Araştırmalara göre, Acai 2009 yılında popüler oldu. Acai çilekleri oldukça kırılgandır, bu nedenle onları Orta ve Güney Amerika dışında herhangi bir yerde bulmak zordur.
Bu yüzden toz haline getirilmiş veya dondurulmuş acai çilekleri satılmaya başlandı.
Bazı meyvelerin doğal şeker oranı yüksektir. Acai çilekleri diğer meyvelere nispeten daha düşük şeker oranına sahip.
u003cbu003e100 GRAM ACAİ ÇİLEĞİNDE; u003c/bu003eu003cdivu003eu003cbu003eu003c/bu003eu003c/divu003eu003cdivu003eKalori: 70u003c/divu003eu003cdivu003eKarbonhidrat: 16u003c/divu003eu003cdivu003eYağ: 50u003c/divu003eu003cdivu003eProteinden: 4u003c/divu003eu003cdivu003eA vitamini: 750 IUu003c/divu003eu003cdivu003eKalsiyum: 20mgu003c/divu003eu003cdivu003eSodyum: 10 mgu003c/divu003eu003cdivu003eLif: 2gu003c/divu003eu003cdivu003eŞeker: 2g bulunuyor.u003c/divu003e
u003cbu003eACAİ ÇİLEĞİNİN SAĞLIĞA YARARLARI u003c/bu003eu003cdivu003eu003cbu003eu003c/bu003eu003c/divu003eu003cdivu003eAcai çileği, tüm meyveler gibi birçok fayda sağlıyor. İşte en önemli yararları…u003c/divu003e
u003cbu003eACAİ KANSERİ ÖNLEMEYE YARDIMCI OLUYOR u003c/bu003eu003cdivu003eu003cbu003eu003c/bu003eu003c/divu003eu003cdivu003eAcai çileğinde bulunan antioksidanlar dikkat çekici bir şekilde kanseri önlüyor. Özellikle lösemi gibi kanser hücrelerini öldürüyor. Araştırmalara göre, akciğer kanseri hücrelerinin yüzde 86'sını başarıyla öldürdü.u003c/divu003e
u003cbu003eACAİ İŞTAHI AZALTARAK KİLO KAYBINA YARDIMCI OLUR u003c/bu003eu003cdivu003eu003cbu003eu003c/bu003eu003c/divu003eu003cdivu003eAraştırmalara göre, Acai, çoğu insan için kilo vermesin de etkili oldu.u003c/divu003e
Yüksek yağlı diyetlerin olumsuz etkilerini azalttı.
Acai, açlık şekerini ve glukozu dengelediği için ek besin görevi görür.
Türkiye Halk Sağlığı Kurumu'nun istatistiklerine göre, ülkemizde her yıl 160 binden fazla kişi kansere yakalanıyor. Bu kabaca günde yaklaşık 450 kişiye kanser teşhisi konduğu anlamına geliyor. Tablo her ne kadar vahim gibi gözükse de, doğru beslenme silahını kullanarak kansere yakalanma riskini azaltmak mümkün. Beslenme ve Diyet Uzmanı İrem Gündoğan, kanser düşmanı besinleri anlattı. u003cdivu003eu003c/divu003eu003cdivu003eİşte yemeniz ve uzak durmanız gereken besinlerin listesi…u003c/divu003e
u003cbu003eİŞİN SIRRI HAFTADA 150 DAKİKA EGZERSİZ u003c/bu003eu003cdivu003eu003cbu003eu003c/bu003eu003c/divu003eu003cdivu003eKanserin oluşumunda genetik faktörlerin de etkisi söz konusu olmakla birlikte sağlıksız beslenme alışkanlıkları, yetersiz fiziksel aktivite, alkol ve tütün kullanımı gibi kalıtsal olmayan faktörler ciddi risk unsurlarıdır. Amerikan Kanser Derneği (American Cancer Society) sağlıklı bir diyet eşliğinde ideal kilo korunarak haftada en az 150 dk. orta yoğunlukta egzersiz yapılırsa, yaşam boyu kansere yakalanma riskinin önemli ölçüde azaltılabileceğini belirtmiştir. Tabi ki bunların yanı sıra, alkol ve tütün ürünlerinden uzak durmak da şarttır.u003c/divu003e
