Geçen sezon Bir zamanlar Kıbrıs ismiyle yayınlanan Kıbrıs Zafere Doğru dizisinin yeni bölümü başladı. Başrollerini Ahmet Kural, Serkan Çayoğlu, Pelin Karahan, Tayanç Ayaydın, Gülper Özdemir ve Devrim Saltoğlu'nun paylaştığı Kıbrıs Zafere Doğru dizisi 1964 Ağustos'unda Kıbrıs'ın Çanakkale Destanı olarak bilinen Erenköy Direnişi anlatılıyor konu ediniyor.
ERENKÖY DİRENİŞİ NEDİR? ERENKÖY DİRENİŞİ NE ZAMAN, NEREDE YAŞANDI?
Erenköy Direnişi, 1964 yılında Kıbrıs'ın Erenköy (Koççina) bölgesinde Türk Mukavemet Teşkilatına (TMT) mensup Kıbrıs Türkleri ile Millî Muhafız Ordusuna (MMO) mensup Kıbrıs Rumları arasında meydana gelen çatışmalar.
Günümüzde Erenköy, bir eksklav halinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne bağlı olup, 8 Ağustos Erenköy Direnişi Günü olarak anılmaktadır.
İlk çatışmalar ve silah kaçakçılığı
Erenköy ve çevresindeki köyler dağlık Dillirga bölgesinde yer alır. Halil Sadrazam'ın aktardığına göre, bu bölgede yaşayanlar "adanın eski sahipleri"ydi; geleneksel olarak korsanlardan uzaklarda, karanın içerilerinde yaşamlarını sürdür, hayvancılıkla uğraşırlardı. Bir kısmı Müslümanlığı, bir kısmı Hıristiyanlığı kabul eden bu bölge insanları, Britanya idaresi altında kıyıya indi. Bu dönemde köylere ilk camiler ve kiliseler yapıldı, Rum ve Türk etnik kimlikleri pekişti. Rum köylerinin arasında kalan Erenköy, Bozdağ (Aytotoro), Mansur (Mansura) ve Selçuklu (Selaintapi) köyleri, 1963 yılında 1060 kişi nüfusa ve 13 kilometrekarelik araziye sahipti.Beş kilometrelik bir sahil şeridine sahip Erenköy'ün ana geçim kaynağı balıkçılıktı. Bölgedeki ilk toplumlararası çatışma, 30 Temmuz 1958 günü, EOKA mensuplarının Lefke'deki madendeki işlerinden dönen Kıbrıslı Türklere Erenköy-Gemikonağı yolu üzerinde pusu kurup ateş açmasıyla gerçekleşti. Bu saldırıda, Mehmet Mustafa adında bir kişi öldü, 7 kişi yaralandı.
1958 yılından itibaren Türkiye'den TMT'ye silahlar Erenköy limanı üzerinden sağlanmaya başlandı. İlk silah sevkiyatı, Asaf Elmas, Vehbi Mahmut ve Cevdet Remzi adlı üç genç tarafından gerçekleştirildi. Silah temini planını kendileri geliştiren bu gençler, denize açılmadan Rauf Denktaş'a bu fikri sordular; Denktaş'tan "Nasıl bilirlersa öyle yapsınlar!" cevabını aldılar. 12 Ağustos 1958'de yola çıktılar, 13 Ağustos'ta Türkiye'ye vardılar ve tutuklandılar, 14 Ağustos'ta Adana'ya götürülüp sorgulandılar. Bu dönemde Türkiye'deki TMT lideri Albay Rıza Vuruşkan, silah sevkiyatının başlayabilmesi için Kıbrıs'ta silah alacak "bereket hücreleri"nin kurulmasını planlamaktaydı. Bu üç genç ilk bereket hücresini oluşturdu; 16 Ağustos'ta Kıbrıs'a getirdikleri silahlar TMT yetkililerine teslim edildi ve böylece Erenköy üzerinden düzenli olarak mühimmat nakli başladı. Silah kaçakçısı veya yapılan sefer sayısı konusunda farklı veriler mevcut olsa da, Halil Sadrazam "gerçekten ciddi" miktarda silah transferi yapıldığı ve bunların gizli yollarla adanın farklı bölgelerine gönderildiği sonucuna varmıştır.
21 Aralık 1963 günü patlak veren Kanlı Noel olaylarında bölgede büyük çaplı çatışma veya göç yaşanmadı; bununla beraber bölgedeki Türk köylerine gelen yollarla Türk köyleriyle çevrelenmiş Mosfileri Rum köyüne gelen yollar kapandı. Bölgede erzak sıkıntısı baş gösterdi. O güne dek gizlenmiş Türk Mukavemet Teşkilatı üyeleri açığa çıktı, gömülmüş silahlar çıkarıldı; ancak bunlar etkili bir savunma için yeterli değildi.
İlk çatışma 26 Ocak 1964 günü, Paşiammo köyü üzerinden batıdan Erenköy'e yaklaşan on kişilik Rum grubun Dikili Taş mevkisindeki nöbetçi kulübesine ve köy kahvehanesine ateş açmasıyla gerçekleşti; ateşe Türkler karşılık verdi. 5 Şubat günü yine benzer bir çatışma yaşandı. Oluşan gerginlik üzerine Mansur köyüne "küçük" bir İngiliz birliği yerleşti; bunun yerine sonraları Birleşmiş Milletler Barış Gücünün İsveçli askerleri geldi. Bunun üzerine yollardan geçiş başladı. TMT tarafından 9 Şubat'ta Anamur'a yollanan ve 13 Şubat gecesi dönen bir sandalla silah ve cephanelik ikmali yapıldı.
1964 yılının bahar aylarında, Rum kontrolündeki Kıbrıs Cumhuriyeti hükûmeti alınan istihbarat raporları ve yapılan keşiflerden dolayı bölgenin silah kaçakçılığı için kullanıldığından şüphelenmeye başladı.
Öğrencilerin Erenköy'e çıkması
1963 yılının aralık ayında Türkiye'de eğitim gören yaklaşık 700 Kıbrıslı Türk öğrenci vardı, bunların üçte ikisi erkekti. Öğrenci cemiyetlerinde örgütlenenler çeşitli eylemlerle Türkiye'nin kendilerine Kıbrıs'a yollamalarını istemeye başladılar, bu girişime İngiltere'deki Kıbrıslı Türk öğrencilerden de destek verenler oldu. Öğrenci liderleriyle görüşen İsmet İnönü ilk başta "milletin kaymak tabakasının yok edilmemesi gerektiği" gerekçesiyle bu isteğe karşı çıktı; ancak sonradan öğrencilerin Kıbrıs'a çıkarılmasına karar verildi. Öğrenciler yollanmadan genelde 15, ancak bazen 3-4 gün kadar kısa bir eğitimden geçirildi.
Günümüzde Erenköy, bir eksklav halinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne bağlı olup, 8 Ağustos Erenköy Direnişi Günü olarak anılmaktadır.
Güney Lefkoşa'da yer alan Ömerge Sokak'a 1964 yılında olaylara ithafen "Dillirga Meydanı" adı verildi. Milliyetçi Kıbrıs Rum anlatısında Erenköy Direnişi "Türk barbarlığının temsili" olarak görülür.