geçen 3 terör örgütü DEAŞ üyesi yakalandı. Zanlıların üzerinde çok sayıda örgütsel doküman, cep telefonlarında da DEAŞ içerisinde çekilmiş fotoğraflar ele geçirildi. Şüphelilerden A.Ş'nin geçmişte Dubai'de polis olduğu ve Suriye'de canlı bomba eğitimi aldığı, diğerlerinin de örgüt içerisinde üst düzey görevlerde bulundukları belirlendi.

Yurt dışında DEAŞ adına faaliyet gösterdikleri ve yurda kaçak yollarla girdikleri belirlenen 14 yabancı uyruklu zanlı, Ankara'da terörle mücadele ekiplerince düzenlenen operasyonla gözaltına alındı. Zanlıların DEAŞ'ın Suriye ve Irak'taki yapılanmasında çeşitli kademelerde yönetici olarak görev aldıkları, Türkiye'de örgüte müzahir kişilerle irtibatlı oldukları saptandı.

Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesinde terör örgütü DEAŞ üyesi olduğu iddiasıyla gözaltına alınan 2 şüpheli tutuklandı.

Malatya'da DEAŞ'a yönelik operasyonda gözaltına alınan 5 şüpheliden 3'ü cezaevine konuldu.

İstanbul'da terör örgütü DEAŞ'a yönelik operasyonda yakalanan ve sansasyonel eylem hazırlığında olduğu ileri sürülen şüpheli tutuklandı. 

İzmir, Samsun, Kocaeli, Kayseri ve Sakarya'da DEAŞ'a yönelik operasyonlarda, aralarında yabancıların da bulunduğu 36 şüpheli gözaltına alındı.

Kırmızı bültenle aranan DEAŞ'lı yakalandı
Bursa Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele ve İstihbarat Şube müdürlükleri ekipleri, Suriye'de bulunduğu dönemde terör örgütü DEAŞ bünyesinde faaliyet gösterdiği ve Türkiye'ye yasa dışı yollardan girdiği tespit edilen A.A.M'nin saklandığı eve operasyon düzenledi.

Merkez Yıldırım ilçesindeki söz konusu evde gözaltına alınan kadının, Lübnan asıllı Danimarka vatandaşı olduğu ve İnterpol tarafından kırmızı bültenle arandığı öğrenildi.

Zanlının yakalandığı evdeki aramalarda, sahte Danimarka pasaportu ele geçirildi.

Terör örgütü DEAŞ'ın sözde emiri tutuklandı
Bursa'da DEAŞ'a yönelik operasyonda, Suriye'nin bazı bölgelerinde çok sayıda örgüt mensubundan sorumlu olarak sözde "emir" düzeyinde faaliyet yürüttüğü iddiasıyla gözaltına alınan Suriye uyruklu İ.T. tutuklandı.

Polis ekipleri, örgütün saflarında çekilmiş çok sayıda fotoğrafı bulunan Suriyeli İ.T'yi, merkez Yıldırım ilçesinde 27 Şubat'ta saklandığı evde gözaltına almıştı.

DEAŞ'ın "ceviz" şifresi deşifre edildi
İçişleri Bakanlığının "Terörden Arananlar Listesi"nde mavi kategoride yer alan, 1 milyon 500 bin lira ödülle aranan ve 15 Aralık 2018'de Habur Sınır Kapısı'nda güvenlik güçlerine teslim olduktan sonra getirildiği Adıyaman'da, önce serbest bırakılıp itiraz üzerine tutuklanan DEAŞ'lı Ayşenur İnci hakkında 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame kabul edildi.

İfadesinde, DEAŞ'a katılma konusunda sevgilisi tarafından kandırıldığını öne süren ve 139 şüpheliyi teşhis eden sanık İnci, örgütün sınır geçişlerini sağladığı kişiler için "ceviz" şifresini kullandığını anlattı.

Sanık İnci, "Gece saatlerinde hiç karşılaşmadığım, sarı saçlı, sakalsız, beyaz tenli bir kişi, plakasını bilmediğim bir araçla gelip telaşlı bir şekilde bizi araca bindirdi ve Suriye'ye doğru yola çıktık. Yolda gittiğimiz esnada aracı kullanan kişi, birini arayarak 'Abi cevizleri aldım. Cevizlerin içi doluymuş.' şeklinde konuştu ve telefonu kapattı." ifadelerini kullandı.

DEAŞ'lıların yargılanma süreci
Ankara'da terör örgütü DEAŞ mensubu oldukları iddiasıyla 52 kişinin yargılandığı davada hükmü açıklayan mahkeme, sanıklardan 37'sini 6 yıl 3 aydan 7 yıl 6 aya kadar hapis cezasına çarptırdı.