Organik olmayan gıda maddelerinde yüksek oranda kimyasallar olduğunu unutmayın. Bu nedenle en iyisi, mevsimin sebze ve meyvelerini tüketmektir. Bunun dışında unlu ve şekerli gıdalardan uzak durulduğu Akdeniz tipi beslenme ve haftada yarım kiloyu geçmeyen et tüketimi, temel diyet prensibi olmalıdır. u003cdivu003eu003c/divu003eu003cdivu003eu003cbu003eGÜNDE 3-4 TANE YİYEBİLİRSİNİZu003c/bu003eu003c/divu003eu003cdivu003eKanserden korunmada etkili besinler, kolay ulaşılabilir ve hemen hemen hepinizin mutfağında var.u003c/divu003eu003cdivu003eu003c/divu003e
• Sarımsak: Sarımsağın aktif bileşeni olan di-alil-disülfidinin hem tümör oluşumunu hem tümör gelişimini engellediği bildirilmektedir.
• Omega 3 kaynakları (Hamsi, istavrit, uskumru gibi yüzey balıkları): Haftada 2-3 kez tüketilmesinde fayda vardır.
• Ceviz: Her gün 3-4 adet tüketilerek bu besinlerin koruyu özelliğinden faydalanılabilir.
• Kırmızı meyveler (Yaban mersini, bögürtlen, çilek, siyah üzüm): Yaban mersini, böğürtlen, çilek, siyah üzüm, nar gibi kırmızı meyveler, içeriğindeki fenolik ve flavonoid gibi biyoaktif bileşenler sayesinde anti-kanser özelliktedir. Günlük meyve tüketiminin ortalama 2-3 porsiyon olduğunu düşünürsek bunun 1 porsiyonunu kırmızı meyvelerden tercih edilmelidir.
• Brokoli/ Brüksel lahanası: Bu sebze gruplarının haftada 3 kez tüketilmesinin kansere karşı koruduğu belirlenmiştir. Brokoli filizlerinde bulunan sulforofan ve indol-3 carbinolün tümör hücrelerinin büyümesini yavaşlatma etkisi arttırmak için mide hassasiyeti bulunmuyorsa çiğ tüketimi önerilir.
• Soya fasulyesi: Soya fasulyesi veya soya filizi östrojen hormonuna olan etkisiyle mesane kanserini önlediğine dair pek çok çalışma vardır. Ancak meme kanserinde kaçınılması gereken besinler grubunda yer almaktadır.
• Yeşil çay: Yeşil çaydaki epigallokatesin-3-gallat (ECGC) basta olmak üzere katesin karışımlarının kanser önleyici etkilerinin olduğunu gösteren çalışmalar mevcuttur.
• Kefir: Saccoromyces, steptoccoccus, cremoiris ve betabacterium caucasum gibi bazı yararlı mantar ve bakteri karışımlarını içeren kefir, immün sistemi güçlendirerek koruyucu etki sağlamaktadır.
• Zerdeçal: Zerdeçaldaki kurkumin maddesi, antiinflamatuvar ve antioksidan etkisi sebebiyle çeşitli kanser türlerinin tedavisinde kullanılmaktadır.
Şekerli besinler, paketli ürünler, sigara, iyi yıkanmayan sebzeler ve dip balıkları kansere davetiye çıkarabiliyor. u003cdivu003eu003c/divu003eu003cdivu003eu003c/divu003eu003cdivu003eYüksek rafine şekerler: Yüksek rafine şeker tüketimi hem kilo artısına sebep olmaktadır hem de obezite kanser için risk faktörlerinde ilk sıralardadır.u003c/divu003e
İslenmiş et ürünleri: İslenmiş et ürünleri (salam, sosis, sucuk gibi) koruyucu olarak kullanılan nitrit ve nitrat sebebiyle kanserojen etkisi olan yiyeceklerdir.
