Anber, evinde yılan, kurbağa, sincap, kaplumbağa, kirpi, sincap, hamster, bukalemun, papağan ve çeşitli kuş türleri besliyor. Bu eve gelen misafirler sanki bir hayvanat bahçesine girmiş hissine kapılıyor.
Anber, beslediği hayvanların yanı sıra maymun, yarasa, kuş ve sürüngenler gibi ölmüş bazı hayvanları da doldurarak evinde sergiliyor.
Hayvanları merak eden çocukları evinde ağırlayan Anber, onların da bu canlıları yakından tanımasına imkan sağlıyor.
Anber, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 8 yaşından beri hayvan beslemeye ilgi duyduğunu, bunun da insanlara özellikle çocuklara olumlu etkiler bıraktığını, negatif duyguları ve kötü enerjileri ortadan kaldırdığını belirtti.
Evinde hayvan bulunmasının psikolojisini olumlu etkilediğini, çocuklarının da diğer canlılara karşı duyarlılık bilinci ile sorumluluk kazandığını ifade eden Anber, ayrıca hayvanları besleyerek ve onlara bakarak kendilerine güvenlerinin arttığını söyledi.
Bazen okullardan davet aldığını, hayvanlarıyla okullara gittiğini ve öğrencilerin onları yakından görmelerine imkan sağladığını aktaran Anber, Çocuklar hayvanlara dokunarak korkularını aşıyor. Ayrıca hayvanların dostumuz olduğu bilincini kazanıyor. Ne yedikleri, nerede yaşadıkları, nasıl beslendikleri hakkında bilgi alıyorlar. dedi.
Anber ayrıca, hayvanların otizm hastası çocuklara iyi geldiğini, bu çocukların hayvanlarla oynayarak ve ilgilenerek çevreleriyle daha iyi iletişim kurabildiklerini kaydetti.
Gazze'de tarım alanlarının azalması gibi çeşitli nedenlerle çöl varanı, kirpi, yarasa ve bazı yılan çeşitlerinin azaldığını belirten Anber, bu hayvanları beslediğini, öldüklerinde de tahnit ile içlerini doldurarak yok olma tehlikesi altındaki hayvanların tanıtılmasına katkı sağladığını söyledi.
Anber, tahnit konusunda internet, kitap ve bu konuda uzman kişilerden edindikleriyle kendini geliştirdiğini anlattı.
Anber, çocukluğundan bu yana hayvan sevgisi ve ilgisinin, onların hastalıklarını teşhis ve tedavi etme merakını da körüklediğini, yıllar içinde bu konuda deneyim kazandığını dile getirdi.Anber, İlk başlarda hayvanlar hasta olunca hemen veterinere götürüyordum ancak yıllar içinde bu konuda tecrübe kazandım. Artık hayvanlarımı çeşitli ilaçlarla kendim de tedavi edebiliyorum. Hatta ameliyat bile yaptım. Bazı hayvanların vücudunda bulunan tümörleri çıkardım. Hayvanlarım öldükten sonra bedenlerini açıp otopsi yapıyorum. Neden öldüğünü anlamaya çalışıyorum. Bu da ameliyat yapmama yardımcı oldu. dedi.Hayvanlara bakmanın bir yandan da külfetli bir iş olduğunu çünkü beslemenin ve tedavi etmenin maliyet gerektirdiğini aktaran Anber, bu konuda destek beklediğini ayrıca ileride tahnit hayvanlarıyla yok olan ya da yok olma tehlikesi altındaki canlıları tanıtan seyyar bir müze oluşturma hayalinin bulunduğunu söyledi. (AA)