Gaziantep'te DEAŞ'ın sokak düğününü hedef alan ve 57 kişinin hayatını kaybettiği terör saldırısına ilişkin davada 8 sanığa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi.

Kilis'te, terör örgütü DEAŞ'ın üst düzey yöneticisi olduğu gerekçesiyle yargılanan Avustralya uyruklu Neil Chistopher Prakash 7 yıl 6 ay hapis cezasına mahkum edildi.

Adana'da DEAŞ soruşturması kapsamında hakkında "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan dava açılan Mahmut Özden'e 6 yıl 3 ay hapis cezası verilmesi kararlaştırıldı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Gündem Güney Marmara'da balıkçılara müsilaj engeli

Güney Marmara'da balıkçılara müsilaj engeli

Bursa, Balıkesir, Çanakkale ve Yalova kıyılarından açılarak Marmara Denizi'nde avlanan balıkçılar, 2024-2025 sezonunda istediği avı gerçekleştiremedi.

Bursa, Balıkesir, Çanakkale ve Yalova kıyılarından açılarak Marmara Denizi'nde avlanan balıkçılar, 2024-2025 sezonunda istediği avı gerçekleştiremedi.

KAYNAK: AA

Güney Marmaralı balıkçılar, 1 Eylül'de başlayan ve yarın sona erecek av mevsimini müsilaj nedeniyle verimli geçiremedi. Küçük tekneli balıkçılar, Marmara Denizi'nde avlanmayı güçleştiren müsilaj nedeniyle çoğu kez kıyıya boş ağlarla döndü.

Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, müsilajın 2021'de olduğu gibi 2024'te yeniden başladığını söyledi.

Sarı, müsilajın, geçen ekim ayından itibaren Marmara Denizi'nin yüzeyi ile 30 metre derinliği arasında her yeri örümcek ağı gibi sardığını anlattı.

"Balıkçılar bu sene Marmara Denizi'nde kötü bir sezon geçirdi"

Buna bağlı olarak büyük balıkçıların Marmara Denizi'nden uzaklaşarak Karadeniz ve Ege'ye gittiğini dile getiren Sarı, "Teknesi uygun olmayan küçük balıkçılar ve Marmara'daki balıkçıların büyük çoğunluğu hiçbir yere gidemedi. Marmara Denizi'nde attıkları ağlarda balık yerine müsilaj çektiler. Böyle olunca da küçük ölçekli balıkçılar bu sene Marmara Denizi'nde kötü bir sezon geçirdi. Türkiye'deki balıkçıların tamamını düşündüğümüzde 'sezon çok kötü geçti' diyemeyiz ama Marmara Denizi için küçük ölçekli balıkçılar sezonu kötü geçirdi" ifadelerini kullandı.

Sarı, müsilajın denizin ekosistemini olumsuz etkilediğini vurgulayarak, "Balıkçılar, ağlarını attıklarında müsilajın salyamsı yapıda olması nedeniyle yapışıyor ve ağın gözlerini kapattığı için ağın görünmezliğini ortadan kaldırıyor. Böylece balıkçılar normalde avladıklarından daha az avlanıyorlar. Müsilaj yüzeye doğru çıktıkça teknelerin soğutma suyu ihtiyacı denizden çekildiği için motorların filtrelerini tıkamaya başlayacak, çok boyutlu etkileyecek." diye konuştu.

Mustafa Sarı, denizin dibine çöken müsilajın ekosisteme büyük zarar verdiğini ve tedbirlerin bir an önce alınması gerektiğini sözlerine ekledi.

"Umarım denizimiz bir an önce temizlenir"

Deniz Ürünleri Avcıları Üreticileri Merkez Birliği (DEM-BİR) Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Işık da müsilajın en çok balıkçıları olumsuz etkilediğini belirtti.

Balıkçıların birçoğunun 15 Nisan'dan önce sezonu kapattığını ifade eden Işık, şunları kaydetti:

"Atıkların temiz şekilde denize bırakılması gerekiyor. Marmara Denizi'nin kirlilik yükü çok fazla olduğu için durumu olumsuz etkiliyor. Karasal atıkların önüne geçilebilirse önümüzdeki yıllarda Marmara'nın biraz daha rahatlayacağını söyleyebiliriz. Müsilaj eskiden 7-8 yılda bir görülürdü şimdi üçüncü yılında geri döndü. Bundan sonra daha sık görülürse çok kötü olur. Müsilaj nedeniyle Marmara Denizi'nde avcılık yapamayan balıkçılar, dünyanın en sağlıklı gıdası olan balığı vatandaşlarımıza ulaştırmakta zorluk çekiyor. Umarım denizimiz bir an önce temizlenir ve yeni sezona daha umutlu gireriz."

