Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) yargıdaki "taktiksel beyin takımı"nda yer aldığı belirtilen eski Adalet Akademisi başkanı ve eski Yargıtay üyesi Hüseyin Yıldırım'a, silahlı terör örgütü yöneticiliğinden 17 yıl 4 ay hapis cezası verildi.
İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9'uncu Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonunda görülen duruşmaya, tutuklu sanık Yıldırım ile avukatı katıldı.
Esas hakkındaki savunmasında suçlamaları reddeden Yıldırım, örgüt üyesi ve yönetici olmadığını iddia etti.
Hakkındaki delillerin hukuka aykırı olduğunu öne süren Yıldırım, mülakat komisyonunda görev yaptığı dönemde, örgütten olmayan hakim ve savcı adaylarının elenmesini sağladığına yönelik tespitleri de kabul etmedi.
Aleyhindeki tanık beyanlarının gerçeği yansıtmadığını savunan Yıldırım, FETÖ'nün tepe yöneticilerinden Önder Aytaç'la yaptığı görüşme ve mesajlaşmaların ise bayram kutlaması olduğunu ileri sürdü.
Yıldırım ve avukatının savunmalarını tamamlamaları üzerine duruşmaya karar için ara verildi.
Karar
Daha sonra Yargıtay 9'uncu Ceza Dairesi heyetinin oy birliğiyle aldığı karar, Daire Başkanı Maruf Alikanoğlu tarafından açıklandı.
Hüseyin Yıldırım'a, "FETÖ yöneticiliği" suçundan, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 314/1'inci maddesi gereğince alt sınırdan uzaklaşarak 13 yıl hapis cezası veren mahkeme heyeti, terör suçlarında cezanın yarı oranında artırılmasını öngören 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 5/1'inci. maddesi uyarınca cezayı 19 yıl 6 aya çıkardı.
TCK'nin 62. maddesindeki indirimi uygulayarak sanığın cezasını 17 yıl 4 aya indiren mahkeme heyeti, Yıldırım'ın tutukluluk halinin devamına da hükmetti.
Yıldırım'ın cezası, eski Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay üyelerinin FETÖ üyeliği ve yöneticiliği suçundan Yargıtay 9. Ceza Dairesince yargılandıkları davalarda verilen en yüksek ceza oldu.
Bu karara karşı temyiz yolu açık bulunuyor. Temyize gidilmesi durumunda talebi, Yargıtay Ceza Genel Kurulu görüşecek.
Suçlamalar
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan mütalaada, Yıldırım'ın öğrencilik yıllarından beri dahil olduğu terör örgütü üyeliği faaliyetlerini hakimlik mesleğinde de sürdürdüğü, örgüt toplantılarına katılıp himmet topladığı, bu toplantılarda örgüt üyelerinin faaliyetlerini gizlilik içinde sürdürmeleri yönünde talimat verdiği vurgulanmıştı.
Sanığın Adalet Akademisi Başkanıyken terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen ile Pensilvanya'da görüştüğü, 2010'daki HSYK seçiminde aday belirlenmesinde aktif rol oynadığı anlatılan mütalaada, Yıldırım'ın Yargıtay üyesi seçildikten sonra divan üyelerinin ve daire başkanlarının seçilmesinde belirleyici olduğu kaydedilmişti.
Mütalaada, örgütün yargı yapılanması üst konseyinde görev yaptığı da belirtilen Yıldırım'ın, yargıda alınacak kararların belirlendiği ve heyet şeklinde çalışan örgüt biriminin "taktiksel beyin takımı"nda yer aldığına işaret edilmişti.