Yıkanmamış sebzeler: Pestisit, BPA gibi kimyasallardan korunmak için çok iyi yıkanmalıdır.
u003cbu003eBALIK SAĞLIKLI AMA HANGİSİ? u003c/bu003eu003cdivu003eu003cbu003eu003c/bu003eu003c/divu003eu003cdivu003eDip deniz mahsulleri: Deniz ürünleri ve balıklardaki cıva gibi ağır metallerden korunmak için midye ve dip balıklarının tüketimi sınırlandırılmalıdır.u003c/divu003e
Sigara: Bazı çalışmalara göre uzun süre günde tek bir tane dahi sigara içilmesi, kansere neden olabiliyor. Bu açıdan nargile, puro ve pipo gibi diğer tütün türevlerini içmek ve pasif içicilik de risk taşıyor.
u003cbu003eKANSERE KARŞI PAZI u003c/bu003eu003cdivu003eu003cbu003eu003c/bu003eu003c/divu003eu003cdivu003eBu bitki en bilindik iki antioksidan için kaynaktır: Syringic asit ve kaempferol. Önce karbonhidratları basit şekere dönüştüren enzimi inhibe ederek kan şekerini düzenlemede yardımcıdır. Kansere sebep olan toksinlerden diğer hücreleri korur, inflamasyonu azaltır, kalp hastalığı, diyabet ve diğer kronik hastalıkların riskini azaltır.u003c/divu003e
Yapacağınız sandviçlerin veya wrapların içinde pazı seçtiğimizde kalori alımını korurken antioksidan alımımızı arttırmış oluruz. Pazı pişirmenin de bir tekniği olması gerekir. Yaprakları kökünden kesin, soğukken sandviçinizi kinoa, esmer pirinç, keçi peyniri, ızgara tavuk, tatlı patates, domates ve diğer sebzelerle doldurun veya pazı kökünü sarımsak ve zeytinyağıyla soteleyin. Yaprakları, kuş üzümünü, çam fıstığını ekleyin, birkaç dakika pişirip servis edin.
u003cbu003eGENÇLEŞTİREN BESİN SARIMSAK u003c/bu003eu003cdivu003eu003cbu003eu003c/bu003eu003c/divu003eu003cdivu003eSarımsak; 33 çeşit kükürt bileşiği, 17 çeşit aminoasit, flavonoidler, çinko, magnezyum, kalsiyum, A vitamini, B ve C vitaminleri içermektedir. Sarımsak içerdiği antioksidanlar ile sigaranın, kirlenmiş havanın ve çeşitli kimyasalların vücuda verdiği zararlı etkilerin giderilmesi ve vücuttan biriken toksinlerin atılmasına yardımcıdır.u003c/divu003e
Ayrıca kan yağlarını azaltan, kan pıhtılaşmasını önleyen, tansiyon düşüren, kan damarlarını koruyan antioksidan, antimikrobiyal, antiviral ve antiparazitiktir.
Son yapılan çalışmalarda sarımsağın genlerimizi etkilediği bulunmuştur. Bu özelliği ile epigenetik bir besin olan sarımsak DNA diziliminde hücre yıkımını önleyerek yaşlanmayı geciktirmektedir. Doğal hayatta yaşanan stres, üzüntü, hareketsizlik hücre yıkımını arttırmaktadır. Tüketilen sarımsakla bu yıkım azalmaktadır.
u003cbu003eDİYABETE KARŞI BROKOLİ u003c/bu003eu003cdivu003eu003cbu003eu003c/bu003eu003c/divu003eu003cdivu003eBrokoli, yüksek düzeyde başta A ve C vitamini olmak üzere yüksek düzeylerde vitamin, lif, potasyum ve kalsiyum içerir, yapısındaki sülforafen fitokimyasalları ile yüksek kan şekerinin damar çeperleri ve doku hasarına yönelik yarattığı hasarları azaltabilir. Buna ek olarak diyabetin verdiği zararı azaltmada oldukça etkilidir.u003c/divu003e
Göz sağlığı için gerekli olan lutein ve zeaxantin yönünden zengindir. Brokolinin maküler dejenerasyon, katarakt gibi göz hastalıklarında olumlu etkisinin olabileceğine dair araştırmalar bulunmaktadır. Bu içeriği ile diyabetin ilerleyen safhalarında göze verdiği zararı azaltmada oldukça yararlı olacaktır.
Brokoliden en iyi faydayı almak istiyorsanız buharda hafif pişiriniz. bu sebzeden maksimum fayda sağlamak için çiğ olarak tercih edilebilir.
u003cbu003eKARALAHANA KANSERDEN KORUMAYA YARDIMCI u003c/bu003eu003cdivu003eu003cbu003eu003c/bu003eu003c/divu003eu003cdivu003eKaralahana kanserden korunmaya yardımcı Diğer yeşil yapraklılar gibi Karadeniz'de yeşeren ve en sık kullanılan sebze karalahana midenin asidini en iyi bağlayan sebzedir.u003c/divu003e
Kolesterolün düşmesine ve kanserden korumaya yardımcı olur. Karalahana ayrıca vücudun toksinlerden korunma sistemini de besleyici fitokimyasalları içerir. Yenmeden önce haşlanması ve sarımsak, limon suyu ile tüketilmesi gerekir.
u003cbu003eKAS HÜCRELERİNİ ARTTIRMAK İÇİN ÇİN LAHANASI u003c/bu003eu003cdivu003eu003cbu003eu003c/bu003eu003c/divu003eu003cdivu003eKas yapımında ve kan basıncının düşük kalmasında yardımcı potasyum açısından zengin olan Çin lahanasını ülkemizde kolaylıkla bulanabilir.u003c/divu003e
Bu mucize sebzeyi sofralarımıza taşımamız gerekir. Beyaz kan hücrelerinin aktivitesini arttırarak vücut bağışıklık sistemini güçlendirmeye, toksin atımına yardımcı A vitamini açısından da zengindir. Susam yağı, tavuk eti ve sebze ile karışık tüketilebilir.
u003cbu003eSEBZELERİN KRALI LAHANA u003c/bu003eu003cdivu003eu003cbu003eu003c/bu003eu003c/divu003eu003cdivu003eGlukozinolat, kampferol gibi kansere karşı savaşan bileşikleri içeren, kalp rahatsızlıkları riskini azaltan, kan şekerini düşüren, kemikleri güçlendiren ve inflamasyonu önleyen baş sebzelerdendir.u003c/divu003e
Sebzelerin kralı adeta lahanadır. Göz hastalıklarını engelleyen lutein ve zeaxanthin antioksidanları içerdiği için çok önemlidir. Lahanayı doğranmış soğan ile zeytinyağında soteleyerek ve sebze ekleyerek pişirmek en sağlıklı pişirme şeklidir.
u003cbu003e2 AYDA TERE İLE KANSER RİSKİNİ AZALTIN! u003c/bu003eu003cdivu003eu003cbu003eu003c/bu003eu003c/divu003eu003cdivu003eTere kürüyle mucizenin kapılarını aralayabilirsiniz. Bu sebze günlük K vitamini gereksinimini karşılar. K vitamini kanın pıhtılaşmasında, arter çevresinde plak oluşumunu engellemede, artirit ile ilgili kronik hastalıkları önlemede görevlidir.u003c/divu003e
Her gün tere tüketilirse iki ay boyunca, kişi DNA tahribatını engelleyebilir, kanser riskini ve trigliserid seviyesini yüzde 10'a kadar düşürebilir.
Hücre tahribatını engelleyen besinler olduğunu dile getiren Diyetisyen Emre Uzun, bu besin grubunun özellikle sebzeler olduğunu açıkladı. Sağlığımıza oldukça faydalı olan besinlerin başında yeşil yapraklı sebzelerin olduğunu söyleyen Emre Uzun bu besinleri neden tüketmemiz gerektiğini sıraladı. Damar sertleşmesini, kalp hastalıklarını ve hatta kanseri önleyen bu mucize besinleri soframızdan eksik etmemiz gerektiğini vurladı. İşte şifa deposu besinler olan yeşil yapraklı sebzelerin faydaları...
u003cbu003eHÜCRE TAHRİBATINI ENGELLEYEN BESİNLER VAR u003c/bu003eu003cdivu003eu003cbu003eu003c/bu003eu003c/divu003eu003cdivu003ePazı, karalahana, lahana ve diğer yapraklı sebzeler yiyebileceğiniz en besleyici besinlerdir. Bu sebzeler A,B,K ve diğer vitaminler, esansiyel minerallerden kalsiyum, demir, potasyum, magnezyum ve hücre tahribatını engelleyen antioksidan açısından zengindirler.u003c/divu003e
Bu besinleri beslenme düzeninizde ağırlıklı olarak tüketmeye başlarsanız, hücre tahribatı engelleyecektir. Bugün insanoğlunun hayatındaki en önemli sağlık problemleri hücre deformasyonuyla ilgilidir.
u003cbu003eDAMAR SERTLEŞMESİNE YEŞİL YAPRAKLI SEBZELER u003c/bu003eu003cdivu003eu003cbu003eu003c/bu003eu003c/divu003eu003cdivu003eYeşil yapraklı sebzeler damar sertleşmesini engeller ve kalp hastalıklarıyla bağlantılı inflamasyonu azaltan doğal bileşik olan fitokimyasalları içerir.u003c/divu003e
Yeşil yapraklılar vitamin, mineral, antioksidan ve fitokimyasalların etkisini arttıracak kombinasyonlar yaparak hücrelerin toksinlerden arınmasına, DNA'nın serbest radikaller tarafından zarar görmesini engellemeye ve böylece kanser hücrelerinin çoğalmasını ve oluşmasını engellemede yardımcıdır. Bu bağlamda hayatımıza daha çok yeşil yapraklı sebzelerden oluşan salatayı kattığımızda doğallıkla gelişen bir korunma yaratırız. Sebzelerin gücünü kullanmayı öğrenmeliyiz.
u003cbu003eYEŞİLİN GÜCÜ ALZHEIMER RİSKİNE DE KARŞI u003c/bu003eu003cdivu003eu003cbu003eu003c/bu003eu003c/divu003eu003cdivu003eYeşil yapraklı bitkiler ayrıca vücut tarafından nitrit oksite çevrilen doğal nitrat kaynağıdır. Nitrit oksit insan metabolizması için vazgeçilmezdir. Gaz kan basıncını düşüren nitrit oksit, kan akışını destekler. Yaşınıza göre az nitrik oksit üretmektesiniz. 40 yaştan sonrasında bu seviye yarıya düşmektedir.u003c/divu003e
Vücut mekanizmasının düzenli çalışabilmesi için daha çok nitratlı besin tüketmek gerekir. Yeşil yapraklı bitkiler mental berraklığı arttırmakta, depresyonu önlemekte ve Alzheimer gibi hastalıkların riskini azaltmaktadır.
Öte yandan yeşil yapraklı bitkiler sindirimi hızlandırmakta ve kişiyi tok tutmaktadır. Kalorisi ve karbonhidrat içerikleri düşüktür böylece istenilen miktarda tüketilebilir.Kaynak: Sabah / Roza