"Körfezimizi gelecek nesillere aktarmamız gerekmektedir"

Gemlik Su Ürünleri Kooperatif Başkanı Hüseyin Dalarel de Gemlik Körfezi başta olmak üzere Marmara Bölgesi'nde avlanma sezonunun iyi geçmediğini söyledi.

Dalarel, müsilajın başlamasıyla özellikle 12 metre altındaki küçük ölçekli balıkçıların hepsinin zarar ettiğini belirterek, "Bir tanesi denize ağ atmadı. Halen daha denizde müsilaj var. Küçük balıkçılar büyük bir zararda. Önümüzdeki sezonun ne olacağı belli değil" dedi.

Gemlik Su Ürünleri Kooperatif Başkan Yardımcısı Kadir Aksu da sezonun açılışında palamut avından biraz nebze olsun yüzlerinin güldüğünü anlattı.

Daha sonra denizin müsilajla kaplandığını anımsatan Aksu, "Bütün müsilaj körfeze yayıldı. Yayılmasından sonra da balıkçılık yapamaz olduk" diye konuştu.

Aksu, özellikle küçük ölçekli, geleneksel kıyı balıkçıların çok ciddi zarar gördüğünü vurgulayarak, "Bu konuda devlet büyüklerinden, kurumlardan isteğimiz küçük balıkçıların güçlendirilmesi, desteklenmesi, bunun haricinde de Marmara'ya acil bir eylem planının hızlı bir şekilde devreye girmesini istiyoruz. Sağlıklı, hijyenli bir ortamda çalışıp körfezimizi gelecek nesillere aktarmamız gerekmektedir. Müsilaj sebebiyle balık fiyatlarında da ciddi bir artış oldu ve bu yüzden insanlar balık yiyemedi" ifadesini kullandı.

"Müsilaj olmasaydı bu yıl balıkçılık Türkiye'de altın çağını yaşayacaktı"

DEM-BİR Çanakkale-Tekirdağ Bölge Birliği Başkanı Naci Karabiber de 1 Eylül'de başlayan sezonu müsilaj nedeniyle erken tamamladıklarını söyledi.

Müsilaj nedeniyle sıkıntı çektiklerini dile getiren Karabiber, "Erdek Körfezi'nden kasım ayının yarısından sonra aralık başı gibi müsilaj başladı. Ondan sonra Marmara'da avcılık devam etti ama lokal olarak. Ocak ayının yarısı gibi Marmara'da avcılık bitti." dedi.

Karabiber, şu an Türkiye'deki avcı filosunun yüzde 10'unun denizde olduğunu belirterek, "Onlar da Kuzey Ege ve Sinop bölgesinde. Genellemeye bakarsak aralık sonuna kadar balıkçılar iyi bir av sezonu geçirdi. Eğer müsilaj olmasaydı bu yıl gerçekten balıkçılık Türkiye'de altın çağını yaşayacaktı. Müsilaj bastırınca işler bitti. Bu yılı geçirdik bir şekilde. Bu 3-5 yıl üst üste devam ederse Marmara Denizi için çok büyük felaket olur." değerlendirmesinde bulundu.

Naci Karabiber, ağlarda yaşanan zayiatın giderilmesi için 35 kişi ile tamirata başladıklarını, bu tamiratın yaklaşık 2 ay sürmesini tahmin ettiklerini sözlerine ekledi.

"Umarım gelecek sezon iyi geçer"

Yalova Merkez İlçe Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Hasan Karataş da özellikle salya nedeniyle dip ağ atamadıklarını ve bunun büyük zarar verdiğini söyledi.

Kötü geçen sezonun ardından gırgır olarak tabir edilen büyük balıkçıların 15 Nisan itibarıyla denizlerden çekileceğini anlatan Karataş, sözlerini şöyle tamamladı:

"Marmara Denizi'nde durum kötü. Özellikle müsilaj nedeniyle dip ağ atamıyoruz. Dip ağ olmayınca da balık alamadık. Bazı balıkçılarımız teknelerini erkenden karaya çekti ve bakımlarına başladı. Yavaş yavaş önümüzdeki sezonun hazırlıklarına başlayacaklar. Umarım gelecek sezon iyi geçer. Aksi halde balıkçılar daha zor günler geçirecek. Genel olarak balıkçıların ekonomik durumları kötüye gidiyor. Özellikle vergi konusunda devletimizin balıkçılara destek vermesini arzu ediyoruz."

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *